Translate.vc / португальский → турецкий / Nordstrom
Nordstrom перевод на турецкий
43 параллельный перевод
Porque vamos ter cá o Mike Nordstrom a jantar?
Neden Mike Nordstrom'u yemeğe alıyoruz?
Se tivessemos sabido que ias trazer o Mike Nordstrom, teriamos feito um assado tipicamente americano.
Eğer Mike Nordstrom'u getirdiğini bilseydik tencerede Yanki usulü rosto yapardık.
Michèle, lembras-te do Sr. Nordstrom? - Sim.
- Michele, Bay Nordstrom'u hatırladın mı?
François Picard, Michael Nordstrom.
- François Picard, Michael Nordstrom.
- Conhece o Mike Nordstrom?
Mike Nordstrom'u tanıyorsun değil mi?
O Nordstrom encontrou-se comigo em Mexico City.
Nordstrom benimle Mexico City'de buluştu.
Sr. Nordstrom.
Bay Nordstrom.
Professor Bergman, fala Jim Nordstrom.
Profesör Bergman.
Atravessámos agora a barreira de laser, e iniciaremos a verificação manual da Dra. Russell nos contentores da radiação dentro de minutos.
Ben Jim Nordstrom. Laser bariyerini geçtik, ve iki dakika içinde radyasyon mühürlerinin kontrollerini yapmaya başlayacağız.
É um aumento na actividade cerebral. Steiner, tire daí o Nordstrom.
Beyin aktivitesinde artış var.
Ele parece estar com problemas.
Steiner, Nordstrom'ü çıkar oradan.
Seguranças, vão lá buscar o Nordstrom.
Güvenlik. Oradan çıkıp Nordstrom'ü içeri getirin.
Tentou usá-lo nos armazéns | Nordstrom's.
Nordstrom'da kullanmayı denemiş.
Devem lembrar-se de mim de balcões de informação automatizada como "Bem-vindo ao Aeroporto de Springfield" e "Onde fica a Nordstrom?"
Beni "Sipringfield Hava Alanına Hoş Geldiniz" ve "Nordstrom Nerede?" gibi otomatik bilgi sistemlerinden tanıyorsunuzdur.
E agora Mary-Anne Nordstrom foi encontrada morta, esta madrugada.
Ve şimdi... Mary Anne Nordstrom bu sabah ölü bulundu.
O mesmo que Mary-Anne Nordstrom.
Mary Anne Nordstrom ile aynı.
Achei-o em Nordstrom. - Estava à venda?
Onu Nordstrom'da buldum.
- À Nordstrom's. Estão em saldos.
- Alışverişe. İndirim varmış.
Ou que estes lençóis, que está a sujar, foram comprados no Nordstrom.
Ya da şu anda üzerinde yattığın çarşafların Nordstrom'dan alındığını.
O que faço num saco da Nordstrom? Sou eu.
Bir çantanın içinde ne işim var?
A Nordstrom está a fazer promoções.
Ben olsam önce Nordstrom'a bakarım. İndirimleri var.
Cem dólares por um batom na Estée Lauder mil e duzentos dólares por um casaco de cabedal na Nordstrom, quinhentos dólares em velas de baunilha na Tricky Wicks?
Estee Lauder dudak dolgunlaştırıcıya 100 dolar, Nordstrom'dan bir deri cekete 1200 dolar, Tricky Wicks vanilya kokulu mumlara 500 dolar mı?
Foi visto a trabalhar na sapataria de senhora, do Nordstrom's, ao fim-de-semana.
Hafta sonları Nodstrom'daki ayakkabıcıda çalışırken görülmüş.
Não é o tipo de manto que se encontra na Zara, sabes?
Peki, bu Nordstrom bulmak elbise tür değil, biliyorsun.
Despedia-me e arranjava um emprego no Nordstrom's. Deixavas me ir?
Her şeyi bırakıp Nordstrom'da işe girdim. Beni rahat bırakır mısın?
Acho que vou à "Nordstrom". Atenção!
Ben de alışverişe çıkayım bari.
Depois da escola, vou com a Ashley passear para o centro comercial.
Okuldan sonra Ashley ile Nordstrom indirimleri için alışverişe gideceğiz.
Vou-me encontrar com a Gab para almoçar... E depois vamos até à Nordstrom.
Öğle yemeği için Grab'le buluşacağım, sonra da Nordstrom'a alış verişe gideceğiz.
Sou assistente de vendas na Nordstrom.
Nordstorm'da müşteri danışmanıyım. Neden sordun?
Há saldos em Nordstrom esta semana.
Hafta sonu Nordstrom'da satış var. Gitmek ister misin?
Deste azar com essa conversa do fim de semana e de Nordstrom.
Hafta sonu ve Nordstrom'dan bahsederek bizi lanetledin.
Onde gostarias de as conhecer primeiro, no Nordstrom's?
İlk önce nerede tanışmak istersin? Nordstrom'da mı?
Comprei-o em numa loja on line mas pu-la numa caixa "Neiman Marcus"...
Ama ben ne yaptım... Nordstrom Rack'ten almıştım ama Neiman Marcus kutusuna koydum.
Ultrassons, vitaminas pré-natais, e encontrei umas calças pretas, tamanho de grávida.
Ultrasonlar, doğum öncesi vitaminleri, bir de Nordstrom mağazasındaki küçük, siyah, hamile bedeni olan elbise var tabii.
Está certo, Carol, não há compras, está bem?
Tamam Carol... Nordstrom yasak, tamam mı?
Não há compras.
Nordstrom yok.
Se andas à procura de roupas para o trabalho, a Nordstrom está com preços fantásticos. Comprei esta camisa super adequada lá. - Tenho de ir lá ver.
İş için giysi arıyorsan Nordstrom'da şahane bir indirim var.
Muito bem, Nordstrom. Estamos a observar-vos com atenção.
Tamam, Nordstrom.
Larga-me, Nordstrom.
Onu tutamıyorum!
Não, a segunda vítima foi Polly Nichols, não condiz com Mary-Anne Nordstrom.
- Hayır. Hayır. Hayır.
Reprogramaram-na na Nordstrom's.
- Ama başını yediler onun.
Comprei-o em Nordstrom.
Nordstrom'dan aldım.
Tinhas um cartão das lojas Nordstrom, certo?
Nordstrom kartı kullandınız değil mi?