Translate.vc / португальский → турецкий / Oppenheimer
Oppenheimer перевод на турецкий
208 параллельный перевод
Eu perfiro esperar que o Prf.Einstein e Dr.Oppenheimer a examinem em Nova York.
New York'taki profesör Einstein ve doktor Oppenheimer formülü... incelediklerinde her şeyi anlayacağız.
Seguindo a leitura inicial trazida pelo Dr.Pedersen da Noruega. Einstein, Fermi, Oppenheimer concordam -
İlk önce doktor Pedersen'den gelen bilgilerin ışığında... ve bizim diğer bilgilerimiz doğrultusunda, antiparantez Einstein, Fermi ve Oppenheimer'in Amerika'da bu bilgiler üzerinde yaptıkları konsensus sonucunda...
Na manhã seguinte, antes do amanhecer, num deserto remoto no Novo México, Robert Oppenheimer e a equipa que construíra a bomba, assistiram à primeira explosão atómica.
Ertesi sabah şafaktan önce, New Mexico'nun uzak bir noktasındaki çöl alanında bombayı tasarlayıp yapan Robert Oppenheimer ve ekibi ilk atomik patlamaya şahitlik etti.
Por aqui, Dr. Oppenheimer.
Buradan, Dr Oppenheimer.
O Oppenheimer é um génio.
Oppenheimer şimdi pek gözde.
O Oppenheimer não é dos nossos.
Oppenheimer bizden biri değil.
Alguns homens estão na Terra com um propósito, Sra. Oppenheimer.
Bazı adamlar bir amaç için bu gezegendedir, Bayan Oppenheimer.
Isto compromete a posição de Oppenheimer no projecto.
Bu, Oppenheimer'ın projedeki konumunda şüphe uyandırıyor.
O Dr. Oppenheimer é o projecto.
Dr Oppenheimer'ın kendisi proje.
Tiveram um caso antes de o Oppenheimer casar.
Oppenheimer evlenmeden önce ilişkileri vardı.
Podem fazer chantagem com o Oppenheimer.
Efendim, bu durum Oppenheimer'ı şantaja karşı korunmasız kılıyor.
Dr. Oppenheimer?
Dr Oppenheimer?
O Dr. Oppenheimer teve, em três ocasiões diferentes, encontros com agentes suspeitos, comunistas, fossem o que fossem.
Dr Oppenheimer, üç ayrı durumda, kuşkulu ajanlar, komünist ve benzerleriyle görüştü.
Quero apresentar-lhe o Dr. Oppenheimer.
Dr Oppenheimer'ı tanıştırayım.
Então, fala com o Dr. Oppenheimer.
O zaman Dr Oppenheimer'la konuş.
Oppenheimer!
Hey, Oppenheimer!
Durante algum tempo, J. Robert Oppenheimer foi um herói nacional.
Bir süre için J Robert Oppenheimer milli kahramandı.
Depois de lançarem a bomba em Hiroshima e Nagasaki, Oppenheimer passou o resto da vida arrependido por ter olhado para um átomo.
Hiroşima ve Nagasaki'ye bomba atıldıktan sonra,... Robert Oppenheimer, hayatının geri kalanını atomun parçalanmasından pişmanlık duyarak geçirmiş.
Pode ter-se arrependido dos seus actos, mas nunca negou ser responsável por eles.
Oppenheimer yaptıklarından pişmanlık duymuş olabilir, ama asla sorumluluklarını inkar etmemiştir.
Oppenheimer, quando viu a primeira explosão, citou a escritura Hindu,
Oppenheimer, ilk patlamayı gördüğünde, Hindi yazıtından alıntıyla şöyle dedi :
Penso que o Robert Oppenheimer ouviu isso do mesmo Governo que o Dr. Banton receia.
Eminim Robert Oppenheimer da aynı lafları, Dr. Banton'un korktuğu hükümetten duymuştur.
O Oppenheimer sabia-o, mas nós silenciámo-lo.
Oppenheimer bunu biliyordu ama onu susturduk.
Está para a genética como Oppenheimer e Fermi estavam para o advento da guerra nuclear.
Oppenheimer ve Fermi nükleer savaşın ortaya çıkmasından neyse, o da insan genetiği için o.
Foi quando o Oppenheimer testou a primeira bomba atómica... Em Alamogordo, no Novo México.
Oppenheimer Alamogordo, New Mexico'da ilk atom bombasını test etti.
Oppenheimer apercebe-se da loucura...
Oppenheimer bu çılgınlığı gördüğü için...
O Oppenheimer dizia : "Um génio vê a resposta antes da pergunta."
Oppenheimer, "Bir dahi, sorudan önce cevabı görür" derdi.
