Translate.vc / португальский → турецкий / Mariná
Mariná перевод на турецкий
1,260 параллельный перевод
A Marina diz que é bastante boa.
Bitti mi peki?
Quando me ausento, a Marina pode fazer o que quiser, tal como eu.
Burdan gittiğimde, Marina istediği her şeyi yapabilir. Tıpkı benim gibi.
Acabou tudo entre mim e a Marina.
Bitti. Marina ve benim aramdaki herşey!
Sabes, só...
Yani, şimdi Marina ve sevgilisi hakkında konuşmaya başladın ;
Começas a falar sobre a Marina e a amiga, no quanto são falsas e manipuladoras e só consigo pensar que isso és tu.
ne kadar müdaheleci ve egosentrik olduklarından bahsediyorsun. senin bu olduğuna inanamıyorum. bu hale geldiğine.
- É a Marina.
Ben Marina.
Sabes que deste cabo de tudo porque decidiste ir para o The Planet, enquanto te preparava o jantar e tu namoriscavas com a Marina.
Biliyor musun her şeyi berbat ettin çünkü Planet'a gitmeye karar verdin. Oysaki ben sana akşam yemeği hazırlıyordum sen git, Marina ile flört et.
A Marina.
Marina'yı.
- A Marina disse-te alguma coisa?
Marina sana birşey mi söyledi?
Se a Marina fez confidências a alguém, estou certo que o fez de forma tão simples como se dissesse que a atraías...
Eğer Marina birilerine birşey söyledi ise... Bu sadece senden hoşlandığına dair birşey olabilir.
Marina, lembras-te de quando falámos sobre uma ideia?
Um, Marina. Bir çeşit plan hakkında konuştuğumuzu hatırlıyor musun?
Sabes que mais, Marina? Tenho mesmo... Tenho de ir.
Ne var bilyormusun, Marina, ben - ben gerçekten... benim gitmem gerek.
Vejo a Marina.
Marina'yı görüyorum.
Fala a Marina.
Ben Marina.
O que se passa entre a Jenny e a Marina?
Pekâlâ, Jenny ve Marina arasında neler oluyor?
Que se passa entre elas?
Ne, Jenny ve Marina'ya ne olmuş ki?
Que a namorada anda enrolada com a Marina.
Kız arkadaşının Marina ile yattığını.
- Foi a Marina que disse?
Sana bunu Marina mı söyledi?
- A Marina não lhe disse nada.
Marina ona birşey söylemedi.
Foi o que a Marina não me disse. Sabem?
Bu bana Marina'nın söylemediği bir şey.
- Olá. É um prazer. - O prazer é meu.
... Tina Kennard... ve bu da Marina
E seja lá qual for o problema que tens com a Marina, fala com ela.
Marina ile çözemediğin ne varsa bunu konuşarak aşabilirsin.
Sei que não tenho nada que te julgar, Marina... e não sei o que se passa entre ti e a Jenny, mas acho isto errado.
Bak, biliyorum seni yargılamaya hakkım yok, Marina. Jenny ile aranızda ne olup bittiğini bilmiyorum ama sanırım bu doğru değil.
A Marina e a Jenny.
Marina and Jenny.
Só porque a Marina é mulher, não conta?
Marina bir kadın olduğu için sayılmaz mı?
Não tens uma paixoneta por ela?
Sen Marina'dan biraz da olsa etkilenmiyor musun?
Marina?
Marina?
Quem, a Marina?
- Kim, Marina?
Não sejas petulante Marina.
Huysuz olma, Marina.
A Marina era sensual, sem dúvida.
Marina gerçekten seksi.
Marina.
Ma-ri-na.
Tenho de dar uma vista de olhos a essa Marina, para ver se vale a pena.
Şu Marina'yı ben de görmeliyim. Değip değmediğini.
A Francesca compra o afecto da Marina.
Tamam, Francesca Marina'nın ilgisini satın alıyor.
A Marina vê-nos, talvez sinta alguns ciúmes... e comece a comparar-vos.
Marina bizi görür ve belki de kıskanır. karşılaştırmaya başlar...
Tu e a Marina passavam muito tempo aqui?
Peki sen ve Marina sıklıkla dışarıya çıkar mıydınız?
O que temos de fazer... é pôr-te ali ao lado da Francesca... para a Marina vos ver às duas.
Yapmamız gereken Francesca ile seni yan yana getirmek böylece Marina sizi yan yana görebilecek...
Vamos deixar este assunto mal explicado, mas eu e a Marina adoraríamos que fossem lá jantar um dia destes.
Bu tatsız konuyu kapatalım... ama Marina ve ben sizi bir akşam yemeğine bekleriz.
Jenny, esta é a Marina.
hım Jenny bu Marina.
Jenny, tu podes dizer-me neste ouvido... e a Marina, pode dizer-me neste... e eu digo-vos se são compatíveis, porque acho que já sei.
Jenny, sen kendininkini bu kulağa, Marina sen de kendininkini bu kulağa fısıldayabilirsin. bende size uyumlu olup olmadığınızı söylerim. Çünkü ben sanırım baştan beri biliyorum.
- A Marina tem um grupo de leitura.
Marina'nın bir okuma grubu var.
Sim, a Marina convidou-me.
Evet, Marina beni davet etti.
Marina, o teu... O teu grupo de leitura é um grupo de homossexuais?
Marina, bu okuma grubu "eşcinsellerden" oluşan bir grup mu?
- A Marina não é homossexual, ou é?
Marina lezbiyen değil, öyle değil mi?
Era... Era a Marina.
O Marinaydı.
Vai. Janta com a Marina. Não há problema.
Bu nedenle, git ve Marina ile akşam yemeği ye, bu çok harika.
- Estivemos juntos, já não estamos. - Olha, a marina de Harbor.
- Bak, Liman Marina.
A marina de Harbor.
Bak, Liman Marina.
Marina de Harbor?
Liman Marina mı?
É a proprietária do barco registado na marina de Harbor?
Liman Marina'daki kayıtlı teknenin sahibi siz misiniz?
Da marina, certo?
Evet. Marinadan, değil mi?
Vou atravessar a marina, no Sabre 386, do meu pai.
Babamın Sabre 386'sıyla marinada gezineceğim.