Translate.vc / португальский → турецкий / Pad
Pad перевод на турецкий
103 параллельный перевод
- Como passa, Pad...
- Nasılsınız, pe...
Tem uma marca por cada universitário de merda como tu que pediu a PAD.
Senin gibi her kolej çocuğu için bir çentik var.
O seu primeiro caso de assassinato, nessa altura ele era um jovem PAD, estamos a falar de há anos atrás.
İlk cinayet davasıydı. Daha çok gençti, yıllar öncesinden bahsediyorum.
Eu li aqui no meu pad de manifesto.
Buradaki gümrük listesinde okudum.
Autorizem a aterragem no Pad One.
Yanaşması için bölüm biri hazırlayın
Acabei de encontrar este pad num carregamento de brandy Saurian que acabou de chegar.
Biraz önce gelen bir Saurian brendisi sevkıyatının içinden bu kişisel erişim tableti çıktı.
Um fim de semana, estava com uns amigos num bar fora do campus, o Launching Pad.
Bir hafta sonu, arkadaşlarla kampüs dışındaki Fırlatma Rampası adlı bardaydık.
Um pad aqui, um diário da capitão lá. Possivelmente um par de programas do Holodeck.
Burası kadar, Kaptanın seyir defteri kadar, belkide bir çift sanalgüverte kadar.
Vem aí o PAD ( Promotor Assistente Distrital ).
Bölge savcısının asistanı geliyor.
Dentro do pad, você encontrará dados de variados assuntos que permitirá a você prosseguir com seus estudos.
Bunun içinde, derslerine devam etmene yardım edecek veriler içeren, e-bloknotlar bulacaksın.
Sim, aquele tipo ali é um PAD.
Evet, oradaki adam bir ADA.
- PAD.
- ADA.
É o PAD.
O ADA.
Eu li o bloco.
Pad'ı okudum.
Eu pegarei um bloco.
Bir pad alacağım.
Não são necessários dois de vocês para entregar uma carga.
Bir pad getirmek için ikiniz birden geldiniz.
Entregarei ao pad re su perior.
Başrahibe vereceğim.
As mini almofadas Stayfree?
mini-pad'lerinizi mi çıkaracaksınız?
Major, já tentou o Pad Thai?
Merhaba binbaşı. Pad Thai'yi denediniz mi?
O pad thai dela agora é delicioso.
Şimdi Pad Thai yemeğini harika yapıyor.
- namorava com o Walter Nance, o PAD.
- eskiden Walter Nance, ADA, ile çıkıyordu
- A biopsia do tecido adiposo e a tomografia abdominal foram negativas para cancro.
- Flüoresan antikor testi, PAD biyopsisi ve abdominal tomografide kanser izi yoktu ama- -
- Sim, um pouco de Pad Thai, por favor?
Evet, biraz Pad Thai, lütfen.
E rissóis, por favor. Pronto, queremos Pad Thai, sopa Tom Yun, salmão com molho de lima...
Tamam, biraz Pad Thai, Tom Yun çorbası, chili soslu alabalık...
Para a maioria das pessoas, o hip-hop é a ostentação.
Bugün bir çok insana göre, hip-hop bir tıpadır.
Pad, estamos todos aqui, telefona-me assim que puderes.
Pat, hepimiz buradayız. Telefon gelir gelmez hemen bağla.
Só quero o melhor para a minha Lily pad.
Sadece benim küçük Lily'ciğim için.
Como está a comida tailandesa?
Pad Thai'n nasıldı?
Pad, rão.
Örn-ek.
O meu amigo Pad foi ao Irão.. É assim que me vou lembrar.
Arkadaşım "ör", arkadaşım "dek", arkadaşım "örnek".
Cá está. Pad thai, sem amendoíns.
İşte geldi, fıstıksız "Pad Thai."
- É comida tailandesa.
- Pad Thai.
Pad Yum Mao.
Pad Yum Mao.
Este pad tem o endereço de uma estação de retransmissão fora do mundo.
Bu tablet bir dünya dışı röle istasyonunun koordinatlarını içeriyor.
- Mais Pad Thai, por favor.
Biraz daha Pad Thai, lütfen.
É aquele que disseste que o macarrão tinha sabor de "vagina".
Pad Thai yiyip, tadı vajinaya benziyor dediğin yer.
Eu disse : "Este macarrão tem sabor de coco tailandês."
Pad Thai'in tadı Poon Thai'ye benziyor dedim
Mas havia um restaurante tailandês óptimo.
Pad thai'si de güzelmiş. *
Nunca comeste.
Hiç pad thai yemedin ki sen.
Imaginei que ias estar a trabalhar até tarde, por isso trouxe-te a tua Pad Thai favorita.
Geç saatlere kadar çalışacağını anladım ve sana en sevdiğin Pad Thai'den getirdim.
"Pad Thai", o meu preferido.
Pad Thai makarnası, en sevdiğim.
Ele é um parvo e o meu cabelo cheira a tailandês.
- Tam bir salak ve saçlarım pad thai * gibi kokuyor.
Este é o rostinho dele, aqui, essa coisa branca, acho que se parece com uma tijela, por eu comer tanto macarrão tailandês.
Bakın, şuradaki beyazlık yüzü işte. Ben sürekli Pad Thai yediğim için bebeğin yüzü de erişteye benziyor.
Decerto, você, seu descendente cultural, consegue dividir Pad Thai e sonhos.
Siz de onun soyundan gelen kişiler olarak çubuk makarna ve meyveli börekle başa çıkabilirsiniz.
O Jimmy será o braço direito do Pad, na sexta.
Jimmy de Pat'in elemanı olacak.
Ora bem, uma voltinha pela a tua nova casa apresentada por ti em associação com a letra S de : "Sarna, é fantástica!"
Pekala, bu dostumun yeni pad'i ile sunduğu bir gösteriydi, katkılarından dolayı "S.ktir" kelimesindeki S harfine teşekkürlerimizi sunarız!
Cada ponto de " indica poços múltiplos, que eles chamam de uma almofada.
Noktaların çoğunda birden çok kuyu var. Bu noktaların her biri pad dedikleri şey, her padde bazen iki, beş, on kuyu açabiliyorlar.
Tapete do rato!
Mouse pad!
Tudo o que sempre quiseste saber está aí mesmo, nesse pad. Vai ensinar-me a atrair fêmeas humanas?
Yani bana insan dişilerini nasıl etkileyebileceğimi öğretir mi?
Este macarrão tem gosto de "coco tailandês."
Bu Pad Thai'nin tadı Poon Thai gibi.
Adoro comida tailandesa.
Pad thai'yi çok severim.