Translate.vc / португальский → турецкий / Meal
Meal перевод на турецкий
73 параллельный перевод
Demos um jantar um dia e ele polvilhou a comida com Tetra Meal D.
Bir keresinde evimizde bir akşam yemeği veriyorduk ve bütün yemeğinin üzerine Tetrameal D serpiştirdi.
"Queríamos ser um Happy Meal se for possível."
"Ve mümkünse'Happy Meal'olmayı istiyoruz."
Queres um Happy Meal?
Çocuk menüsü ister misin?
Quem é que me arranja um Happy Meal para o miúdo? !
Biri bu çocuğa çocuk menüsü getirecek mi?
- Pede um "Happy meal". Que tal?
Git kendine bir "Happy Meal" al.
Eu quero um lugar há janela Happy Meal de voo.
Cam kenarı koltuk ve uçuşa dahil çocuk menüsü istiyorum.
Depois sentam-se, mandas vir um "Happy Meal" acabas com eles.
Sonra onları oturt, yemeklerini söyle ve popolarına tekmeyi bas!
Traz-lhe um Smiley Meal.
Ona Happy Kids menü alırsın.
Isso, meu amigo, é um gay, Happy Meal pré-adolescente.
Su cok genc mutlu arkadasim.
Devo comprar um Happy Meal a caminho de casa.
Eve giderken çocuk mönüsü alacağım.
Chefe, veja o que me saiu na Laffy Meal.
Hey, komiserim bakın, Laffy Meal'ımın içinden ne çıktı..
Por um tempo limitado, encomende o seu preto-meal de 8 pedaços e receba 33cl de bebida totalmente grátis.
Ve sadece belirli bir zaman için, sekir parçalık Nappy Meal alanlara, bi birdak bira bedava.
Apresenta preto-meal, da GFC.
Nappy Meal'i tanıtmak gerekirse,
Um Laffy Meal para ti. E um Nostalgia Meal para mim.
Sana şekerli menü, bana da nostalji menüsü.
Um mosquito saiu do meu Laffy Meal e mordeu-me.
Anlattım ya. Şekerli menüden sinek çıktı ve beni soktu!
Não é como um Happy Meal gigante. Sim, porque isso é sempre um sim.
O kız göğüslerime yakın olabilmek için bahane ürete ürete bir hâl oluyor.
tenho a certeza que ultimamente não és um "Happy Meal"
eninde sonunda eminim ki mutlu bir yiyecek değilsin.
Foram eles, claro, os pioneiros das Happy Meals.
- Happy Meal'ler sunuyorlar.
- Ele traz todos... os amigos dele ao McDonald's para comerem uma Happy Meal.
- Hapy Meal için bütün arkadaşları topluyor.
Em Maio, introduziram a Happy Meal "Go Active" para adultos.
- Mayısta, "Aktif ol! Yetişkin Happy Meal"'i duyurdular.
"Uh, dê-me um Happy Meal e uma bola 8, obrigado."
Pardon, bir Happy Meal menü ve 3.5 gram kokain, teşekkürler.
Nem sequer dá 10 € por pessoa... é quase o preço de um Happy Meal.
Adam başı 10 euro. 2 hamburger fiyatına.
- Podes ir buscar-lhe um Happy Meal? - Um quê?
- Ona hazır bir şeyler alabilir misin?
- Podes ir buscar-lhe um Happy Meal?
- Ne? Blanca'ya McDonalds'dan bir şeyler alabilir misin?
Um Happy Meal?
- McDonalds'dan mı?
O quê? Um Happy Meal com queijo?
Peynirli Hamburger demek?
Um Happy Meal com queijo, que raio!
Peynirli Hamburger istiyor hanımefendi, vay anasını be!
Mas foi Tony Iommi, o guitarrista de Sabbath, o responsável pela criação do som da banda, e dos primeiros riffs de verdadeiro Heavy Metal.
