Translate.vc / португальский → турецкий / Oxford
Oxford перевод на турецкий
802 параллельный перевод
Que história esquisita, aquele jovem de Oxford que ficou louco.
Yanındaki şu Oxford'lu gencin aklını kaçırması, garip bir öykü.
- Bem, eu estive em Oxford.
- Ben Oxford'da idim. - Sahi mi?
O irmão do Freddie chegou de Oxford.
Freddie'nin Oxford'ta okuyan küçük kardeşi burada.
Como estava a dizer, saí da camioneta e lembrei-me que o Vin chega amanhã de Oxford.
Dediğim gibi, otobüsten indim ve birden Vin'in yarın Oxford'dan geleceğini anımsadım.
Este último ano em Oxford, mudei a minha visão das coisas.
Bu yıl Oxford'da dünyaya bakışım değişti.
- Sabe o que Oxford me ensinou? - O quê?
- Oxford ne öğretti biliyor musunuz?
Chegou de Oxford.
Oxford'dan yeni geldi.
Alguns vão para Oxford e aprendem inglês tão bem como eu e tu.
- Bilemem. Hepsi akıllı. Bazıları Oxford'a gitmiş İngilizceleri bizim kadar iyi.
"Grandes e enublados símbolos de um enorme romance". É do "Livro de Oxford de Versos Ingleses".
"Muazzam dumanlı sembolleri, yüce bir aşkın." Oxford Dize Kitabı'nda olacak.
Toca brilhantemente. Este é Lord Henry Wotton, um velho amigo de Oxford.
Lord Henry Wotton, Oxford'dan eski bir arkadaşım.
Um brilhante jovem irlandês saído de Oxford.
Oxford dışından genç bir yazar.
Um aristocrata, produto de Oxford se é que alguma vez vi um.
Oxford kökenli bir aristokrat...
- Também vivi no Eton e em Oxford.
- Tabi Eton ve Oxford hariç.
Aperfeiçoada por 4 anos de prática em Oxford.
Oxford'daki dört yıllık eğitimim sırasında mükemmelleşti.
Eu estava a olhar a vitrina na Rua Oxford, a sonhar acordado com o que poderia comprar para ela se tivesse dinheiro.
Oxford Caddesi'nde vitrinlere bakıyor, acaba param olsa ona ne hediye alırdım, diye düşünüyordum.
Só soldados limpos, lindos loiros, educados em Oxford? Não...
Benden aralarından seçmemi mi istiyorsun?
Mas cada um tem o seu gosto! E eu não gosto de ser tratada mal!
Sadece temiz askerler, sarışın, yakışıklı, Oxford'da okumuş.
Pensei que você provavelmente fosse um velho professor de idiomas, de Oxford ou algo assim.
Oxford'da yaşlı bir dilbilimi profesörü falansınızdır diye tahmin etmiştim.
há perto de 10 líderes que estudaram em Oxford..... os outros são todos macacos!
Sadece bir şey söyleyebilirim : Oxford'da okumuş 10 tane lider var kalan hepsi maymun! Altı milyon maymun!
Quando me recusei a estudar direito em Oxford como o meu pai... tivemos uma grande discussão.
Babam gibi Oxford'da hukuk okumayı reddettiğimde... evde büyük kavga çıktı.
Só quero tirar uma fotografia.
Ben sadece Oxford Times dergisi
Para o "Oxford Times"!
İçin fotoğraf çekiyorum.
Tuff, do "Oxford Times".
Ben Tuff Tuff. Oxford Times'dan.
Sim, para o "Oxford Times".
Oxford Times adına.
Permitam-me : Sou Agnus Tuff-Tuff, do "Oxford Times".
Ben Tom Agnes Tuff, Oxford Times'dan.
O que é que têm contra o "Oxford Times"?
Sizin Oxford Times'la bir sorununuz mu var?
Para o "Oxford Times".
Dinle : "The Oxford Times."
"Reprodução sem intervenção do sexo oposto" diz o Dicionário de Oxford.
Oxford ansiklopedisinde öyle yazar "Karşı cinsle ilişkiye girmeden gerçekleşen üreme."
Osborn, dirija até o refúgio e talvez possamos testar este motor revolucionário na estrada de Oxford.
Osborn, kulübe sür böylece son model motoru Oxford asfaltında denemiş oluruz
Fui para Breslau depois de Oxford.
Oxford'dan sonra Breslau'ya gittim.
Antes de você chegar, fui informado que o sr. Pollock chegou são e salvo aos seus aposentos em Oxford.
Sen eve gelmeden önce, Bay Pollock'un Oxford'daki evine güvenli bir şekilde ulaştığını öğrendim.
Sra. Ragheeb, sou colega do Professor Ragheeb em Oxford.
Bayan Ragheeb, Profesör Ragheeb'in Oxford'dan meslektaşıyım.
Ele esteve em Oxford.
Oxford'a gelmişti!
Só porque o Albie não estudou em Oxford. Foi maldade da sua parte partir-lhe os óculos.
Albie Oxford'a gitmedi diye gözlüklerini kırman gerekmezdi, sefil herif.
"Nova Iorque, Oxford University Press,"
"New York, Oxford Üniversitesi Yayınları"
Formou-se em Oxford e talvez este trabalho não a mereça, mas está ao meu serviço.
Oxford mezunu olduğunu ve bu işten daha iyisini hakkettiğini biliyorum. Ama yalnızca bana çalışan birisin.
Isto não é a sala comum dos seniores de Oxford, é uma mina de carvão.
Burası All Souls kolejinin öğretmenler odası değil, lanet kömür ocağı.
Khaki, king, kettle, Koweit, Bolégio Keble de Oxford.
Kedi, kral, keriz, Kuveyt, kibir, büzel kız.
Sally disse-me que o senhor é da Universidade de Oxford.
Sally bana Oxford Üniversitesinde Profesör olduğunuzu söyledi.
Têm de esperar que chegue um perito de Oxford.
Beklemeleri gerekiyor... Oxford'dan bir uzmanın gelmesini beklemeleri gerekiyor.
Inspector-Chefe Oxford.
Ben, Baş Müfettiş Oxford.
Oxford, pode chegar aqui um instante?
Bay Oxford, bir saniyenizi alabilir miyim?
Tenho que estar em Oxford às dez da manhã.
Sabah 10'da Oxford'da olmak zorundayım.
Assim, este peso-pesado de Lincolnshire torna-se o novo Professor de Belas Artes de Oxford.
Ve bu Lincolnshire ağır sıkleti böylece Oxford'da Güzel Sanatlar Profesörü oluyor.
Passei o meu tempo a discutir com os doutores de Oxford.
Zamanımı Oxford'da alimlerle karşılıklı konuşarak geçirdim.
Na Inglaterra, em Oxford.
İngiltere'de, Oxford'dan.
Tinham estudado em Oxford ou em Cambridge.
Oxford ve Cambridge'de okuyanlar.
Fui criado na América, mas educado em Oxford.
Amerika'da büyüdüm ama eğitimimi Oxford'da aldım.
Passou pela Universidade de Oxford, na Inglaterra. Conhece Oxford?
İngiltere'de Oxford Üniversitesi'nde okudu.
Contaram-me coisas que parece impossível dúvidar. Lord Wallace foi meu amigo em Oxford.
Lord Wallace Oxford'dan bir arkadaşım.
Oxford Street estava adorável.
Ah, Oxford Caddesi ne güzeldi.