Translate.vc / португальский → турецкий / Loft
Loft перевод на турецкий
209 параллельный перевод
A esposa está de pé abrindo as janelas, nesse loft que fica na Bowery No baixo leste de New York.
New York'un Aşağı Doğu Yakasındaki Bowery'de bulunan çatıkatında yaşayan bir ev hanımı kalkmış, pencereleri açmakta.
Um loft?
Çatı katı mı?
Entäo, o loft é dele?
Daire onun mu yani?
FEBRE DE CONDOMÍNIO! Como jovem artista feminina, adoro viver neste loft da East Village.
Genç bir kadın oyuncu olarak bu East Village dairesinde yaşamayı seviyorum.
Grande Loft, muito arejado. Agora percebo.
Hava akımı var, anlıyorum...
A seguir vai haver uma festa no "loft" do Stu para todos os amigos chegados dos Sidarthurs.
Daha sonra Sidarthur'un yakın dostları için bir parti verilecek.
- Ciúmes de Scott e eu casados... morando em um loft com duas lindas crianças e um terrier jack russell.
- Scott ile olan evliliğimizi. Soho'da iki çocuğumuzla yaşamamızı ve terrier köpeğimizi kıskanıyorsun.
A minha parceira e eu estamos a fazer a carpintaria final num "loft" em Venice que estivemos a remodelar.
Ortağım ve ben Venedik'te tekrar içimlendirdiğimiz bir tavan arasında son marangozluğu yapıyoruz.
Sou eu no nosso loft em Nova lorque.
New York'taki çatı katımızdayım.
Estou a viver num loft de 5 milhões de dólares em Tribeca...
Tribeca'da beş milyon dolarlık bir çatı katında yaşadığım, ve...
Eu e o Jake vamos lá para cima para o loft dele, ele conta o dinheiro, enquanto fuma um charuto e toma uísque.
Ben ve Jake tavan arasına giderdik. Puro ve 75'lik viski içerek hasılatı sayardı.
Acabei de comprar um loft lá para mim.
Oradan daha yeni kendime bir tavan arası daire aldım.
Este casal de merda de Wall Street Voltaram para ver um espaço de loft.
Bu lanet Wall Street çifti tavanarasında ki yere tekrar bakmak için geldiler..
Ela estava no seu Loft quando se foi embora?
- Siz çıktığında dairenizde miydi?
- Ajudei a Lila a pintar o loft, ontem.
Dün gece Lila'ya dairesini boyamada yardım ettim de.
Sim, este loft tem um sistema de segurança topo de gama.
Evet, bu dairede yüksek teknolojili güvenlik sistemi var.
Chefe Processei a rua em frente ao loft.
Şu dairenin bulunduğu sokağı araştırdım.
O Danny encontrou óleo dos travões na rua depois da maude ter assaltado o loft.
Maude'un soygun yaptığı sokakta, Danny fren hidroliği buldu.
- Um ano. Troquei o meu loft no SoHo por um bungalow em Venice.
Soho'daki çatı aramı Venedik'teki sahil bungalovuyla değiştirdim.
Agora tens um loft?
Şimdi bir çatı aran mı var?
Nova Iorque, do meu loft...
New York, evimi -
Não me vais dizer que é por causa do teu loft? !
Bana gerçekten de bunun evinle bir ilgisi olduğunu söylemeyeceksin.
A casa parecia o loft um louco twenties. ( RlDE )
Ev sanki 20'li yaşlardaki gençlerin dağınık evleri gibiydi.
Podemos relaxar no caloroso, aconchegante romântico e até o furor erótico do... meu loft espaçoso.
Sıcak, nazik romantik.. .. ama erotik bir gece için.. benim muhteşem evim.
Moras no mesmo loft?
Aynı çatı katında mı oturuyorsun?
- E você não vai querer ver o loft?
Epeyce istisnai. Peki, çatı katını görmek istemiyor musunuz?
Tudo bem, mas eu tenho de lá entrar e mostrar o loft.
Ama onlara çatı katını göstermem lazım.
Se construíssemos um loft.
Buraya ranza almak.
Pôs a mesa em baixo, o loft em cima, e podes dormir lá em cima.
Üstünde yatağın, altında çalışma masan olur. Üste çıkıp uyuyabilirsin.
Sim, eu sei o que é um loft.
Ranza ne demek biliyorum.
Ou podíamos ver o loft.
Ya da ranza da alabiliriz.
O que faz um ex-recluso no loft duma rapariga bonita?
Senin gibi bir mahkumun güzel bir kızın dairesinde ne işi olur?
Podíamos comer no loft.
Çatıda bir yemek falan yeriz.
Tem um café do Java Loft.
Java Loft'tan kahve almış.
Depois, procuramos um centro de ioga perto de um Java Loft, em Canal Street.
- Yani Canal Caddesi'nde, Java Loft'a yakın bir yoga stüdyosu arıyoruz.
Há quatro Java Loft num raio de cinco quarteirões em Canal Street.
Canal Caddesi'nde 5 blok çevrede toplam 4 Java Soft var.
O general gostaria de levá-los de volta ao loft.
General sizi odada bekliyor.
Não vamos comprar um loft no centro, Tammy.
Şehir merkezinden ev almayacağız Tammi.
A Tammy não pára de mandar fotografias dos loft no centro.
Tammi sürekli bu dairenin resimlerini gönderiyor.
Vamos agora para o loft, para lhe fazer umas perguntinhas.
Ona mekana götürüp birkaç soru soracağız.
É mais perto do que o loft do Michael, e não temos tempo a perder.
Burası Michael'in yerinden daha yakın, kaybedecek vaktiniz yok.
É um loft.
Çatı katı.
Não é um loft, é mais urbano.
- Tam çatı katı sayılmaz. Daha şehirli.
No entanto, o fato dela querer um loft... Pode significar que o relacionamento não é tão sério.
Buna rağmen, çatı katı satın almak istemesi ilişkilerinin sandığım kadar ciddi olmadığı anlamına gelebilir.
É um loft.
Bir çatı katı sadece.
Fiz uma oferta pelo loft.
Çatı katı için teklifte bulundum.
Deixaste-a servir bebidas no teu loft.
Baze asabileceğimi söyledi. Barmeninin çatı katında kalmasına izin veriyor.
O meu pai tem um loft em cima do bar, na Third com a Clover.
Babamın barının üstünde bir kat daha var. 3 Numara, Clover.
Então... posso trazer hoje uns amigos ao loft?
Bu gece bazı arkadaşlarımı üst kata çağırabilir miyim?
Do teu loft?
Evini mi?
LOFT COMERCIAL ALUGA-SE
Kiralık