Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Lcd

Lcd перевод на турецкий

77 параллельный перевод
É um leitor digital, compensa o preço...
LCD çıktısı var, maliyet etkinliği...
A única maneira de conseguir recuperar os dados é fazer um quantum scan para eles poderem reconstruir o LCD leitor-exterior.
Bilgiye ulaşmanın tek yolu kuantum taraması yapmak, Böylece LCD'deki görüntüyü tekrar ortaya çıkaracağız.
Apenas um pequeno relógio, Tom.
- Sadece zamanlı LCD saat var.
Monitores e LCD em modo seguro.
Bütün bilgisayar monitörleri ve LCD'ler güvenli moda alındı.
monitor LCD de 256 cores.
256 renk LCD ekran.
O LCD dá jeito para fotografias acima da cabeça, ou objectos grandes no chão.
Dönen LCD ekranı yukarıdan veya zemin hizasında makro çekim yaparken çok işe yarıyor.
A CIA efectuou testes de LSD.
CIA'in LCD testi yüzünden.
A combinação aparece num teclado com um ecrã LCD.
Bu şifre LCD ekranlı bir anahtar kartında görünüyor.
Vejo um teclado e um ecrã de cristais líquidos.
- Bir klavye ve LCD ekranı var.
Bem, em qualquer ecrã LCD, cristais líquidos fornecem uma imagem quando a energia passa por eles.
Bütün LCD ekranlarda, görüntü, likit kristallerden enerji geçirilerek elde edilir.
LCDs nas paredes todas.
Ve duvara da LCD televizyon.
Desde quando uma máquina de lavar precisa de ecrã L.C.D.?
Ne zamandan beri çamaşır makinaları LCD ekrana ihtiyaç duyar oldu?
No ecrã há um botão para desligar.
LCD ekranın üzerinde kapatma tuşu var.
HANDYCAM SONY PANORÂMICA LCD 403 COM VISÃO NOCTURNA
SONY KAMERA GENİŞ EKRAN GECE GÖRÜŞ ÖZELLİKLİ LCD 403
Li sobre o acidente de viação no jornal. Imagine o que é isso. Descobrir que a sua filha está em coma ao lado de um anúncio de LCD's.
Bir düşünsenize ; dev ekran televizyon reklâmının yanında, kızınızın komada olduğunu öğreniyorsunuz.
Estou sempre a repetir que tens de fazer isto sem preciso dizer! 'Tá,'tá bem...
O minyatür LCD televizyon 39.800 yen değil miydi?
Tem dois ecrans traseiros e um ecran retractavel transparente sensivel ao toque
Arka koltuklarda iki LCD ekran ve ara bölmede şeffaşlaşabilen bir ekran var.
Há um laboratório de informática com ecrãs LCD.
LCD ekranlı bilgisayar laboratuarımız bile var.
Antes de mais, não acho que um ecrã LCD de 60 polegadas com som ambiente é um sistema de cinema em casa.
İlk olarak, 60-inç LCD televizyon ve ses sistemi ev sineması olmuyor.
- É um plasma? - LCD.
- Ne bu şimdi, plazma mı?
- Tem de ser LCD.
- Hayır, LCD olmalı.
Eu não saberia o que fazer sem o meu ecrã plano e o meu Madden 08
Madden 08 * ve LCD ekranım olmada ben ne yapardım hiç bilemiyorum.
Uma televisão LCD, uma cadeira de massagens da Corpo Definido, bilhetes de avião...
Büyük ekran bir TV, Sharper Image'den... masaj sandalyesi, uçak biletleri...
Alguns de nós vimos especificamente um ecrã LCD, um pequeno televisor com uma rã a acenar, e isso provocou várias respostas, especificamente dos machos.
Bazılarımız, özellikle bir LCD ekran, el sallayan, işaret eden bir kurbağanın olduğu küçük bir televizyonla denedik ve özellikle erkeklerden bazı tepkiler aldık.
Um ecrã de LCD sensível ao toque.
LCD dokunmatik ekran.
Portanto, este ecrã de LCD pode-se lembrar do momento em que a rapariga morreu.
Yani bu LCD ekran kızın öldüğü ânı hatırlayabilir.
Os plasmas são melhores do que os LCD's.
Plazma LCD'den daha iyi zaten.
