Translate.vc / португальский → турецкий / Magma
Magma перевод на турецкий
122 параллельный перевод
Segundo uma teoria, os minérios da Lua... não estão fundidos em camadas, mas espalhados na superfície. Como pedregulhos.
Bir teoriye göre, Ay yüzeyindeki mineraller erimiş magma içinde değil katı kütleler halindedir.
Mesmo que passassem por eles, o Pulsar é feito de magma.
Onları geçebilseniz bile, o lazer magnadan yapıldı.
O computador identificou-o como deslocamento de magma.
Bilgisayara göre bu, magmanın yer değiştirmesi.
Posso estar louco, mas aposto que esse magma era um submarino russo novo a caminho da Islândia.
Bana deli diyebilirsiniz ama bence yeni bir Rus denizaltısı bulduk. İzlanda'ya doğru yol alıyor.
Ele teve contacto com o que o computador chamou magma.
Bilgisayarının magma değişimi diye tanımladığı şeyin yanında.
É como uma anomalia sísmica?
Magma değişimi mi? Sismik anomali gibi birşey mi?
Pressão do magma manteve-se constante.
Mağma basıncı sabit duruyor.
Mesmo que eles me paguem o dinheiro... vou derreter todas as cidades do planeta... com um quente e líquido magma.
Hatta bana parayı ödeseler bile... Ben genede bu dünyadaki bütün şehirleri... Magma ile eriteceğim.
A Magma pode subir através de uma dessas fendas até à superfície.
Mağma bu yarıklardan birini bulup buradan yukarı çıkabilir.
Que Magma?
Ne mağması?
Não acredito que esta tenha sido a verdadeira erupção de Magma.
Sadece mağmanın asıl kısmını henüz görmediğimizi farzedelim.
A nave auxiliar foi danificada por uma erupção de magma e 3 membros da tripulação ficaram seriamente feridos.
Mekikleri, magma püskürmesi nedeniyle zarar görüp, üç mürettebat ciddi bir şekilde yaralanmıştı.
Rodeados de magma líquido escaldante.
Etrafımız kızgın magma ile çevrili.
Encheu a atmosfera com toxinas depois rebentou crateras a superficie, deitando magma liquido.
Atmosferi zehirlerle doldurdu,..... sonra ayın yüzeyini bombalayarak, erimiş çekirdeğin serbest kalmasını sağladı.
O magma solidificou no interior do vulcão e tapou a saída.
Magma, volkanın iç kısımlarında katılaşmış çıkışı kapamış.
Isto é o que recebes, mentiras de ácido sulfúrico, superfície rochosa e viscosa e coroas que chocam com válvulas sobre grandes câmaras de magma.
Sülfürik asit çeşitleri, jelleşmiş yüzey taşı ve magma katmanın püskürttüğü volkanik gaz.
Após entrar na atmosfera, a bola quente de magma atingirá a calote polar, causando uma inundação global.
Atmosfere girince... sert magma topu hızla kutupları eritecek ve küresel sel olacak.
Não. Está rodeado de magma a 2750 ° C.
Hayır. 2750 derecelik mağmaya nasıl dayanmış demek istedim.
Se deslizarmos sobre o magma, óptimo.
Mağma akıntısı oldukça sorun yok.
E em "Metroid", é magma derretida.
Ve Metroid'de erimiş magma var.
Bem abaixo do solo, por um ponto fraco na crosta terrestre, pedra fundida, ou magma, tem vazado.
Yeryüzünün, derinliklerinden kabuğuna doğru, zayıf bir yerden erimiş kaya ya da magma sızmaktadır.
Na medida em que a piscina subterrânea de magma cresce, a pressão explosiva aumenta.
Yeraltındaki magma havuzu büyürken patlama basıncı da tırmanmaktadır.
Preso em um caldeirão de pressão super aquecido por 1.500 anos a pedra fundida não virou lava, mas espuma.
Süper sıcaklıkta basınç altında bir kazana hapsedilmiş durumda olan 1.500 yıllık magma lava değil, sanki köpüğe dönüşmüştür.
Minutos depois da erupção a coluna de pedras e gás super aquecida sobe a 15 Km no céu.
Püskürmeden yalnızca dakikalar sonra süper sıcaklıktaki magma ve gaz gökyüzünde 15 kilometrelik bir yüksekliğe ulaşmıştı.
Leva cerca de meia hora para a poeira alcançar Pompeia. Esfriado, mas ainda cheio de ar o magma formou pedras-pomes.
Bu oluşumun Pompei'ye erişmesi yarım saat sürüyor soğumuş, ama hala havayla dolu olan volkanik kayalar sünger taşı biçimine dönüşüyor.
No coração do vulcão a câmara de magma está em colapso. Desencadeando um outro fluxo piroclástico.
Yanardağın yüreğinde, magma bölümü çöktü bu da, başka bir volkanik kabarmayı tetikledi.
