Translate.vc / португальский → турецкий / Parrish
Parrish перевод на турецкий
493 параллельный перевод
Que horror, Jerry. Não posso andar na rua assim.
Ressam Maxfield Parrish'in güneşin doğuşu tablosuna benziyor.
- Parrish.
- Parrish.
Homer Parrish.
Homer Parrish.
- Parrish?
- Parrish?
Homer? - Parrish.
- Parrish.
- Quer ajuda com isso Sra. Parrish?
- Yardım edebilir miyim, Bayan Parrish?
- Sr. Parrish?
- Bay Parrish.
Veio aqui para morrer, Sr. Parrish.
Geldiğinizde ölmek üzereydiniz Bay Parrish.
- Adeus, Sr. Parrish.
- Güle güle Bay Parrish.
Sr. Parrish, é melhor ficar fora disto.
Bay Parrish, karışmazsanız iyi olur.
- O Sr. Parrish já não tem mais nada a dizer.
- Söyleyecekleriniz bu kadar sanırım. - Hayır, daha var.
Entendem? Nenhum de nós se quer ferir, Sr. Parrish.
Başımıza bir şey gelsin istemeyiz Bay Parrish.
Sr. Parrish, se é que vale a pena lembrá-lo, os meus pais ajudaram-no no primeiro inverno que passou aqui.
Bay Parrish, size şunu hatırlatmam gerekir... buraya geldiğiniz ilk kış annemle babam size yardım etmişti.
Capitão Parrish, disseram-me que serviu o General Kirkpatrick na Geórgia.
Yüzbaşı Parrish, Georgia'dayken General Kirkpatrick'in birliğindeymişsiniz.
Está a tentar ser diferente, Sr. Parrish, ou é outra coisa?
Sadece farklı görünmeye mi çalışıyorsunuz, yoksa başka bir nedeni mi var Bay Parrish?
Entre, Sr. Parrish.
İçeri gidin Bay Parrish.
Sr. Parrish, faça favor de entrar.
Bay Parrish, lütfen içeri gelin.
Que pena, Sr. Parrish.
Çok yazık Bay Parrish.
Vem conhecer o Sr. Parrish.
Gel, Bay Parrish ile tanış.
Lew querido, o Sr. Parrish é nosso convidado.
Lew, hayatım. Bay Parrish konuğumuz.
Não posso andar com elas, Sr. Parrish.
Bacaklarım tutmuyor Bay Parrish.
O Parrish é demasiado seguro de si.
Parrish kendinden fazla emin.
Vou certificar-me de que o Parrish vende.
Parrish'in toprağını satmasını sağlayacağım.
Não o fizeram Capitão da cavalaria por nada.
Parrish'i süvari birliğinde boşuna yüzbaşı yapmamışlardır.
Matlock, eu trabalho para o Parrish.
Matlock, ben Parrish için çalışıyorum.
Isto vai ajudar o Parrish a decidir-se.
Parrish aklını başına devşirir artık.
Sr. Parrish, ele disse que era para o ajudar a decidir-se.
Bay Parrish, aklınızı başınıza devşirmeniz için yaptığını söyledi.
Sr. Parrish, temos aqui aquilo a que se pode chamar uma situação peculiar.
Şimdi, Bay Parrish... farklı bir durumla karşı karşıyayız diyebilirsiniz.
Sr. Parrish, o senhor é razoável.
Bay Parrish, siz makul birisiniz.
Não é nada de pessoal, Sr. Parrish, mas nós não aceitamos muito bem que venham forasteiros... tentar usar a nossa lei para resolver os seus rancores privados.
Kişisel bir şey değil Bay Parrish... ama aramıza katılıp da özel meselelerini halletmek için... yasalardan yararlanmaya çalışan yabancılara pek sıcak bakmıyoruz.
Chamo-me Parrish.
Adım Parrish.
Bem, Sr. Parrish, é estranho que venha aqui hoje.
Bay Parrish, bugün buraya gelmeniz çok garip.
Se o Sr. Parrish não fosse teimoso, o vale seria teu.
Parrish bu kadar inatçı olmasaydı vadi senin olacaktı.
Tira-o do vale.
Parrish'i vadiden at.
Sr. Parrish.
Mr. Parrish.
Com licença, Sr. Parrish.
İzninizle Bay Parrish.
O Bud sempre falou bem de si, Sr. Parrish.
Bud hakkınızda hep iyi şeyler söylerdi Bay Parrish.
Não lhe levo mais tempo, Sr. Parrish.
Sizi daha fazla tutmayayım Bay Parrish.
Fique com ela, Sr. Parrish.
Sizde kalsın Bay Parrish.
Sabe, nós somos lavradores.
Bay Parrish, bizler çiftçiyiz.
Esperem pelo sinal do Sr. Parrish.
Bay Parrish'in işaretini bekleyin.
A tua preocupação devia ser o Parrish.
Asıl Parrish'le ilgilenmelisin.
Estou a começar a pensar que me enganei acerca do Parrish.
Parrish hakkında hep yanıldığımı düşünmeye başlıyorum.
Como podes ser tão tolerante com o Parrish?
Parrish hakkında nasıl böyle konuşabilirsin?
O Cole estava a seguir as tuas ordens de tirar o Parrish do vale.
Cole sadece Parrish'in vadiden atılması için verdiğin emri uyguladı.
Ele pôs todos os colonos do lado do Parrish.
Toprak isteyen herkesi Parrish'in müttefiki yaptı.
Quero saber como vai o Cole apanhar o Parrish.
Cole'un Parrish ile nasıl baş edeceğini bilmek istiyorum.
O Parrish foi treinado pela cavalaria.
Parrish süvari alayında eğitim aldı.
Parece um pôr do sol de Maxfield Parrish.
Jerry, nasıl görünüyor?
- Boa tarde, Dr. Parrish.
- Tünaydın, Bay Parrish.
Claro, Sr. Parrish.
Elbette Bay Parrish.