Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Otan

Otan перевод на турецкий

44 параллельный перевод
- Sim, nós também. Fora com as bases da OTAN!
NATO üssü istemiyoruz!
No domingo, toda a frota de submarinos da OTAN... Vai estar manobrando aqui, e estarão completamente vulneráveis.
Pazar günü bütün NATO denizaltı filosu manevralar icin burada olacak, üstelik tamamen savunmasız.
A posição da OTAN em relação à acção dos Estados Unidos de enviar...
Birleşik Devletlerin birliklerini göndermesi karşısında NATO'nun tavrı...
Há pouco tempo atrás e à sua chegada a Bruxelas, o Secretário Geral da OTAN...
Kısa süre önce buraya, Brüksel'e gelen... NATO Genel Sekreteri...
No entanto, vigias da OTAN na Alemanha Ocidental, relatam um aumento crescente de forças do Pacto de Varsóvia, em diversos pontos da fronteira central, esta manhã.
Bununla birlikte Batı Almanya'daki NATO gözlemcileri... Varşova paktı birlikleri ile araçlarının... sınır boyunca yığınaklarını arttırdığını bildirdi.
O Ministério da Defesa irá enviar mais tropas para a Europa para reforçar o compromisso britânico com a OTAN.
Savunma Bakanlığı, İngiltere'nin NATO'ya olan bağlılığını... güçlendirmek amacıyla Avrupa'ya daha fazla asker gönderiyor.
A primeira salva de mísseis atinge os alvos militares da OTAN.
08 : 37 İlk füze saldırısı NATO hedeflerini vurdu.
Foi uma organização de defesa mútua para contrabalançar a OTAN.
Bu ortak bir savunma birliğinin oluşmasına yol açtı...
As instalações da OTAN e dos Aliados do Oeste foram as primeiras a serem destruídas.
İlk önce NATO ve Batı Müttefik güçleri yok edildiler.
É um aviäo da otan. Detenham-no!
NATO helikopteriymiş.
Comandante do Comando Naval da otan
NATO Donanma Merkezi Komutanı
Um jacto da otan está a sobrevoar a floresta de Hach!
Komutanım! Hach'taki orman üzerinde NATO jeti!
Näo estava no relatório publicado da otan mas é, sem dúvida, reconhecimento.
NATO'nun yayınladığı raporda yoktu... ... ama kesinlikle kesif ucusu.
Contacte o Almirante Piquet, avise a OtAN.
Amiral Piquet'ye ulaş, NATO'ya alarm ver.
Forças Francesas Especiais da otan Equipa de Salvamento
Fransız NATO Özel Kuvvetleri Kurtarma Ekibi
Devíamos notificar a OtAN ou contactar Donnelly para pedir autorizaçäo.
Kalkmadan önce izin için NATO'yu ya da Donnelly'yi aramalıyız.
Está-se a realizar uma operação da OTAN aqui.
Burada bir NATO operasyonu var.
Nosso país gasta mais em defesa... que todos os outros 18 membros da OTAN... mais a China e a Rússia...
Ülkemiz savunma için, NATO'nun 18 üyesinin yanısıra Çin ve Rusya'nın toplamından daha fazla para harcıyor.
Ele também tem suspeitas da influência global americana, e é um crítico ferrenho do que chama de planos de expansão da OTAN.
Amerika'nın küresel etkisi konusunda şüpheleri var ve "NATO genişleme planları" adını verdiği konu onun için çok kritik.
Pensei que já tinhas ido ao centro comprar as merdas da escola.
B.otan okul malzemelerini almak için çoktan çıkmışsındir diyordum adamım.
E avisem a OTAN sobre essa reunião na Islandia no próximo mes.
Bir de gelecek ay İzlanda'daki toplantıdan NATO'yu haberdar edelim.
Todas as defesas da OTAN coordenadas, Senhor, aguardam as suas ordens.
NATO savunması koordine edildi, emrinizi bekliyor efendim.
Escoltar material de cozinha para uma base da OTAN perto de Kandahar.
Bize Kandahar'ın dışındaki NATO üstüne gönderilen mutfak ekipmanlarına eskortluk yapmamız emredildi.
Matrizes NSA comsat ; E cenários da OTAN táticos.
Ulusal güvenlik haberleşme dizinleri, NATO'nun taktik senaryoları.
Estudantes gregos manifestam-se contra as propostas Britânicas e dos EUA de ter forças da OTAN a ajudar a manter as tréguas na ilha até que as divergências, entre Gregos e Turcos, sejam resolvidas.
Yunan öğrenciler, Yunanlar ve Türkler arasındaki sorun çözülene kadar adada barışı NATO askerlerinin sağlaması gerektiğini dayatan İngiltere ve ABD ortak önerisini protesto etti.
Eu era do exército, ela foi a equipe da OTAN.
Ben ordudaydım, o NATO heyetindeydi.
Se ele quer os mesmos termos que tínhamos antes, vou acordá-los com os nossos aliados da OTAN.
Yine önceki şartları isterse NATO müttefiklerimizle konuşup hallederim.
E quando me tornei a chefe mais jovem das Forças de Antiterrorismo da OTAN ainda assim fui apalpada no rabo por cinco Primeiros-ministros e um Presidente.
Terörle mücadele ekibinin en küçük albayı olduğumda bile beş başbakan yanağımdan makas aldı.
- Estão prestes a juntar-se à OTAN, por isso, têm de se desfazer das armas da era soviética.
- NATO'ya girme sürecindeler. Sovyet dönemi silahlarından kurtulmaları gerekiyor.
Assim que o Otan chegar aqui, podemos partir.
Otan gelir gelmez gidebiliriz.
Otan, larga-me!
Otan, bırak beni.
O Otan foi afectado.
Otan lanet çipi yemiş. Olan bu.
- Óptimo. - Otan...
Güzel.
- Otan!
Otan!
Otan!
Otan!
Vais ficar bem, Otan.
İyi olacaksın Otan.
- Pergunta ao amigo dele, Otan.
Arkadaşı Otan'ı sor.
O Otan está com o Jaha no acampamento.
Otan, Jaha'yla beraber kampta.
Ir atrás do Otan não é uma boa ideia.
Otan'ın peşinden gitmek iyi bir hamle olmaz.
As autoridades da OTAN, do Pacto de Varsóvia, da China e da Liga Árabe trancaram-se numa sala a discutir a realidade.
Nato, Varşova Paktı, Çin ve Arap Birliği yetkilileri kilitli bir odada oturmuş müzakerelerde bulunuyorlardı.
É uma questão de continuidade do governo, de informar a OTAN, os líderes mundiais.
Burada mesele, hükûmetin devamlılığı. NATO'ya, dünya liderlerine haber vermemiz, büyükelçileri hazırda tutmamız lazımdı.
Quer os planos dos locais com mísseis da OTAN.
Rashaam güç delisi bir çılgın.
- Cala-te, Otan.
Kapa çeneni Otan.
- Otan, mantém-te perto.
Otan, yakın dur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]