Translate.vc / португальский → турецкий / Nathaniel
Nathaniel перевод на турецкий
584 параллельный перевод
André e Natanael irão levá-lo para casa.
Andrew ve Nathaniel eve dönmeniz için size yardımcı olacak.
Confio em si, Nathaniel, confio em si.
Sana inanıyorum, Nathaniel, inanıyorum.
Manda embora as raparigas, Nathaniel.
Bütün kızları burdan gönder, Nathaniel.
Nathaniel, se fores ter com os mexicanos. Talvez estes dois fiquem a salvo.
Nathaniel, Meksikalılara gidersen, belki onların ikisi kurtarılabilir.
Todos os sábados a Nathaniel leva esta carruagem com mulheres e ele visita os homens do forte.
Her Cumartesi Nathaniel at arabasını kadınlarla birlikte sınırın diğer tarafına götürür ve kaledeki adamları ziyaret eder.
Ajuda-a, Nathaniel.
Yardım et ona, Nathaniel.
Nathaniel, esconde a Maria, e diz ao Jackson que eu estarei à espera dele nas cruzes do cemitério de Tombstone porque o seu dia chegou.
Nathaniel, Maria'yı sakla, ve Jackson'a onu Tombstone mezarlığındaki..... haçların altında bekleyeceğimi söyle çünkü bu sefer onun ölme vakti geldi.
O americano que ligou para Lisa é Nathaniel Benton.
Lisa'yı arayan Amerikalı'nın adı Nathaniel Benton.
Sou Nathaniel Benton.
Ben Nathaniel Benton.
Nathaniel Benton, você está preso.
Nathaniel Benton, tutuklusun.
O Estado irá provar que o acusado, o americano, Nathaniel Benton... é um sabotador mercenário e um genocida em potencial.
Savcı olarak size davalı, Amerikalı Nathaniel Benton'un maaşlı bir sabotajcı olduğunu ve toplu katliam planladığını kanıtlayacağım.
Assim, não há dúvidas de que este homem... Nathaniel Benton, que veio a nosso país, supostamente... em uma missão científica amiga... é, na verdade, um sabotador mercenário.
Hiç şüphe yok ki bu adam, yani Nathaniel Benton, ülkemize sözümona dostça bir bilimsel araştırma için gelmiş gözükürken gerçekte maaşlı bir sabotajcıydı.
O acusado, Nathaniel Benton, é um químico agrícola... respeitado em seu país, e no nosso, até sua prisão.
Sanık Nathaniel Benton, ülkesinde saygı duyulan bir ziraatçıdır. Tutuklanana kadar bizde de öyleydi.
O acusado, Nathaniel Benton.
Sanık Nathaniel Benton.
Nathaniel!
Nathaniel!
Em nossa casa, o Nathaniel senta-se num espeto.
Evimizde, Nathaniel kazığın üzerinde oturur.
- Ao colo dele.
- Nathaniel'in üzerinde.
Sabeis, Nathaniel, isto lembra-me a nossa noite de núpcias.
Bana gerdek gecemizi hatırlatıverdi.
Nathaniel, vamo-nos embora!
Nathaniel, gidiyoruz!
Se se encontrarem com os primos do Han, respeitem-nos... e refiram-se a esses cabrões como "os Nathaniel Victor".
Han veya kuzenlerine rastladığınızda saygı içinde Natanyalı Victor diyeceksiniz.
Se os virem duas vezes... e sobreviverem... chamem-nos "senhores Nathaniel Victor".
İkinci kez rastlayıp hayatta kalırsanız Bay Natanyalı Victor diyorsunuz.
Os senhores "Nathaniel Victor" veem-se a ver-vos morrer.
Bay Natanyal Victor'un işi ölümünüzü izlemektir.
- Tem calma, Nathaniel.
- Sakin ol, Nathanial.
Nathaniel, entra aí!
Nathaniel, içeri gir.
- Jack, como estás? - Olá, Nathaniel.
- Selam Nathaniel.
Eu concordo com o que o Nathaniel e o John dizem. Mas continuo a acreditar que a Inglaterra é o nosso soberano.
