Là перевод на турецкий
331 параллельный перевод
Näo estava là!
Park ederken o yoktu!
È melhor apanhar o comboio e ir até Cattaras, ou trocar e partir de là?
Trene binip Cattaras'a gitmek mi daha iyi, yoksa değiştirip oradan devam etmek mi?
Ouve là, se te chegas...
Bana bak Fırdöndü Dil. Eğer bana yaklaşırsan...
Và là! Veja se desperta!
Haydi, kendine gel.
- Là está ele de novo!
- İşte yine o!
Penso passar muito mais tempo là.
Orada daha çok vakit geçireceğimi sanıyorum.
Para que näo estranhe muito estar fora da prisäo, continuará a passar as noites là.
Cezaevinden uzakta olmanın şoku çok olmasın diye gecelerini orada geçireceksin.
Vou até là.
Ben onu getiririm.
Ficarà muito tempo là, quando o acharmos.
Onu yakaladığımızda bayağı orduda olacak.
Là se vai a tua miúda.
İşte kızın gidiyor.
Ó-lá-lá!
Oh là là!
E nunca de là saem.
Asla dışarı çıkmazlar.
Leu-me a descriçäo e disse que tínhamos de là ir.
Bana tarifi okudu ve oraya gitmemiz gerektiğini söyledi.
Uma vez por ano, as tartarugas marinhas saem do mar e rastejam pela praia quente de uma ilha vulcânica para cavar um buraco na areia e là depositar os seus ovos :
Dişi deniz kaplumbağaları yılda bir kere kumda bir çukur kazıp yumurtalarını bırakmak için ekvatoral denizden volkanik adanın cayır cayır yanan sıcak kumsalına sürünerek çıkar.
Acompanha os Holly até là fora.
- Foxhill. Binayı terk edip etmediklerine bak.
Foi viver para uma barraca, fez votos ou seja là o que as mulheres fazem.
Bir kulübede yaşadı hatta adaklar adadı, öyle bir ülkede kadınlar ne yaparsa yaptı.
Là fora, parecia uma fornalha.
Dışarısı bir fırının içi gibiydi.
Eu sei, eu estava là.
Biliyorum, oradaydım.
Relaxe, và là.
Rahatlayın artık.
Là está ela na tagarelice, a mentir.
Hem saçmalıyor hem de yalan söylüyor.
Eu estava là, eu vi.
Oradaydım, gördüm.
- Por que là?
Neden Bayan Venable'ın evi?
Bem foi là, em Amalfi de repente, no Veräo passado, que ele começou a ficar inquieto e...
Her neyse Amalfi'deydi ve geçen yaz, aniden, huysuzlanmaya başladı ve...
Por fim, deixámos de là ir.
En sonunda, oraya gitmeyi bıraktık.
Là fora, estava tudo branco.
Dışarısı çok aydınlıktı.
Um dia inteiro là em cima, ao Sol.
Bütün gün sıcak güneş altında, yukarıda, geminin direklerindeydin.
Por que não dorme là em casa hoje?
Bu gece bizde kalsana.
- O Bobby vai là em casa.
- Bobby gelecek.
Là atrás, você quis me matar.
Demin beni de öldürmek istedin.
Quer voltar là pra procurar?
O eve geri dönüp her ne boksa onu aramak mı istiyorsun?
- Là em cima?
- Yukarıda mı?
Podemos dirigir até Yucatàn, vender o carro là... comprar equipamento de mergulho e... ficamos milionários.
Yani Yucatan'a gidip arabayı satacağız... kendimize dalgıç kıyafetleri alacağız... ve hop diye Cortes'in servetine konacağız.
De là, podemos andar.
Sonrasını yürüyeceğiz.
- México. Là não tem futuro.
Orada gelecek yok.
Eu também plantei em algumas "señoritas" por là.
Orada ben de birkaç sinyoritayı sabanımla işledim.
- Kansas City, là vamos nós.
Kansas City, biz geliyoruz.
- Quanto tempo levou pra chegar là? Uma hora?
Arabayla oraya gitmeniz ne kadar sürdü?
Chegamos a Fort Scott là pelas 4 da tarde.
Fort Scott'a öğleden sonra dört sularında vardık.
- Vou chegar là.
Söyleyeceğim.
Là em cima, só estão minha mulher, meu filho e minha filha.
- Ailem. Yukarıda sadece... karım, oğlum ve kızım var.
- Vamos là pra cima.
- Hadi yukarı.
Vamos là pra cima.
Hadi yukarı.
Vocês dois, là pra baixo.
Siz ikiniz aşağıya.
Eles nunca me fizeram nada, eles apenas estavam là.
Bana bir şey yapmamışlardı, sadece karşıma onlar çıktı.
Sorte deles que eles não estavam là... para implorar pela vida daquela família... porque, de outra forma, teríamos encontrado seus corpos também.
Bahtsız aile için merhamet dilenmek üzere... orada olmamaları büyük şans... aksi takdirde... onların da cesedini bulacaktık.
Là em cima.
İyice yukarı.
Vamos là.
Gidelim.
Vai là, querida.
Hadi, tatlım.
E là estará ele :
O gelecek :
Diga-me, Lieutenant, quantos corações franceses já destruiu?
Oh là là! Söyleyin bana, teğmen, kaç tane Fransız bayanı öldürdünüz?
- Se importaria se eu... - Deixe pra là.
Acaba sakıncası yoksa...