Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Paran

Paran перевод на турецкий

13,319 параллельный перевод
- Quanto dinheiro tem?
- Ne kadar paran var?
- Quanto dinheiro tens? O quê?
- Ne kadar paran var?
Amigo! Quanto dinheiro tem?
Dostum, ne kadar paran var?
Quer o seu dinheiro ou não?
Kahrolası paranı istiyor musun?
Agora, dêem-me o dinheiro!
Paranı ver bana.
- Não, querida, não quero o teu dinheiro.
Hayır tatlım. Paranı istemiyorum.
Tem o resto do pagamento?
Paranın kalanını getirdin mi?
Se me levares até ele, ele pagará o teu prejuízo.
Eğer beni oraya götürürsen, sana paranı verecektir.
Olha.
Paran için bir şeyler getir! Bak.
Bem, não está a gastar dinheiro, sem dúvida.
Paranı hiç boşa harcamıyorsun, güzel tabii.
É impossível ter tantas notas e não ter nenhum quatro. Exceto, claro, se as notas foram impressas sem quatros.
- İstatistiksel olarak, bu kadar paranın içinde dört olmaması imkânsız, tabii eğer dolarlar, özellikle 4 olmadan basılmamışsa.
Ainda não percebi bem o que fizestes para o merecerdes.
Henüz paranı hak ettiğine emin değilim.
Não tens o suficiente.
Paran yetmez.
Dinheiro bem despendido.
Paranın bir önemi yok.
Pois, então, pensamos que o dinheiro veio do Pelham.
Evet, biz de paranın Pelham'dan geldiğini düşünüyoruz.
Ele percebeu que era na Community que estava o dinheiro.
Evet, paranın toplulukta olduğunu fark etti.
Já o guardei. Não o queres recuperar agora.
Paranı geri alamazsın.
Com tudo o que aquela família te fez passar, mereces até ao último cêntimo do dinheiro daquela bolsa de estudo.
O ailenin sana yaşattığı onca şeyden sonra sen o paranın her kuruşunu hakediyorsun.
E rende o suficiente para pagar as tuas propinas e um sítio para vivermos, que é maior que o cabelo daquela rapariga.
Maaşı üniversite paranı ve yaşamamız için şu kızın saçından büyük evi karşılıyor.
Porque não comprar uma casa confortável?
Neden daha rahat bir yere geçmiyorsunuz? - Yeterince paranız vardır.
Os termos do fundo especificam que o dinheiro passe pela linha masculina
Fonun şartları paranın, babadan oğula geçmesi şeklinde ayarlanmış.
Bem, as condições do fundo dizem que o dinheiro é herdado pelos descendentes masculinos.
Fonun şartları paranın ailedeki erkeklere geçmesini belirtiyor.
Bem, a questão prende-se com o facto se o dinheiro foi atribuído ao teu pai depois da morte Khaled Al-Fayeed.
Khaled Al Fayeed'in ölümünün ardından paranın babana geçip geçmediği şüphe konusu.
As armas, o camião, o combustível, tudo o que estiver no porta-luvas, talvez até pornografia debaixo dos assentos, trocos enfiados nos assentos, os próprios assentos, os tapetes, mapas, a caixa de lenços que têm no'tablier'. Nada disso continua a ser vosso.
Bakın silahlarınız, kamyonunuz, kamyonunuzdaki benzininiz varsa torpido gözündeki naneli şekerleriniz varsa koltuğun altındaki pornolarınız, koltuğun üstündeki bozuk paranız hatta koltukların kendisi, paspaslar, haritalarınız acil durumlar için konsolda sakladığınız ufak mendil zulanız bunların hiçbiri size ait değil artık.
O que quer dizer com "o dinheiro estava a entrar?"
Paranın içeri akmasından kastınız nedir?
Tenho o seu dinheiro.
Paranı getirdim.
A diferença está na presença do capital nas mãos do Estado ou se a maior parte da fatia está com pessoas fora do alcance do Estado.
Fark, paranın devletin elinde olmasına ya da paranın büyük bir kısmının devletin kontrolü dışındaki insanların elinde olmasına bağlıdır.
E se o fizer, eu pago-te na mesma.
Öyle yaparsa da paranı vereceğim.
Se o dinheiro continuar a entrar talvez a tua amiga tenha razão e ele termina o projeto, vende os apartamentos e recebe muito mais.
Bu para gelmeye devam ederse o zaman arkadaşın söylediklerinde haklı çıkar. Kocan projeyi sonlandırıp, daireleri satar paranın tümünü hatta çok daha fazlasını geri kazanır.
Aliás, tudo nos últimos dois anos veio do meu rendimento. Não podes contestar isso. Isto.
Aslında son iki senedir harcadığın paranın tümünü ben kazandım.
Com aquele dinheiro todo, achas que se importa?
Paranın miktarını düşününce, sence umurunda mıdır?
Então guarde o seu dinheiro.
Paran sende kalsın.
Fique com ele!
Paranın mı?
Acho que não me consegues pagar.
Paranın bana yeteceğini sanmıyorum.
Espero que tenha poupado dinheiro, porque o seu cofre está prestes a ser quebrado.
Umarım paranı saklamışsındır. Çünkü beleşten kazandığın paralar suyunu çekti artık.
Já cobras, a não ser que tenhas começado a pagar a faculdade do teu próprio bolso.
Eğer hukuk fakültesinin parasını kendin ödemeye başlamıyorsan zaten paranı aldın.
É ir-mos às aulas e devolverem-nos algum dinheiro?
Derse giriyorsun, ders kredisi diye paranı mı veriyorlar?
Se vires o nosso Logo, significa que podes confiar que estás a comprar a melhor comida, roupa, abrigo, transporte, higiene, electrónica, e as necessidades da vida que o dinheiro pode...
Logomuzu görürseniz emin olun en iyi yiyecek, giysi, çadır, araba, sağlık ile elektronik ürünleri ve paranın satın alabileceği hayatın elzemlerini alıyorsunuz demektir.
O teu dinheiro não presta aqui.
Senin paran burada geçmez.
Seria um desperdício de dinheiro.
Paranı boşa harcarsın.
Devolvi o dinheiro roubado.
Çalınan paranızı geri verdim.
A Luz... E... A Escuridão.
Aynı paranın iki yüzü gibi aydınlık ve de karanlık.
Ele ia atrás do dinheiro, e... ia dar-me algum quando o apanhasse.
Paranın peşine düşecekti ve aldığında bana da pay verecekti.
Encontrei o teu dinheiro.
Paranı buldum.
Se nos conseguirem mandar abaixo pago cada cêntimo da reparação.
Eğer bizi yenersen, tamir için olan paranın, .. her bir kuruşunu ödeyeceğim.
Para além do dinheiro havia umas cartas dentro do saco.
Paranın yanı sıra içinde mektuplar vardı.
E o esquema de pagamento era baseado em depósitos, no qual o comprador avançava com metade como deposito e a outra metade quando o vendedor fizesse o serviço.
Ödeme sistemi de emanet tabanlıydı, alıcı paranın yarısını depozito olarak yatırıp kalanı iş bittiğinde veriyordu.
Porque não tem nenhum.
- Çünkü paran yok.
O teu dinheiro está á tua espera.
Paran hazır.
Não me digas que não tens dinheiro?
- Sakın nakit paran olmadığını söyleme.
Vamos chegar à fonte do dinheiro.
O paranın kaynağına ulaşacağız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]