E te cubra de... Magma de ovo.
Sonra yumurta magmasıyla kaplanıyorsun.
Então porque não tens nenhuma lembrança... dum demónio gignate de magma com chifres e pés de cabra?
Peki nasıl oluyor da keçi toynaklı, koç boynuzlu, dev magma iblisinin hakkında bir nebze de olsa birşey anımsamıyorsun?
Queres vir cá abaixo, obter os teus dados vitais do Lava Boy... - e ser um herói. - Quero saber como matar a besta.
Buraya aşağıya gelip Magma çocuğun zayıf yönlerini öğrenip bir kahraman olmak istiyorsun.
É magma do Monte Vesúvio... com alcalino do deserto de Gobi.
Vezüv Dağı'ndan alınmış magma ile... Gobi Çölü'nün saf kirecini karıştırdım.
Na verdade, quando se encontra debaixo do solo, a lava é chamada de magma.
Aslında, yerin altında olduğu zaman, lav denmez magma denir.
Lá por estar inactivo à superfície, nao quer dizer que nao existam correntes de magma perto.
Uykuda olması hiç magma akmayabileceği anlamına gelmez.
Nao temos forma de saber a espessura da corrente de magma.
Bu magma damarının ne kadar kalın olduğunu bilemeyiz.
O magma danificou-as.
Magmadan hasar görmüşler.
É necessário um meio, no qual a água reaja com o magma.
Suyun bir şekilde derindeki kayalarla reaksiyona girmesi yeterli.
Está a inspirar e a expirar o magma e o sistema hidrotermal debaixo do chão sobe e desce.
Toprak altındaki magma ve hidrotermal sistem alçalıp yükseldikçe oflayıp puflamaktadır.
Não senhor,... eu acho que furar para tentar sifonar a saída do magma não vai resultar.
Hayır, hayır, bayım, hayır, bayım, magmayı çekmeye çalışmak için sondaj yapmak işe yaramaz.
São Francisco 5 de Junho Está ali ou não está uma câmara de magma debaixo do parque nacional de Yellowstone?
Yellowstone Ulusal Parkı'nın altında magma bölgeleri var mı yok mu?
- Sim Kenneth. - Sim. E esta de magma tem o tamanho suficiente... que se houver uma erupção ali... pode potencialmente ser cotada como uma Super erupção?
Bu magma bölgesi, eğer bir patlama olsaydı potansiyel olarak süper-patlama yaratmaya yetecek oranda mıdır değil midir?
Uma espécie de anomalia debaixo da câmara do magma, mesmo por baixo do buraco de fogo de "Creek Basin".
Magma bölgesi üzerinde bir tür anormallik, tam Firehole Dere Tabanı altında. Evet.
Ou uma intrusão de magma através de uma falha aberta pelo abalo, certo?
Veya deprem tarafından açılan bir fay hattı boyunca magma akımı olabilir,
O magma só está a dois ou três quilómetros abaixo desse ponto.
O alanda magma iki veya üç kilometre derinlikte.
A câmara do magma que fica debaixo de Yellowstone, bem aqui, achamos que está exactamente as mesmas dimensões da caldeira rim.
Bak, Yellowstone'un altında bulunan magma bölgesi. İşte. Onun Kaldera kenar içindeki magma boyutlarıyla aynı olduğunu sanıyoruz.
na verdade a única maneira para tentar ver uma câmara de magma é ironicamente o suficiente para provocar os abalos.
Aslında magma bölümünü görmenin tek yolu, ironik şekilde depremlere bağlı olmaktan geçiyor.
E isso diz qual a quantidade de magma está lá em baixo?
Bu da orada ne kadar magma olduğunu mu gösterir?
Bem o que nós estamos a tentar determinar essencialmente é a natureza deste magma.
Bizim temel olarak belirlemeye çalıştığımız şey bu magmanın doğasıdır.
Se é um magma eruptivo?
Patlayabilir magma mıdır?
Agora esta anomalia que descobrimos perto do Norris, isto pode ser água e gás como nós sabemos, ou no pior caso pode ser uma nova fuga do magma de erupção.
Şimdi, Norris civarında keşfettiğimiz... bu anormallik bildiğimiz gibi su veya gaz olabilir veya en kötü senaryo da, patlayabilir yeni bir magma bölmesi olabilir.
Então opção numero um, digamos que temos um quilometro cúbico de magma eruptivo.
Tamam mı? Evet, opsiyon bir ; bir kilometre küplük patlayabilir magma var diyelim. küplük patlayabilir magma var diyelim.
passaria sem dificuldade através da Terra, como uma faca por manteiga aquecida.
Hiçbir kuvvet uygulamadan, yeryüzünü bir bıçak gibi keserek mağma katmanına ulaşırdı.
Episódio X Magma Díver
Magma dalgıcı