Conheceu-o?
Oppenheimer'ı tanır mıydınız?
O Prémio Oppenheimer de jornalismo escolar não é um concurso.
- Hazır pilavı çok severim. - Oppenheimer Mükemmellik Ödülü bir yarışma değildir. Bir bildiridir.
Prova que todas as outras escolas dos Estados Unidos... sentem vergonha e a dor da derrota... por causa de quem ganha o Oppenheimer.
Amerika'daki diğer bütün okulların yalnızca utanç, yenilmişlik hissi ve acı duyduğunu gösterir.
Quero ser eu a ganhar.
Çünkü Oppenheimer plaketini siz kazanmışsınızdır.
- Tenho investigado... o Prémio Oppenheimer e notei uma coisa. Os vencedores tinham um artigo muito forte, sobre pessoas, na página 1.
Kazanan bütün okulların birinci sayfalarında insanlar hakkında çok güçlü bir haber vardı.
Sra. Oppenheimer, Jaz está em um estado mental extremamente volátil.
Bayan Oppenheimer, Jaz şiddetli bir zihinsel durum içinde.
- O Oppenheimer na próxima semana.
Haftaya Oppenheimer var. - Güzel programdı Ed.
Oppenheimer conseguiu mudar mais do que o curso de uma guerra.
Oppenheimer, savaşın gidişatından fazlasını değiştirdi.
Para o Diretor Científico Robert Oppenheimer, era o momento de uma verdade terrível.
Projenin bilimsel yöneticisi Robert Oppenheimer için ise korkunç gerçekle başbaşa kaldığı dehşet anıydı.
- Sou um Oppenheimer.
Ben Oppenheimer'ım.
Robert Oppenheimer disse :
Robert Oppenheimer çok iyi söylemiş ;
" Tal como Oppenheimer veio a arrepender-se dos seus contributos Para a primeira bomba atómica, Também eu me arrependo da participação naquilo que foi,
Penny, tıpkı Oppenheimer'ın, ilk atom bombasını bulmasına pişman olduğu gibi ben de, içinde bulunduğum olaya pişman oldum ve sanıyorum yanlış anlaşıldım.
É uma imitação da aproximação Born-Oppenheimer.
'Born-Oppenheimer yaklaşıklığı'nın kafa bulunmuş hali.
Oppenheimer, Heisenberg, Fermi e Teller.
Oppenheimer, Heisenberg, Fermi ve Teller.
Após presenciar a explosão, J. Robert Oppenheimer citou um excerto de Bhagavad Gita, "Tornei-me a morte, o destruidor dos mundos."
Patlamaya tanık olduktan sonra J. Robert Oppenheimer, Bhagavad Gita'dan küçük bir alıntı yaparak "Ben, ölüm haline geldim, dünyaların yok edicisi" diyerek beyanda bulundu.
O seu colega, Ken Bainbridge fez outra leitura, ao sussurrar a Oppenheimer,
Meslektaşı, Ken Bainbridge, olayı farklı bir yönden ele alıp Oppenheimer'a yaklaştı ve şöyle fısıldadı ;
Presentes, estavam Niels Bohr, o chamado "pai da Física Atómica", o descobridor da anti-matéria, Paul Dirac, e o homem por detrás da bomba atómica americana,
Atom fiziğinin babası olarak anılan Niels Bohr, anti-maddenin kaşifi Paul Dirac ve atom bombasının.. ... arkasındaki adam Robert Oppenheimer hazirun arasındaydı.
São do Dr. Oppenheimer. - Após criar a bomba atómica.
Atom bombasını yaptıktan sonra, sizin Dr. Oppenheimer söylemiş.
Aqui, no Campo de Testes de Oppenheimer, os cientistas federais estão a forjar algumas armadilhas secretas como resposta.
Oppenheimer Kanıtlama Tesisleri'nde federal bilim adamları çok gizli tehlik eli sürprizler hazırlıyor.
Citação favorita, Robert Oppenheimer.
Hmm. Favori alıntılar, Robert Oppenheimer.
Eu contei-te que tivemos... A filha do Larry Oppenheimer aqui?
- Sana burda Larry Oppenheimer'in kızının burada olduğunu söyledim mi?
A filha do Larry Oppenheimer?
Larry Oppenheimer'in kızı mı?
Sr. Oppenheimer?
Bay Oppenheimer?
Que história é essa de ti e Paige Oppenheimer?
- Peki senle Paige Oppenheimer hakkında duyduklarım neyin nesi?
- Tens de deixar de fazer isso.
- Buna bir son vermelisin. - Oppenheimer Ödülü için araştırma yaptım.