Translate.vc / португальский → турецкий / Marcie
Marcie перевод на турецкий
529 параллельный перевод
O velho Marcie deu-me a gasolina.
İhtiyar Marcie bana gerçek benzin verdi.
Marcie, liga-me à policia da autoestrada.
Marcie, bankanın müdürüyle konuşmak istiyorum.
Marcie, dá ao Phil caneta e papel.
Marcie, Phil'e kağıt kalem ver.
Se andas à procura da Helen, ela está com a Marcie.
Helen'i arıyorsan, Marcie'nin odasında.
O que faz ela em casa da Marcie? Ora!
- Marcie'nin odasında ne işi var?
A senha correta é Marcie.
Doğru şifre "Marsilya"
Marcie. Será que vão vir outras raparigas lindas como tu para o acampamento Cristal Lake?
Kristal Göl Kampı'nda senden başka güzel kadın olacak mı sence?
Jack Burrel.
- Marcie - Ned Rubinstein.
Marcie Stanler, Ned Rubinstein. Bem vindos ao acampamento Cristal Lake.
Kristal Göl Kampı'na hoş geldiniz.
O Jack e a Marcie vão ficar ensopados!
Jack ve Marcie sırılsıklam olacaklar!
Não vou deixar que te ajudem se caíres num dos meus hotéis.
Eğer otelime gelirseniz öldünüz! Marcie'nin otundan kalmış mı, baksana.
Deve estar com o Jack e a Marcie.
Jack ve Marcie'yle olmalı.
Marcie?
Marcie?
Sabes uma coisa Marty?
- Biliyor musun Marcie.
Que vamos fazer...
Marcie, bak.
Anda a pavonear-se de mini-saia, como se alguém reparasse.
- Biraz daha kahve? - Olur. Dinle Marcie haftaya Al ve ben bir düğün için şehir dışına gitmeliyiz.
Joga lindamente, Al.
Marcie? Fevkalâde bir bowling oyuncusudur.
- Marcy?
Marcie?
Este papelinho vale 100 mil dólares.
İnan bana, Marcie böyle bir şeyi ancak bir erkek fark eder. Haydi ama, Al.
Peg, pensei que, se ficasse com ele, iríamos com os miúdos para o Canadá e levaríamos a vida que merecemos.
Marcie bu veterinerin bizden çok uzakta olmadığını anımsattı. Ve bil bakalım, Al - O bir kadın. Elbette.
Vou para casa, beber moderadamente e cair para o lado.
Bak, Marcie, yapman gereken tek şey doğum kontrol hapı almak.
Pai, não vais mesmo comprar um presente á mãe?
Genelde ufak şeyler. Radyomuz, Marcie'nin küpeleri, kameramız, ve telesekreter.
Isso era surpresa, imbecil.
Marcie! Özür dilerim. Bana neler oldu bilmiyorum.
Pois, o querido ia comprar-me um presente, e eu ia ficar ali sentada feita idiota sem ter nada para ele.
Senin yatak odanda hepimiz çaresiz hissederiz, Marcie. Daha başka biran var mı? Hayır.
És uma ferida aberta.
Sadece Steve ve Marcie'nin köpeğini vurdum.
Al, não imaginas o que isto significa para mim.
Bildiğiniz gibi, Bella Marcie ve benim için bir köpekten daha fazla bir şeydi.
Está bem, é bela e bonita e tudo isso, mas, Al, a Marcy também e tem beleza interior.
Tamam, çok güzel ve harikulade fakat Marcie de öyle. Ve Marcie'de iç güzelliği de var.
Marcy, como vai a vida?
Marcie, ne bu asık surat?
Por que não vês as coisas desta forma :
Peki Marcie, bir de şu açıdan baksana :
Não nesta cidade, Marce.
Bu şehirde asla Marcie.
Não, não, não, Marce.
Yo, yo, hayır Marcie.
Já agora, Steve, qual é o nome de solteira da Marcy?
Bu arada, Steve Marcie'nin kızlık soyadı neydi?
- Olá, Marcy.
Oh, merhaba Marcie.
Acho que foste muito simpático em aceitar o conselho da Marcy e contratar uma mulher para arranjar o frigorífico.
Biliyorsun, canım Marcie'nin tavsiyesine uyup da buzdolabını tamir etmesi için bir kadın tutman bence çok nazikçeydi.
Olá, Marcy!
Merhaba, Marcie.
Olá, Marcy!
Selamlar, Marcie.
Marcy, acalma-te.
Marcie, biraz sakinleş.
Já agora, o que fazes logo á noite?
Ha bu arada Marcie, bu gece ne yapıyorsun?
Desculpa isso do dedo, Marcy.
Parmağına çok üzüldüm, Marcie. Sorun değil.
Bem, Marce, trouxe-te flores.
Her neyse, Marcie, sana çiçek getirdim.
- Marcy, podemos, ao menos, falar?
Marcie, seninle birazcık konuşabilir miyim?
Marcy, ele está a despir-me com os olhos.
Marcie, beni gözleriyle soyuyor.
Deixa lá, Marcy.
Sorun değil, Marcie.
Marcy, dá-lhe uma gorjeta!
Marcie, bahşiş ver.
Marcy, acalma-te!
Marcie, sakinleş.
Marcie!
- Marcie!
Há lugar para mais duas?
- İsmim Marcie.
Olá Jil, Olá Marcy.
Selam Jill, Selam Marcie!
- Espere lá.
Dün.Fakat Marcie artık aramamamı söyledi.
- Onde está a comida?
Sence Steve ve Marcie olabilir mi?
Marce, vá lá!
Haydi ama Marcie, peki kalçasına baktım.