Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Londres

Londres перевод на турецкий

8,429 параллельный перевод
Filho, estou a dar-te a hipótese de trazeres Abbudin para o Século 21, e tu queres abrir um Hotel boutique em Londres?
Oğlum, sana Abuddin'i 21. yüzyıla getirme şansı veriyorum. Sen geçmiş Londra'da butik otel açmak istiyorsun.
Londres.
Londra?
Mas pensei nisso uma vez, quando estava em Londres.
Ama bir keresinde Londra'dayken bunu aklımdan geçirdim.
Era professora de Economia na Universidade de Londres.
Londra Üniversitesi'nde Ekonomi Profesörü.
Hipoteticamente, se tivesse dado luz verde para si, todos os aspirantes a sicários de Londres estariam atrás de si.
Mesela seni arıyor olsaydım, Londra'daki her tetikçiyi takardım peşine.
Tenho um louco à solta em Londres a comer pessoas.
Londra'da milleti yiyen delinin biriyle uğraşıyorum zaten.
Locais em Londres onde pode esconder-se.
Londra'nın her tarafında saklanabileceği yerler var.
O problema é que são centenas, espalhados num raio de 1,5 km pelo centro de Londres.
Sorun şu ki bunlardan yüzlerce var ve 1580 kilometrekarelik Londra Şehri'ne yayılmış durumda.
Aguardamos imagens em directo da caça ao homem que está a decorrer em Londres e que tem por objectivo Steven Rose.
"Steven Rose için başkent çapında sürdürülen aramadan canlı fotoğraflar da elimize ulaşıyor..."
Durante a Segunda Guerra Mundial, os capitães da Marinha Britânica colocaram as suas esposas e filhos em "bunkers" em Londres, e voltaram ao mar, durante anos, para lutar contra os nazis.
İkinci dünya savaşında İngiliz gemi komutanları eşleri ve çocuklarını Londra'da sığınaklarda bırakıp denizlere açıldılar ve yıllarca naziler ile savaşmaya gittiler.
Só penso que talvez queira viajar, ir ao Japão ou a Londres.
Düşünüyorum da belki seyahat etmek istiyorumdur. Japonya ya da Londra'ya gitmek gibi.
Ela está aqui... em Londres.
Burada, Londra'daymis.
Eu próprio posso alterar as especificações do Max... mostra a trabalhadora sexual "sintética" responsável... pela morte de um homem num bordel em Londres.
Max'in ayarlarini ben degistirebilirim. ... cep telefonundan çekildi. Taniklarin iddiasi Sentetik seks isçisinin Londra genelevindeki adamin ölümünden sorumlu oldugunu gösteriyor.
Um milhão de pessoas virá a Londres protestar contra os "sintéticos" hoje, Drummond.
Bugün Sentetiklere karsi çikmak için Londra'ya bir milyon insan geliyor Drummond.
Bem, procurámos em toda a Londres.
Londra'nın altını üstünü getirdik.
- Estudiosos procuraram isto durante séculos, só o encontraram recentemente em Londres.
- Doğru. Araştırmacılar yüzyıllardır bunu arıyordu. Kısa bir süre önce Londra'da bulundu.
"Na cidade de Londres, todos nós caímos."
London şehrinde hepimiz düştük.
"Na cidade de Londres todos nós caímos." "E Castor despertou do seu sono."
London şehrinde, hepimiz düştük ve Castor uykudan uyandı.
"Na cidade de Londres, todos nós caímos, e o Castor despertou do seu sono."
London şehrinde, hepimiz düştük ve Castor uykudan uyandı.
O pedaço que a Rachel traduziu aponta para Londres.
Rachel'ın çevirdiği kısım London'u işaret ediyor. Elimizdeki en iyi yol gösterici bu.
- Londres.
- London.
O pedaço que a Rachel traduziu aponta para Londres.
