Los перевод на турецкий

Se tu não tivesses estado aqui esta noite... Sim, matamo-los.

Eğer bu gece burada olmasaydın...

- Consegues controlá-los?

- Onları kontrol edebiliyor musun?

Uma lâmina demónio ou lâmina anjo conseguem matá-los.

Şeytan bıçağı veya melek bıçağı onları öldürebilir.

Não, nós odiamo-los.

Hayır biz ediyoruz.

Exterminá-los.

Hepsini yok et.

Eu irei encontrá-los.

Onları bulacağım.

Nós voltamos para o abrigo e vamos convencê-los a ficarem lá para sempre?

Tamam şimdi ne olacak? Sığınağa geri döneceğiz ve orada sonsuza kadar kalmaları için ikna mı edeceğiz?

Sim, bem, estou a vê-los.

Tamam buyur.

- Sim. Eu vou avisá-los. - Não, não, não.

- Tamam onlara haber vereyim.

Sabes, estava a vê-los... a esta adorável família.

Onları izliyordum, sevdi dolu bir aile.

Digo, ainda não era perfeito, mas nós tinhamos-los.

Kusursuz değildi ama yine de onlar yanımızdaydı.

Não pode deixá-los vencer.

Kazanmasına izin veremezsin.

É a minha vez de lavá-los, outra vez.

Yıkama sırası bende.

Com quem esperava usá-los, Jim?

Bunları kiminle kullanmayı planlıyordun Jim?

Ele perguntou se eu queria ajudá-los nessa festa.

Bana organizasyonda yardımcı olup olamayacağımı sordu.

- Ireis prepará-los para marchar.

- Ordunu harekete geçmeye hazırla. - Ama...

Honrámo-los.

Onları onurlandırdık.

Temos que encontrá-los.

Onları bulmak zorundayız.

Estamos a distribui-los por toda a cidade.

Şehirde onları herkese veriyoruz.

Alguém está a escondê-los.

Birisi onları saklıyor.

Vou chamá-los.

Onları arayayım.

Acho que devíamos enviá-los para longe da Casa Branca.

Bence onları Beyaz Saray'dan göndermeliyiz.

E separá-los do pai é a solução?

En iyi olan, onları babalarından ayırmak mı yani?

O MacLeish manteve a unidade sob controlo e eles conseguiram fugir do recinto, mas o líder afegão perseguiu-os e começou a aniquilá-los um a um.

MacLeish ekibini bir arada tutup kamplarından çatışarak kaçmayı başarmış ama örgüt lideri peşlerinden gelmiş ve ekibin tüm üyelerini birer birer öldürmeye başlamış.

Vamos fazê-los pagar por isto, Jason.

Onlara bunu ödetelim Jason.

A "Schenthal Pharma" pagou-lhe, até à data, 185 000 € para lidar com esta trapalhada, e antes de ir a qualquer sítio, irá merecê-los.

Schenthal Pharma sana bu pisliği temizlemen için 185,000 euro ödedi. Bir yere gitmeden önce hakedeceksin.

Gostavam de usá-los um pouco?

Bunları alıp kullanmaya ne dersiniz?

- E algumas pessoas acreditam que tal informação irá levá-los a ter sexo.

Bazı insanlar böyle bilgilerin... onları seks yapmaya ittiğini düşünüyorlar.

Não podes deixá-los vencer, sabes?

Kazanmalarına izin veremezsin.

- Tens de esmagá-los.

- Ezmek lazım.

- Queres virá-los...?

- Çevirmeye ne dersin?

Mas se pensas que não pagaria a um negro qualquer quinhentos dólares para ir a casa dos teus pais e matá-los enquanto dormem para ficar com o grelhador, não me conheces bem.

Ama mangalıma bir şey olmaması için 500 dolara ayarladığım bir zenciyi ailenin evine gönderip seninkilerin boğazını kestirmeyeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun.

Cometi erros, estou disposto a assumi-los de uma forma que seja satisfatória tanto para mim como para o Estado. Não sou perfeito.

Mükemmel biri değilim.

- Sim, quero um balde de 12 pedaços com batatas fritas e... Bem-vindo ao Los Pollos Hermanos.

Los Pollos Hermanos'a hoş geldiniz.

Bem, como alguns de vocês sabem, há muitos anos, eu abri o meu primeiro Los Pollos Hermanos em Michoacán.

Bazılarınızın bildiği üzere, bundan uzun yıllar önce ilk Los Pollos Hermanos'u Michoacan'da açtım.

Vou avisá-los em relação à audiência da Ordem.

Baro duruşması konusunda ikinizi de bilgilendireyim.

Vamos recolher os telemóveis e guardá-los durante o seu testemunho.

Tanık ifadenizi verirken tüm cep telefonlarını toplayıp dışarıda tutacağız.

O Lionel falou com o nosso homem em Los Lunas.

Lionel Los Lunas'taki adamımızla konuşmuş.

- Continue a servi-los, senhor.

Gelmeye devam etsin bayım.

Agora, se te conseguires safar desta sem uma bala na cabeça e trocares aqueles comprimidos, depois volta a trocá-los.

Kafana kurşun yemeden bu işi halleder ve hapları değiştirebilirsen sonra tekrar değiştir.

Voltar a trocá-los?

Tekrar mı değiştireyim?

Se fizeres isso, volta a trocá-los.

Bu işi yapacaksan hapları tekrar değiştir.

Vamos buscar uma equipa de associados e pô-los a explorar todos os ângulos da medida preventiva.

Avukatlardan bir takım kurup bir an önce ihtiyati tedbiri incelemeye başlayalım.

- Está bem. Podes pô-los no meu carro?

Francesca, şunları arabama koyabilir misin?

Prazer em vê-los também. Henry. Nick.

Sizi de görmek çok güzel Henry, Nick.

Nós tratamo-los mais como terroristas.

Biz ise onları daha çok terörist gibi görüyoruz.

Posso ajudá-los?

- Yardım edebilir miyim?

Matamo-los enquanto dormem.

- Onları uyurken öldürürüz.

Posso ajudá-los?

Uh... uh, yardımcı olabilir miyim?

Los Pollos Hermanos. Muito fixe, Bolsa.

Çok güzel Bolsa.

Lamento imenso. Bem-vindo ao Los Pollos Hermanos.

Los Pollos Hermanos'a hoş geldiniz.