Então, diz que os plasmas são melhores para pouca luz, - mas os LCD são melhores para jogos? - Isso mesmo.
Yani plazmalar düşük ışıkta daha iyidirler ama LCD'ler de oyunlarda iyidir diyorsunuz?
A estrutura celular de pixéis profundos do CRT produz uma resolução que um LCD não alcança.
CRT'lerin tüp mekanizmasından dolayı LCD'ler ile kıyaslanamayacak bir çözünürlük elde edilir.
O LCD é como um outdoor electrónico.
Bu LCD, elektronik ilan panosu gibi.
O LCD contém micro cápsulas, que são cheias de partículas com de tinta preta ou óxido de titânio.
LCD, içleri siyah boya ya da titanyum dioksit partikülleriyle doldurulmuş kapsüller içeriyor.
E que tal uma TV plasma?
Ya LCD TV?
Aquelas caixas nas entradas das garagens com a porra dos LCD.
Garaj yolundaki kocaman kutuları ve o koca ekran televizyonlarıyla!
tempo de resposta do LCD é muito lenta.
LCD'lerin tepki süresi çok yavaş.
Quero dizer, estás mesmo cheia. E ainda nem tens um ecrã plasma.
Yükünü sağlam tuttun ve hala LCD televizyonun yok.
Agora, a mensagem no LCD da Times Square foi paga, com um cartão de crédito roubado que foi usado através de um telefonema.
Times Meydanındaki LCD ekranda beliren ilanın ödemesi çalıntı bir kredi kartıyla ve kullan-at cep telefonuyla yapılmış.
Então, ela tem um belo plasma aqui instalado.
Evin sahibi buraya güzel bir LCD ekran koymuş.
Aquecimento global, guerra perpétua, resíduos tóxicos, trabalho infantil, tortura, genocídio, é um pequeno preço a pagar pelos jipes e ecrãs planos, diamantes de sangue, jeans de marca, e as vossas absurdas McMansões!
Küresel ısınma, bitmek bilmeyen savaşlar zehirli atıklar, çocuk işçiler, işkence, soykırım. Cipleriniz, LCD'leriniz, elmaslarınız, marka kotlarınız garip, gösterişli ufak şatolarınız için bunlar oldukça ufak bedeller.
O LCD!
Plazma!
Nunca sacrificarias o LCD.
Plazmayı hiçbir zaman feda etmezsin.
Só vamos precisar de umas daquelas TVs de 55 polegadas.
Sadece birkaç tane 55 ekran LCD televizyona ihtiyacımız var.
Asas dianteiras e traseiras.
Ve tüm bunları kontrol ettiğin bir LCD ekran. Ön ve arka kanatlar.
Uma banheira de mármore, LCD... 8 dólares de amendoins.
Mermer banyo düz ekran 8 $'lık fıtık. Güzel.
Quero dar-lhe os meus parabéns. uma televisão LCD de 40 polegadas.
Efendim, çok şanslısınız. Sizi tebrik ediyorum. Bugünkü çekilişimizi sizin numaranız kazandı.
Não te estou a dar 500 bicos para comprares um LCD para o teu quarto.
Yurt odana televizyon al diye 500 dolar vermiyorum sana.
Não vou comprar um LCD para o meu quarto.
Yurt odama televizyon falan aldığım yok.
Sam, a minha casa é óptima... e a TV LCD de 55 polegadas, aquela que consegui no acordo... mas aqueles P2 em Newton, aqueles que alugaram aquela mansão...
Sam, evimde yer yok dostum- - Ve ucuza aldığım o 55 inç düz ekran televizyon- - Newton'da malikane kiralayan o öğrenciler- -
Penhoraste o seu LCD.
Televizyonunu rehin bıraktın.
Dois motores Volvo D12715, duas antenas de GPS, rádio VHF, TV LCD e um sistema de som de última geração.
Volvo D12715 çift motor, 2 GPS anteni VHF radyo, LCD televizyon ve çok gelişmiş stereo sistem.
Bem, não sei se fazes isto apenas para te safar ou se és um mãos-largas, mas... aquela mini-TV-LCD não custou 39,800 yen?
Devam edecek. ( KR-ÇT )
E tens o volante com um LCD que basicamente precisas de um curso em Engenharia para o operar.
Tüm bunlar için mühendislik diploman olması lazım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]