Rachel'ın çevirdiği kısım London'u gösteriyor.
Que a Sarah está em Londres neste momento a tentar matar o Castor original.
Sarah şu anda London'da orijinal Castor'u öldürmeye çalışıyor.
- Não vou demorá-la. Mas não vai acreditar quem procuro em Londres.
Çok uzun tutmayacağım ama London'da kimin peşinde koşturuyorum tahmin edemezsin.
E agora uma nova música, directamente do lendário clube de Londres, o Murray, o mais famoso de Beak Street.
Ve şimdi doğrudan Londra'nın efsanevi Murray's Club'ından yepyeni bir şarkı, Beak Street şerefine.
Disseram-me que é a melhor treinadora de cães em Londres.
Londra'daki en iyi köpek eğitmeni olduğunuzu duydum.
Recebi ordens do General Washington para localizar uma caixa que exibe o logo da Companhia de Sinos Axminster, de Londres, e destruir tudo o que estivesse dentro.
General Washington'dan gelen emirler vardı, Lonrdra'daki Axminster Çan Şirketi'ne ait işaretli sandığı bulmak ve, ve içindekilerle birlikte yok etmek.
Londres?
Londra?
- Bem-vinda a Londres.
Londra'ya hoşgeldin.
Bem-vinda a Londres.
Londra'ya hoşgeldin.
Mas é que eu sou perfecionista quando se trata de Shakespeare, - mesmo vendo-o em Londres... - Não foi o teu chá.
Mevzu Shakespeare olduğunda, ben sadelikten yanayım, seti günümüz Londra'sında görmek... senin tarzın değildi.
Isto é Londres.
Burası Londra.
- A tua mãe disse-me que estavas em Londres.
Annen Londra'da olduğunu söyledi.
É o que digo a mim mesma, mas ele partiu para Londres.
Ben de kendime bunu diyorum ama Londra'ya gitti.
Ainda tenho amigos na Scotland Yard, dos meus tempos de teatro em Londres.
Londra sahnesinden kalma emniyetten arkadaşlarım var.
Nova Iorque, Londres...
New York, Londra...
Queres ir fingir que estamos em Londres?
Londra'da gibi yapsak mı?
Escuta, eu ia te dizer há umas semanas atrás, mas tu estavas com dificuldades, e da última vez que eu disse que queria mudar, foste para Londres.
Dinle, birkaç hafta önce sana söyleyecektim ama sorunların vardı. Ve en son sana değişiklik istediğimi söylediğimde Londra'ya gittin.
O tipo que te sequestrou em Londres. Veio para aqui.
Seni Londra'da kaçıran adam burada.
Em alternativa, podes voltar a Londres, ficar em Baker Street - ou com a tua família.
Ya da Londra'ya geri dönüp Baker Sokağı'ndan uzak kalıp ailenin yanına dönebilirsin.
Quando o procuramos em Londres, não tínhamos nada.
Senle ben Londra'da onu aradığımızda hiçbir şey bulamadık.
Porque arranjei estas em Londres.
Çünkü bunlar Londra'da oldu.
A maioria dos factos que temos são do meu caso em Londres.
Bilgilerin çoğu Londra'daki benim davama ait.
CHAMADA DE LONDRES
Londra Arıyor.
Foi para Atenas, depois de Londres até aqui.
Oradan Atina'ya, sonra da Londra'ya geçmiş.
40 mil pessoas foram mortas em Londres, em Setembro do ano passado.
Geçtiğimiz Eylül'de Londra'da 40,000 kişi öldürüldü.
O Neil era espião em Londres e Xangai.
Neil, Londra ve Şangay'da bakır işiyle uğraşmış.
PARLAMENTO INGLÊS - LONDRES, 1807
Parlamento Binası Londra, 1807
Em Londres.
- Londra'dayken.
- Londres.
London.
Londres não será a mesma sem ti.
Yakında gidecek olman çok kötü.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]