Ama grubun tarzını ve ilk gerçek heavy meal rifflerini yaratan aslında Sabbath'ın gitarcısı Tony lommi'ydi.
Da Leidseplein aos Campos Elísios, quem comer um Big Mac ou uma Happy Meal morrerá no espaço de 24 horas.
Leidseplein'den Champs Elysees'eye kadar Big Mac ya da Happy Meal yiyen herkes 24 saat içinde ölecek.
Tem sido um desafio. Tive uma situação com um cupão Round-Up Meal expirado, bem...
Bugün zamanı dolmuş bir yemek kupon olayı oldu.
Parece-me bem, apostar contra uma criança que pode comer um happy meal com brinquedos e tudo...
Ben bunu hakettim. Çoçuk menüsünü oyuncaklarıyla, beraber komple yiyen birine karşı bahse girerek.
E o Happy Meal do McDonald's.
McDonald's'ın Happy Meals'ı da.
Queria um Happy Meal.
Bir mutluluk menüsü almak istiyorum.
Vão ao McDonalds pedem um Happy Meal e 11 chineses saem das caixas.
Hamburgercide çocuk menüsü alırmışsınız.
Cancela o elefante, faz uma doação à PETA, manda alguém receber o "ex." da Chloe na limusina e levá-lo logo para dentro, para ela não o ver e sentem-no atrás do Shaquille O'Neil.
Fili iptal et, PETA'ya bağışta bulun. Chloe'nin eski sevgilisini lümuzinden alıp, hemen içeri sokacak birini ayarla, kız onu görmesin. Balkona oturt ama önünde ne bileyim Shaquille O'Meal olsun.
Já que pergunta, adoraria um Happy Meal, mas...
Madem sordun, bana McDonalds'tan çocuk mönüsü gönder ama...
- Um Happy Meal e silêncio total.
- Çocuk mönüsü ve sessizlik.
Eu só gostava de saber, falavas a sério acerca daquele Happy Meal?
Merak ediyordum da, çocuk mönüsü konusunda ciddi miydin?
Quer dizer, mais um tiro limpo na cabeça e esta senhora teria evitado tornar-se uma refeição humana.
Kafaya bir kurşun daha sıkabilmiş olsaydı bu hanım Happy Meal olmaktan kurtulacaktı.
Quanto custa um Happy Meal?
Çocuk mönüsü ne kadardı?
E como está o meu Happy Meal de 1m83, pernas até ao queixo, cabelo louro e olho azul, mascarada de dama d'honor?
Hanimiş benim uzun bacaklı sarı saçlı, mavi gözlü, şekerpare nedimem?
Portanto não me dão batatas fritas com o meu Happy Meal.
Yani hamburgerimin yanına patates kızarması alamayacak mıyım?
- "Happy Meal" sem cebola.
Soğansız Happy Meal.
Hey, "happy meal".
Hey, Happy Meal.
Quando vi o jornal ontem, quase vomitei o meu "hot meal".
Dün gazeteyi görünce yediklerim ağzıma geldi resmen.
Mas como é que este brinquedo do Happy Meal vai destruir uma gigante Esfera Assassina? Esta nave deve conseguir infiltrar, sem ser detectada, a única entrada vulnerável da Esfera. Por dentro!
Peki nasıl olacak da bu ufak oyuncak devasa Ölüm Yıldızını yok edecek?
Tens um Happy Meal na frente dessa camisola.
Tişörtünün önüne yemek dökmüşsün.
E se te comprar um Happy Meal... e deixar carregar na sirene do carro de patrulha?
Peki ya çocuk menüsü alıp arabada sirenle oynamana izin versem?
Eu gosto do Malt-O-Meal.
Ben Malt-O-Meal severim.
- Caluda, Happy-Meal. ( Hamburger )
- Kapa çeneni, ufaklık.
Saiu-me num "Happy Meal".
- Evet tabii.