Nathaniel ve John'un söylediklerinin bazı bölümlerine katılmakla beraber buradaki egemen gücün hâlâ İngiltere olduğuna inanıyorum.
Uncas, pensei que tu e o Nathaniel não se iam alistar.
Nathaniel ve senin katılmayacağınızı düşünüyorduk.
A palavra do Nathaniel tem valido na fronteira muito antes de vocês terem vindo para aqui.
Nathaniel'ın söylediklerine, daha sizler buralara gelmeden çok önceleri bile itibar edilirdi.
Sim, Nathaniel, mas tu nunca foste a favor de estarmos aqui.
Öyle ama Nathaniel, senin bu işin içine girmeye hiç niyetin yoktu ki!
O que aconteceu na quinta foi o que o Nathaniel disse.
Çiftlikte olanlar aynen Nathaniel'in anlattığı gibiydi.
Eu sou Nathaniel, dos ingleses...
Benim adım, Nathaniel. Aslen İngilizim.
Ouviste falar do trabalho que Nathaniel Teros fez com espécies de baixa gravidade há 30 anos?
"Nathaniel Teros'un" düşük yerçekimi türleri araştırmalarını duymuş muydun?
Só que ninguém voltou a analisar as ideias de Nathaniel Teros.
Kimse Nathaniel Teros'un fikirlerini yeniden incelememişti.
O monovolume de Nathaniel West...
Nathaniel West'in steyşın vagonu...
Esse número em particular, o B 32, refere-se ao livro, A Letra Escarlate de Nathaniel Hawthorne.
Bu numara, B 32 bölümü, Nathaniel Hawthorne'ın yazdığı The Scarlet Letter isimli kitabı işaret ediyor.
Sherman Nathaniel Peacock, idade aproximada 26 anos, e Edmund Creighton Peacock, 42 anos.
Sherman Nathaniel Peacock, tahmini yaşı : 26, ve Edmund Creighton Peacock, 42.
- Debi, aqui é o Nathaniel.
Debi, ben Nathaniel.
Sou o Nathaniel.
- Ben Nathaniel. - Merhaba, evet, tabii.
Chama-se Nathaniel Teager. 26 assassinatos confirmados.
Adı Nathaniel Teager, tek başına 26 düşmanı öldürmüştü.
Porque falei com o laboratório do exército que guarda os restos mortais do Teager desde que foram recuperados do local do acidente.
Hayır, kaza alanından alınan Çavuş Nathaniel Teager'a ait kalıntıların tutulduğu askeri adli tıp kurumundan biraz önce bir çağrı aldığım için.
Numa certidão de óbito que assinou. A certidão de óbito do sargento Nathaniel Teager.
Belki de sizin imzalamış olabileceğiniz bir ölüm belgesine dayanarak, Çavuş Nathaniel Teager'ın ölüm belgesi.
Teager, Nathaniel J.
Teager, Nathaniel Jr.
O Nathaniel Teager também.
- Nathaniel Teager da öyle.
Nathaniel Messinger.
Nathaniel Messinger.
Ouve... Nathaniel sei que não atirou em ninguém.
Bak, Nethenyıl, bir nişancı olmadığını biliyorum.
O Crime intriga as autoridades. Nathaniel Demarest declarou-se culpado do roubo ao museu e do assassinato dos dois vigias.
Polis memurlarını oldukça zorlayan davada Nethenyıl Demarest, Sarem sanat müzesini soymaktan ve 2 güvenlik görevlisini öldürmekten suçlu bulundu.
E agora surge esse Nathaniel Demarest.
Sonra tutuklanan ve her şeyi itiraf eden bu Nathaniel Demarest çıktı ve cinayeti her şeyi üstlendi.
O Nathaniel pode acabar com ele!
Nathaniel ona ulaşabilir. Gerçekten.
Espere, meu amigo!
Dostum Nathaniel dur.
Sabes, Nathaniel,... acho que já tive acção de mais por hoje.
Bak, Netenyıl, başa çıkabileceğimden fazla hareket yaşandı bile.
Nathaniel.
Nathaniel!