Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Mir

Mir перевод на турецкий

189 параллельный перевод
Cara senhora, pode dizer-me quando vai ser servido o almoço?
Gnaediges fraeulein, koennen sie mir sagen, Wann das mittagessen serviert wird, bitte?
É a sua mãe?
Anneniz mir?
Eine Kugel kam geflogen, gilt sie mir oder gilt sie dir?
Kötülük yaptılar ama bana mı, yoksa sana mı?
- Senhor. Que melhor forma de terminar esta época festiva, a época da paz, que desejar mir i drujba?
Bu arada, bu tatil döneminde, bu barış döneminde size mutlu Noeller dilemekten daha iyi bir kapanış düşünemiyorum.
Mir i drujba!
Dostluk ve barış.
Myrrha.
Mir.
- Cerveja?
- Bira içelim mir?
Herschel, oy vey iz mir!
Herschel, Vay başıma gelenler!
"Bei Mir Bist Du Schoen"
# Bei mir bist du schön #
Seleccionar Mir.
Mir'i seç.
Recebemos transmissão de Mir
comlinkllsec.gov.394.434.gl3'ten Mir iletimi alınıyor
O governo russo ofereceu-me amavelmente a hospitalidade de Mir.
Rus hükümeti bana Mir'de yatacak yer verme nezaketini gösterdi.
Missão a Mir
Çeviri : Valda
A estação espacial russa MIR.
"Rus uzay istasyonu MIR."
"Mir" é a palavra russa para "paz".
Mir, "Barış" anlamına gelen Rusça bir kelime.
No princípio, a MIR era só essa parte.
İlk zamanlar, MIR'in tamamı buydu.
E agora, há outra visita na MIR, uma cidadã americana :
Şimdi, MIR'inin başka bir ziyaretçisi var, bir Amerikalı.
É a primeira mulher americana a viver na MIR... e sente-se muito em casa.
O, MIR'de yaşayan ilk Amerikalı ve kendisini evinde hissediyor.
Creio que estava na MIR há cerca de três meses, quando chegou o primeiro Progress e o abrimos.
İlk erzak vagonu geldiğinde ve biz onu açtığımızda sanırım, MIR'de yaşamaya başlayalı üç ay olmuştu.
A nova Rússia tinha agora a estação MIR.
MIR istasyonu, artık yeni Rusya'nındı.
Em Star City está também... o único modelo em tamanho real da estação MIR.
Star City, aynı zamanda... MIR istasyonunun, birebir modelinin bulunduğu yerdir.
Não só aprendem todos os detalhes sobre a MIR, como o fazem numa língua diferente.
Sadece, MIR'in tüm detaylarını öğrenmiyorlar bunu farklı dillerde yapıyorlar.
Em breve o Charlie partilhará esse momento com estes cosmonautas, quando o vaivém acoplar com a MIR pela primeira vez.
Birazdan, mekik ilk kez MIR'e yanaşacak ve Charlie o anı bu kozmonotlarla paylaşacak.
O Claudie Andre-Deshays da Agência Espacial Francesa, muitos astronautas alemães que se preparam para voar na MIR.
Fransız Uzay Birimi'nden Claduie Andre Deshays... ve bir çok Alman astronot MIR'de uçmaya hazır olmak için çalışıyor.
Ela e a colega Bonnie Dunbar... irão juntar-se a Charlie e aos dois cosmonautas a bordo do Atlantis, o primeiro vaivém a acoplar com a MIR.
O ve ekip arkadaşı Bonnie Dunbar, Atlantis'in MIR'e yaptığı ilk yolculuğunda Charlie ve iki kozmonota eşlik edecekler.
Trará de volta Norm Thagard, o primeiro americano a viver na MIR.
Bu, MIR'de yaşayan ilk Amerikan olan Norm Thagard'ı akıllara getiriyor.
Parabéns Vaivém Espacial Atlantis e Estação Espacial MIR.
Tebrikler, Uzay Mekiği Atlantis, Uzay İstasyonu MIR.
Para o Nikolai, deve ter sido muito excitante, pois era a primeira visita à MIR.
Bu, Nikoai için çok heyecan verici bir olay çünkü MIR'i ilk defa ziyaret ediyor.
O bloco de base é o módulo central da MIR, mas também é o local de encontro, assim como a cozinha é o local de encontro na minha casa.
MIR'in merkez kapsülü olan ana blok aynı zamanda toplanma yeridir. Aynı, benim evimdeki mutfak gibi.
