Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Material

Material перевод на турецкий

6,856 параллельный перевод
Se o Bob experimentou, o material tem de ser bom.
Malı Bob kontrol ettiyse o zaman o mal çok iyidir.
E o Acosta estará lá para vir buscar material da pesada.
Ve Acosta ondan çok ciddi bir donanım alacak.
Quando fui para casa, hoje à noite, o meu material de fuga tinha desparecido.
Eve geldigimde Cantam kayipti.
O gabinete do promotor emitiu uma ordem de testemunha material, mas ninguém consegue encontra-la.
Savcının ofisi arama çalışmalarını başlatmış, ancak kızdan haber yok.
Só tenho roupas, material escolar e maquilhagem.
Sadece giysiler okul eşyaları ve makyaj malzemeleri var.
Conservas, material médico, rádios portáteis, lanternas.
Konserve, tıbbi araç, telsiz, el feneri.
Passa para cá o material.
Malı sökül bakalım.
Encontrámos o material genético do Sr. Blunt, em duas partes no corpo.
Bay Blunt'ın DNA'sına cesetin iki yerinde rastladık.
Sou mais do que capaz de recuperar qualquer material que essa investigação exija.
Bu araştırmanın gerektirdiği malzemeleri..... getirmekten daha fazlasını yapabileceğimden eminim.
Têm tanto material e só agora o vão usar?
Onca cesedi şimdi mi üstüme yıkacaksın?
- Não há material que chegue.
- Pek bir şey çıkmadı.
E se vou sozinha recuperar nossa cidade, precisarei de mais material para continuar.
Ve eğer kasabamızı tek başıma geri alacaksam daha yapacak bir sürü işim var demektir.
Examinei a vítima a procurar implantes ou qualquer material médico rastreável, mas... não encontrei nada que a ajude na sua busca.
Kurbanı vücudunda implant ya da onun gibi bir şey var diye kontrol ettim. Ama işinize yarayacak hiçbir şey bulamadım.
- Vês este material granulado?
- Şu kumlu maddeyi görüyor musun? - Evet.
Corta qualquer material.
Her şeyi delip geçer.
Sabes, se o assassino usou o Dwight para ajudar a eliminar os outros corpos, ele poderia trazer agarrado esse material de onde eles foram enterrá-los.
Katil Dwight'tan cesedi atarken yardım aldıysa Bu izleri cesedi attıkları yerden almış olabilir.
Ela não tinha material que chegasse?
Malzeme mi yetmemiş?
Este material é muito difícil de encontrar.
Bu şeyi bulmak oldukça zordur.
Eles conhecem bem o material que usam, mas não sabem com quem lidam. É comigo!
Bu çocuklar neyle uğraştıklarını biliyorlar, ama kiminle uğraştıklarını bilmiyorlar.
Sabemos que ele está a levar o material para território dos rebeldes e a colaborar com...
Malzemeyi isyancıların bölgesine naklettiğini biliyoruz ve işbirliği yaptığı kişi...
Material impresso sedicioso.
Kışkırtıcı materyaller.
Todo o vosso material, como pedido.
Sipariş ettiğiniz tüm malzemeler burada.
Tenho uma equipa de filhos da mãe a trabalhar para mim, e movimentamos material da pesada.
Beni besleyen bir sürü elemanım var ve büyük meblağlarla uğraşıyoruz.
Vou mandar o material para a Drª. Yang.
Bilgilerinizi Dr. Yang'e ulaştıracağım.
O nome no material e nas patentes são meus.
Materyallerin ve patentin üstünde benim adım var. Onlar benim.
Ok, bem, não existe nenhuma linha neste formulário para sobrancelhas lá de baixo, por isso vou listar como material de escritório.
Bu formda aşağıdaki kaşlar için bir bölüm yok. Home office giderlerine yazıyorum.
Ferramentas para o skate dele e material.
- Kaykay ekipmanları ve parçaları.
Se participares, tornas-te uma testemunha material... e vêem atrás de ti.
Mahkemeye çağrıldın, bir görgü tanığısın. Peşine düşecekler.
Material absorvente de radar.
- RAM, Radar Sinyali Emici Materyal.
Cada milímetro da superfície vai ter de ser revestido... com o material absorvente de radar que ainda não temos.
Ardından da yüzeyin her bir milimetresi henüz elimizde dahi olmayan radar sinyali emici materyalle itinayla kaplanması gerekiyor.
Os nossos ilegais estão a trabalhar para pôr... as mãos no material absorvente de radar.
Ülkedeki kaçak ajanlarımız.. ... radar sinyali emici materyal bulmaya çalışıyor.
Material duro. Não funcionou.
Sert maddeden, işe yaramadı.
O material absorvente de radar, bolas de ferro microscópicas suspensas em tinta.
Radar sinyali emici materyal. Boyaya karıştırılan anca mikroskopla görülecek boyuttaki demir tozlarıymış.
É um excelente material de contrafacção.
Sahte para basmak için ideal.
Os nossos Ilegais trabalham para deitar a mão a material que absorve as ondas de radar.
Ülkedeki kaçak ajanlarımız radar sinyali emici materyal bulmaya çalışıyor.
Acha que o material que o carteirista engoliu veio de Columbia?
Yankesicinin yuttuğu mal, Columbia'dan mı geldi diyorsun?
Nem mesmo material de nitrato de amónio para armamento.
Silah için uygun amonyum nitrat bile üretilmiyor.
Um camião cheio dessa coisa e com o material certo e tens a mãe de todas as armas químicas.
Bu şeyle dolu bir kamyon ve doğru ekipmanla kimyasal silahların en güçlüsünü yaparsın.
E usam um material sintético, cheio de toxinas.
Ve içi zehir dolu sentetik malzemeler kullanıyor.
Tem um relatório de possíveis toxinas no material do parque.
Oyun alanının malzemesinde olabilecek muhtemel zehirleri içeren bir raporun var.
- Fornecedor de material militar?
- Savunma müteahhiti, değil mi?
O material branco provavelmente é o dente do narval do mito.
Beyaz olan da muhtemelen efsanedeki balina boynuzu.
Material leve e fino, perfeito para nós.
Evet. Hafif, ince kumaştan. Bize çok iyi gider.
Então, meu. Dá-me o material. Certo.
- Hadi dostum, malı versene.
Pensei que tivesses fugido com o meu material.
Malımla kaçtığınızı düşündüm.
De modo a remover o material carbônico e poder tirar as moedas.
Böylece karbonat malzemeyi alacak ve ben de bozuklukları ayırabileceğim.
O material que a Angela está a enviar é sobre os McNamara.
Angela'nın McNamara'yla ilgili yolladığı şeyler...
O Sid Liao tentou fugir com material altamente confidencial o qual você mesmo recuperou debaixo dos tapetes do carro.
Sid Liao, çok gizli belgelerle kaçma girişiminde bulundu sen de bu belgeleri paspasın altında buldun.
Onde é que há outra loja de material médico?
Başka nerede tıbbi malzeme dükkanı var?
Entrámos por causa de uma requisição de material.
İstenen malzemeleri tedarik ediyoruz.
Quando fui para casa, hoje à noite, o meu material de fuga tinha desparecido.
Ajan Paul Carter'ın telesekreteri.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]