Translate.vc / португальский → турецкий / Midge
Midge перевод на турецкий
276 параллельный перевод
Midge, achas que muitos homens usam cinta?
Midge, sence erkekler korse takar mı?
Pareces não achar bem, Midge
- Onaylamıyor gibisin, Midge.
Oh, não, Midge, não sejas tão maternal.
Midge, böyle anaç olma.
Estou a ter uma agora mesmo.
- Şu anda kullanmış durumdayım. Midge, müzik.
Midge, a música, não a achas um pouco...
Sence de bir çeşit...
Como andas de amores, Midge?
Aşk hayatın nasıl, Midge?
Lembras-te dum tipo na faculdade chamado Gavin Elster?
Midge, kolejden Gavin Elster isimli birisini hatırlıyor musun?
Midge, que querias dizer com o "Não tem remédio"?
Midge, kurtuluş yok derken, ne kat ettin?
Midge, conheces alguém que seja uma autoridade na História de San Francisco?
Midge San Fracisco'tarihi üzerine otorite olarak kimi tanırsınız?
Adeus. Midge...
- Midge...
- A cara da prima Midge não parece inchada?
- Kuzen Midge'ın yüzü kötü görünmüyor muydu?
Não te despeças do Goose enquanto não o vires dentro do caixão numa cova.
Hey Midge... Goose'dan umudu kesmeyeceksin, tabutun çukura girdigini görene kadar.
Midge, um café.
Kahve, lütfen.
Vocês têm muita sorte.
Çok şanslısınız. Hey Midge!
Midge! E o café?
Kahveden ne haber?
Midge.
Midge.
Midge, trazes o pacote ao xerife?
Midge, şerife paketini verebilir misin?
Obrigado, Midge.
Teşekkürler, Midge.
Midge, descobre por que o Harris tem uma cadeira no traseiro.
Midge, öğren bakalım Harris'in kıçında neden sandalye var.
Viva, Midge.
Merhaba Midge.
A Midge telefona-lhe e há-de convencê-la.
- Midge seni arayıp ikna eder. - Tamam.
E o Ox, a Midge, a Mary, e o Saul...
Ox, Midge, Mary ve Saul da öyle.
- Exactamente como a vossa câmara'Midge'.
Mekanizması sizin fotoğraf makinesiyle aynı.
Vai ser o melhor dia de Acção de Graças de sempre, Midge.
Bunun gelmiş geçmiş en iyi şükran günü olacağını söyleyebilirim, Midge.
Diz-me lá, Midge, por acaso esse fura-vidas não é o Pete Cavanaugh?
Midge, bu genç adam Pete Cavanaugh değil mi?
Eles têm a Midge lá em cima?
Midge yanlarında mı?
- Meu Deus, estão a atirar à Midge!
- Aman Tanrım, Midge'i vurdular. - Otur yerine, Dick.
Deixa a Midge. Onde estão as jóias, Dick?
Mücevherler nerede?
- Midge! - Senta-te.
Otur yerine!
Quando era adolescente costumava "brincar" com as bonecas da minha irmã a Barbie e a Midge.
Ergenlik çağındayken kız kardeşimin bebekleriyle oynardım. Barbie ve Midge.
Midge, ele ficou chateado comigo!
Midge, O bana bağırdı!
Tenho de fazer uma tosta. Sim! Meu Deus, Midge.
Tost yapmak zorundayım.
Midge, ouve...
Dinle Midge.
Midge, a mesa está a abanar um pouco.
Midge, masa biraz sallanıyor.
- Saia da frente, Midge.
- Çekil önümüzden, Midge.
Lembre-se Mige se sentir necessidade de fúria, ligue-me, sim?
Unutma, Midge, öfkeden gözün döndüğünde beni ara olur mu?
Mas já pensaste que tu e a Midge parecerem uns idiotas, pode estar a afectá-la?
Fakat kızı sen ve Midge'in aptal gibi davranmanızın mahvetmiş olabileceğini hiç düşündün mü?
Então, eu disse ao Bob e à Midge que o cigarro era meu.
Bob ve Midge'e sigaranın bana ait olduğunu söyledim.
A Midge não estava a usar sutiã esta noite.
Midge bugün sütyen takmamıştı.
Mas, Midge... porque tens de ter as tuas reuniões das Mulheres Guerreiras todas as semanas?
Ama, Midge Savaşçı kadınlar toplantınızı neden her hafta burada yapıyorsunuz ki
Deves ser o marido da Midge.
- Sen Midge'in kocası olmalısın.
Tu sabes, desculpa-me, Midge. Mas eu tenho de ir trabalhar.
Çok üzgünüm Midge, ama işe dönmem gerekiyor.
Sabes, Midge, tendo um trabalho não é tudo o que queres que seja.
Biliyorsun ki Midge, bir işinin olması bütün sorunları çözmüyor.
Agora, isso é um plano inteligente, Midge.
Bu dahice bir plan, Midge.
Midge, tu não sabes a primeira coisa sobre ter um negócio.
Midge, iş sahibi olmak hakkındaki ilk şeyi bilmiyorsun.
- Midge, sai, por favor.
Midge, çık, lütfen.
Johnny! Não tem graça, Midge.
Komik değil, Midge.
Midge!
Midge!
Midge?
Midge?
Midge, ajuda-me.
Midge, yardımcı ol biraz.
- Não vou deixar a Midge.
- Midge'ı bırakamam. - Saçmalama, seni öldürecekler.