Translate.vc / португальский → турецкий / Lábia
Lábia перевод на турецкий
152 параллельный перевод
Não é que me interesse, mas que tipo de lábia pode ele ter que te impressione?
Bana göre hava hoş, ama seni etkileyecek ne söylemiş olabilir ki?
Como diría o pequeno Sr. O'Doul : "Estás a dar-me lábia".
Jane güzel. Küçük Bay O'Doul'un dediği gibi, "Beni pohpohluyorsun."
- Tens uma grande lábia.
- Farklı bir çizgin var.
- Lábia?
- Çizgim var?
Toda essa roupa janota e essa lábia não te tornam um cavalheiro.
O şık giysilerin ve ukala konuşmaların seni beyefendi yapmaz.
Com aquela lábia queria gozar comigo, não é?
- Bütün bu laflarla beni baştan çıkarmak istiyorsun, değil mi?
E que tens uma grande lábia.
Kuskusuz dilin ağzında çok iyi dönüyor.
Não me consegues convencer com a tua lábia.
Saçmalıkların beni etkileyemez.
- Vocês têm muita lábia...
- Külahıma anlatın.
Tu é que tens a lábia toda.
Ağzı laf yapan sensin.
Aquele tipo tem muita lábia.
Dili pabuç kadar.
Digo, não é só lábia para pegar você.
Yani... sırf laf olsun diye söylemiyorum.
Tens muita lábia mas nada fazia sentido!
Boş laf dolusun ve hissin yok!
Você tem cá uma lábia.
Bu işi biliyorsun.
- Aquela garina tem cá uma lábia...
- Karıda ne çene var be.
- Tens cá uma lábia, sabias?
- Çok boş boğazlısın, biliyor muydun?
- Com persuasão e muita lábia.
- Biraz adale, biraz hileyle.
Aposto que a sua lábia e o seu presente prometido tiveram uma grande influência no facto de a queixa ter sido retirada.
Kanaatim o ki, hızlı değişiminiz ve söz verdiğiniz şey hakkınızdaki suçlamanın kaldırılmasında epey rolü oldu.
O velho vaqueiro devia enganar muitos almofadinhas com a sua lábia à Will Rogers, mas eu sabia que ele não se referia à lua-de-mel de dois cavalos.
Old Cactus Earl, Will Rogers laflarıyla pek çok şehirlinin gözünü boyamıştır, ancak balayı geçiren iki attan söz etmediğini biliyorum.
Não, não caí na lábia dos astrólogos.
Hayır, falcıların ağına düşmedim.
É algum tipo rico... e tu apaixonaste-te pela lábia dele.
Zengin biri değil mi? Zengin biri ve sen de onun bazı yanlarına âşık oluyorsun demek.
Tens muita lábia, mas tens que levar isto até ao fim.
Çok iyi rap söylüyorsun. Üzerine gitmelisin.
Não passam de muita lábia e de um distintivo.
Rozetiniz ve çenenizden başka bir şeyiniz yok.
Onde estão sua lábia, seus casos, suas vênias, seus truques?
Nerede şimdi o kanun cambazlıkları, söz perendeleri, maddeler, fıkralar?
Deves ter uma boa lábia
Ağzın iyi laf yapıyor olmalı.
Você tem uma lábia incrível.
Bir köpeği, et kamyonundan vazgeçirebilirsin dedim.
Não caio mais na tua lábia. Encontrei cartas da Lauren para o Sean em tua casa.
Lauren'ın Sean'a yazdığı mektubu senin evinde buldum.
Aquele yeti tem uma grande lábia.
Yeti güzel konuşuyor.
- E bom de lábia, certo?
- Nasıl konuşulur biliyorum değil mi?
O seu advogado conseguiu manipular o júri. com muita lábia.
Yani nasıl tanımlarsan tanımla, o işte aynı pisliktir.
- Os sacanas têm lábia.
- Güzel konuşan gerzekler.
Lábia não lhe falta.
İyi konuşmaydı.
A tua lábia sabe tão bem à volta do meu falo.
- Oh, Gwen! "Labiyan" benim şişmiş "fallusum" etrafında çok hoş.
Sras. e Srs., o Príncipe da Lábia e dos Tribunais, o único e inigualável Billy Flynn.
Bayanlar ve Baylar! Mahkeme salonlarının prensi belagatlı biricik avukatımız Billy Flynn!
O Terry tinha muita lábia.
Terry satış elemanıydı.
Não me venhas com a tua lábia Thomas Edison Jr.
Bana karşılık vermeye kalkma Thomas Edison Jr.
Pai-nosso que estás no Céu, abençoa o Chaz... e dá-lhe muita lábia imediatamente.
Ulu Tanrım, sen bu kızı... lütfen hemen Chaz'a bağışla.
A lábia...
Bu ne küstahlık.
Se ele tinha acabado de a conhecer, tinha era muita lábia.
Eğer kızla yeni tanıştıysa, komisyonunu da almış olmalı.
- Aquele tipo tem muita lábia. - Parece o Ricky Roma.
Evet, tam Ricky Roma.
Já ouvi falar da sua lábia.
Senin bu laf yapan ağzının şanını duymuştum.
Sabes que eu sou bom de lábia.
Taklit yeteneğimi bilirsin.
Olhem só para lábia dela!
Bayağı açık sözlü biri evlat!
a infalível lábia de Alberto.
Alberto'nun şaşmaz tatlı dili.
Olha para o Felix. A lábia dele nunca me impressionou. O que resultou foi quando me embebedei no Tric... e ele me levou para casa e tratou de mim.
Felix'e bakalım ; boş sözlerinin benim üzerimde hiçbir etkisi olmadı, ama TRIC'de dağıtınca beni eve götürüp benimle ilgilenmesi etkili oldu.
Se lhes dou lábia Já não as perco
Kur yapıp dururken Kaybedemem onları
A confirmar os meus negros A dar lábia às minhas putas
Arkadaşları kafaladım Sermayelerime iş kakaladım
Sou doutorado em lábia, parto tudo e calo qualquer um.
İhtisasımı, önüme gelenin canına okumak üzerine yaptım.
O homem vende lábia.
Adam yaşamını idame ettirmek için saçmalıklar saçıyor.
Segundo informações que temos vindo a reunir, descobrimos que o CLIT é uma facção da LABIA.
Topladığımız bilgiler doğrultusunda, C.L.I.T.'in M.Ö.K.S.H.'nin küçük bir birimi olduğunu ortaya çıkardık.
E para tua informação, os lábios não são órgãos internos.
Ayrıca bilgin olsun, labia iç organ değil.