Translate.vc / португальский → турецкий / Megatron
Megatron перевод на турецкий
191 параллельный перевод
Diz-lhe que não se preocupe, que regressarei a casa assim que expulsarmos o Megatron da galáxia.
Ve ona meraklanmamasını söyle. Megatron'u halleder halletmez eve döneceğim.
Laserbeak regressa, Megatron.
Laserbeak döndü, Megatron.
Megatron!
Megatron!
Muito mais fácil, Megatron, que atacar o verdadeiro perigo, as bases lunares dos Autobots.
Gerçek tehdit olan Autobot'ların ay üssüne saldırmaktan, çok daha kolay olurdu ulu Megatron.
O Megatron está a jogar duro, e temos de ripostar.
Megatron en büyük kozunu oynuyor, biz de en büyük kozumuzu oynamalıyız.
O Megatron tem de ser detido, não importa a que custo.
Megatron, her ne pahasına olursa olsun, durdurulmalı.
Isso deves perguntar a ti mesmo, Megatron.
Bu, kendine sorman gereken bir soru, Megatron.
- Nem penses, Megatron.
Sakın yapma, Megatron!
Como te sentes agora, poderoso Megatron?
Nasıl hissediyorsun "ulu" Megatron?
- Às tuas ordens, Megatron.
Nasıl istersen, Megatron.
Bom, como o Megatron, digamos, se foi, auto-nomeio-me líder.
Artık Megatron da olmadığına göre, kendimi yeni lider ilan ediyorum.
Bem-vindo, Megatron.
Hoş geldin, Megatron.
- Ninguém chama Megatron.
- Kimse Megatron'u bir yere getirtemez.
Megatron? És tu?
Megatron, sen misin?
Eu, Galvatron, esmagar-te-ei tal como Megatron esmagou o Prime.
Ben, Galvatron, sizi parçalayacağım, aynı Megatron'un Prime'ı parçaladığı gibi.
E morrerás a tentá-lo, como o Megatron.
Ve sende, aynı Megatron gibi, öleceksin.
Não, isso é uma granadeira Megatron flash.
Hayır, Bu bir Megatron flaş elbombası.
Temos que parar o Megatron!
Megatron durdurulmalı!
Megatron foi derrotado... com apenas cinquenta humanos mortos no fogo-cruzado.
Megatron'u hakladık. Üstelik yaylım ateşinde sadece 50 insan öldü.
Então quando comer arroz o comprime e o explode para que seja energia.
İşte pirinç-megatron. Yemekteki kalorileri elektrik enerjisine çeviren bir cihaz.
Eu o consertarei. Sou técnico, lembra? Talvez não agora, mas e se depois me quebrar?
Peki ya pirinç-megatron çalışmazsa?
Procuramos a Centelha. Temos de a encontrar antes do Megatron.
Yaşam Kıvılcımı'nı arıyoruz ve onu Megatron'dan önce bulmalıyız.
O nosso planeta foi, em tempos, um poderoso império... pacífico e justo até sermos traídos por Megatron, o líder dos Decepticons.
Eskiden gezegenimiz, huzur ve güven dolu, güçlü bir imparatorluktu. Ta ki, Decepticon'ların lideri Megatron tarafından, ihanete uğrayana kadar.
Megatron seguiu-a até à Terra... onde o Capitão Witwicky o encontrou.
Megatron onu Dünya'ya kadar takip etti ve Kaptan Witwicky'tarafından bulundu.
Megatron despenhou-se antes de poder retirar o Cubo.
Megatron, Küp'ü ele geçiremeden yere çakılmıştı.
Perdão, não queria corrigi-lo em tudo, mas esse é o Megatron.
Bayım, bildiğinizi zannettiğiniz şeyleri düzeltmek istemezdim ama onun adı, Megatron.
Seja como for, o Sr. ENB-1, aliás Megatron... é isso que lhe chamam quer usar o Cubo para transformar a tecnologia humana e controlar o universo.
Her neyse, buradaki bay BOU-Bir, diğer adıyla Megatron, ki ona böyle diyorlar, kendisi daha çok ölüm habercisi gibi bir şeydir, Küp'ü kullanarak insan teknolojisini dönüştürmek ve evreni ele geçirmek istiyor.
Todos saúdam Megatron! Espere.
Çok yaşa, Megatron!
Megatron!
Megatron! Megatron!
Megatron a derreter!
Megatron eriyor!
Se ficarmos aqui, há sarilho com o Megatron no outro hangar.
Burada kalırsak, diğer hangardaki Megatron ile başımız belaya girer.
Eu sou Megatron!
Ben Megatronum!
Vivo para te servir, Lorde Megatron!
Size hizmet etmek için yaşıyorum, Lord Megatron.
É o Megatron!
Bu Megatron!
- É tudo o que tens, Megatron?
- Elinden gelen bu mu, Megatron?
- Se não conseguir derrotar Megatron mete o Cubo no meu peito.
- Megatron'u yenemezsem, Küp'ü göğsüme bastırmalısın.
Agora és tu e eu, Megatron.
- Sen ve ben kaldık, Megatron.
Sabemos que o líder inimigo classificado como NBE-1, aliás Megatron, está a enferrujar em paz no fundo da Fossa Laurentina, cercado por sistemas de vigilância sonora e vigilância submarina permanente.
NBE 1 olarak sınıflandırılan düşman lideri Megatron'un denizde Laurentian Çukuru'nun dibinde huzur içinde çürümekte olduğunu biliyoruz. Etrafı koruma ağları ile çevrili ve sürekli denizaltı gözetiminde tutuluyor.
Lorde Megatron, fiquei muito aliviado com a sua ressurreição.
Lord Megatron, dirildiğinizi duyduğum zaman çok rahatladım.
O meu tetravô foi numa expedição pelo Árctico o Megatron atingiu-o com um raio e ele começou a ver símbolos.
Büyük büyük babam kutup keşif gezisine gitmişti ve Megatron onu şokladıktan sonra simgeler görmeye başlamıştı.
Megatron disse que havia aqui outra fonte de Energon.
Megatron, bir Energon kaynağı daha olduğunu söyledi.
Estão no meu cérebro e Megatron quere-os.
Tüm bunlar zihnimde oluyor ve Megatron da onları istiyor.
Matei o Megatron, que tal?
Megatron'u öldürdü, buna ne demeli?
Diz-lhes, Megatron.
Söyle onlara Megatron.
E foi assim... que Megatron se perdeu.
Ve bitti... Megatron yoldan çıktı.
Então, o que é que o Megatron... ou qualquer destas coisas, tem a ver connosco?
Peki Megatron ne... ya da bizimle ne alıp veremedikleri var?
Megatron não foi visto, nem ouvido durante algum tempo.
Megatron bir süredir ne görüldü ne de duyuldu.
- Para proteger o teu Planeta... de Megatron.
- Niçin buradasınız? - Sizin gezegeninizi korumak için. Megatron'dan.
Dos depósitos de Energon que localizamos... enquanto estava fora, Lorde Megatron... este aqui, é de longe, o mais significativo.
Siz uzaklardayken, Enegon kaynaklarının yerlerini belirledik, Lord Megatron, işte bu! en müthiş haber.
Eu... entendo, Lorde Megatron.
Ben.. anlıyorum, Lord Megatron.
Se me permitir, Lorde Megatron.
Lord Megatron, ben belki bunu yapabilirim?