Aquele equipamento de alta tecnologia é o sensor de vibração deles... e assobia como um passarinho, sempre que a MIR treme.
Yüksek teknoloji ürünü titreşim sensörleri sayesinde, MIR her sallandığında küçük kuş ötüyor.
O Gennady e eu estamos a transferir um tanque de água... que foi trazido pelo vaivém para a MIR.
Gennady ve ben, MIR üzerindeki uzay mekiğinden, su çekiyoruz.
Esta será a última vez que o Norm dormirá na MIR.
Bu, Norm'un MIR'de geçireceği son gece olacak.
Aprendemos muito sobre os aspectos psicológicos... da separação da família, com a estadia no Norm na MIR.
Norm'un MIR'de kalması, bize, aileden ayrı olmanın psikolojik yönleri hakkında bir çok şey öğretti.
Daqui a 24 horas, eles arrumarão tudo, o vaivém desacoplará da MIR e regressará a casa.
24 saat içinde, her şeylerini toplayıp MIR'in yörüngesinden ayrılacaklar ve eve dönecekler.
A Soyuz desacopla da MIR e os dois cosmonautas vão para casa.
Soyuz MIR'den ayrılır ve iki kozmonot eve doğru yola çıkar.
À medida que as tripulações foram e vieram, a MIR desenvolveu-se de um minúsculo posto avançado, num palácio espacial.
Mürettebatlar gelip giderken MIR, uzaydaki küçük bir karakol olmaktan çıkıp bir saray olma yolunda ilerliyor.
Sempre que alguém entra na MIR pela primeira vez, fica surpreendido com a falta de espaço disponível... e com a quantidade de equipamento que se acumulou ali ao longo dos anos.
MIR'e ilk defa gelen herkes, ilk olarak depolama alanının yetersiz olduğunu söylüyor....... ve yıllardır orada ne kadar şey birikmiş olabileceğini tahmin bile edemiyor.
O Módulo Priroda é a última adição à MIR.
MIR'e en son eklenen modül, Priroda Modülü.
Mesmo antes de eu sair da MIR, as sementes tinham gerado novas sementes.
Ben MIR'den ayrılmadan hemen önce, buğday tohumları biraz büyümüştü.
Assim, a astronauta Shannon Lucid poderá ter de ficar... na estação espacial MIR mais tempo do que o planeado.
Bu, astronot Shannon Lucid'in Rus Uzay İstasyonu MIR'de planladığından daha uzun süre kalacağı anlamına geliyor.
O Atlantis deveria ir buscá-la à MIR, mas a NASA diz que este problema poderá querer dizer... que a astronauta Shannon Lucid está temporariamente pendurada.
Atlantis'in onu MIR'den alması planlanıyor. Ama bu problem Astronot Shannon Lucid'in geçici bir süre daha orada kalmasına neden olabilir.
Se houvesse algum problema na MIR que exigisse uma evacuação imediata, a Soyuz estava sempre lá.
MIR'de bir sorun olduğunda, acilen tahliye yapmanızı sağlayan Soyuz her zaman oradadır.
À medida que nos aproximamos da acoplagem, temos de nos concentrar na tarefa em causa... que é reabastecer a MIR de comida, roupa, água e até de ar.
Hedefe yaklaştıkça görevinize odaklanmanız gerekir. MIR'e yiyecek, kıyafet, su hatta hava getirmeniz gereken görevinize.
Ao ver a MIR a afastar-se, estava a despedir-me da minha casa durante seis meses.
MIR'in gözden kaybolmasını izleyerek altı aylık evime veda ediyordum.
Houve muitas alturas em que estava na MIR e pensava :
MIR'de uyandığım çoğu zaman...
Mir Hosein NOURI Ahmad ANSARI
Mir Hüseyin NÛRÎ Ahmed ENSÂRÎ
OK, Mir-2, vamos passar por cima da proa.
Tamam Mir-2, pruvanın üzerinden gidiyoruz.
OK, Mir-2, estamos a pousar por cima da Grande Escadaria.
Tamam Mir-2, ana merdiven boşluğunun üzerine iniyoruz.
Keldysh, Mir-2 a ir para a superfície.
Keldysh, Mir-2 yüzeye çıkıyor.
Delenn, da família Mir, eu saúdo-a em nome da casta guerreira.
Mir ailesinden Delenn. Seni savaşçı sınıfımız adına selamlıyorum.
O teu contacto está ligado ao Vorovskoi Mir.
Bağlantın, Vorovskoi Mir ile görüşüyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]