Translate.vc / португальский → турецкий / Nikita
Nikita перевод на турецкий
1,517 параллельный перевод
Tu não precisas mais da Nikita.
Artık ona ihtiyacın yok.
Suponho que se a Nikki continua a fazer piretes para isto, pelo menos eu posso deixar os meus atrás das costas.
Fark ettim de madem Nikita bu tehlikeli işi yapmaya devam edecek en azından ben de kendi payıma düşeni yapabilirim.
Se quisermos descobrir, temos de fazê-lo com cuidado, e a Nikita poderá ajudar-nos.
- Kesinlikle. Bunu ortaya çıkartacaksak çok dikkatli olmamız gerekiyor. Nikita bize yardım edebilir.
Conheces a Nikita.
Nikita'yı tanıyorsun.
Não me interessa o que a Nikita faça.
Nikita'nın ne yaptığı umurumda değil.
Eu avisei-te para não regressares à Nikita.
Seni Nikita'ya dönmemen konusunda uyarmıştım.
Nikita, não precisas de fazer isto.
Nikita... Bunu yapmak zorunda değilsin.
Nikita...
Nikita.
Nikita, não fizeste nada de mal.
Nikita, sen yanlış bir şey yapmadın.
Ela pode causar muita dor e sofrimento com aquela caixa negra.
- Nikita... - Elindeki o kutuyla pek çok acı ve yıkıma sebep olabilir.
Assim como a Nikita.
Nikita da öyle.
- Eu não estou atrás da Nikita.
- Ben Nikita'nın peşinde değilim.
Acontece que a Nikita está no meu caminho. Tudo bem.
- Nikita sadece yolumda duruyor.
Isto é um Samsung R100, um tipo de telemóveis descartáveis que a Nikita e eu usávamos enquanto parceiras. Pré-pago, sem GPS.
Bu Samsung R100, Nikita ve ben ortakken iş için kullandığımız telefon modeli, ön ödemeli, GPS yok.
Tenho de agradecer à Nikita esta visita, não tenho?
Bu ziyaret için Nikita'ya teşekkür etmeliyim, değil mi?
Como resultado, a Nikita e o Michael estão a usar a caixa para nos derrubar, para destruir o que te levou décadas a construir.
Sonuç olarak da Nikita ve Michael burayı yok etmek için kutuyu kullanıyorlar. Kurmak için on yıllarını verdiğin bu yapıyı yok edecekler.
Boa sorte com a Nikita.
Sana da Nikita'yla iyi şanslar.
O que é que os teus génios dizem sobre o telemóvel da Nikita?
Adamların Nikita'nın telefonu hakkında ne diyor?
A engenharia localizou o telemóvel da Nikita até ao ponto de venda.
Adamlarımız Nikita'nın telefonunun satış noktasını buldu.
Poderia ter mandado uma unidade de ataque, mas sei que queres aproximar-te da Nikita sozinha.
Bir saldırı ekibi gönderebilirdim ama Nikita'ya kendi bildiğin şekilde yaklaşmak istediğini biliyorum.
Neste momento, a Nikita ainda pensa que estou sozinha.
Şu anda Nikita hâlâ yalnız başıma olduğumu sanıyor.
- Nikita?
Nikita?
- Não, Nikita, tinhas razão.
- Sen iyi misin? - Hayır, sen haklıydın Nikita.
Acontece que tinhas uma forma de contactar a Nikita este tempo todo e não disseste a ninguém.
Bunca zamandır Nikita ile bağlantın olduğu ama kimseye söylemediğin anlaşıldı.
É tudo o que tens com a Nikita.
Çünkü Nikita ile uğraşıyorsan olay budur.
A Nikita evadiu Tony Merrick de Leavenworth.
Nikita, Tony Merrick'i hapisten kaçırdı.
Amanda, Nikita, vocês são todos assassinos.
Amanda, Nikita, hepiniz katilsiniz.
Queres saber onde a Nikita vai de seguida.
Nikita'nın bundan sonra nereye gideceğini bilmek istiyorsun.
Quanto mais souber sobre o que se passa no mundo, mais te ajudarei a prever a próxima jogada da Nikita.
Dünyada neler olduğunu bilirsem Nikita'nın bir sonraki hamlesini tahmin edebilirim.
Nikita, tu não és mais responsável por ela.
Nikita, artık ondan sorumlu değilsin tamam mı?
Já agora, onde está a Nikita?
Bu arada, Nikita nerede?
A Nikita não te quer ver neste momento.
Nikita şu anda seni görmek istemiyor.
Nikita!
Nikita!
Não.
- Nikita içinde miydi?
Encontrei a Nikita.
Nikita ile çarpışmaya girdim.
As tácticas dela parecem ser bastante brutais.
Nikita'nın yöntemleri çok gaddarca.
Nikita.
Nikita.
Presumindo que ela leu o ficheiro, imagino que a Nikita irá chegar às mesmas conclusões.
Nikita'nın da dosyayı okuduğunu düşünürsek, aynı bilgilere o da sahip.
- Onde conseguiste a caixa negra? Vá lá, Nikita.
Kara kutuyu nereden buldunuz peki?
Eu não sou estúpido.
Hadi, Nikita. Ben aptal değilim.
- Agora estou melhor, Nikita.
Şimdi daha iyiyim, Nikita.
Nikita, tem cuidado.
Nikita, dikkatli ol.
Tu e a Nikita...
Sen ve Nikita...
A Nikita e eles vão consertar tudo.
Nikita ve diğerleri... İşleri yoluna sokacaklar.
Sabia que a Nikita estaria lá.
Nikita'nın orada olacağını biliyordum.
Tinhas a Nikita à mercê e perdeste-a.
Nikita görüş alanındaymış ve sen onu kaybetmişsin.
- Nikita, olha só para este lugar.
Nikita, etrafına bir bak.
Larga-me!
Nikita, bırak beni!
- A Nikita esteve envolvida?
Düşen Kül.
O Mars apanhou a Nikita.
Az önce sen bana...
Dá-me dois minutos.
Mars, Nikita'yı yakaladı. Bana iki dakika ver.