Translate.vc / португальский → турецкий / Paterson
Paterson перевод на турецкий
94 параллельный перевод
Sexta passada, os carregadores vieram buscar o baú da Eliza.
Geçen Cuma günü, Patter Paterson Eliza'nın valizini almaya geldi, değil mi?
Sou a Carol Peterson da casa ao lado.
Ben, Carol Paterson, komşunuzum.
Sou o vosso vizinho, Ray Peterson.
Şey, ben komşunuz Ray Paterson.
- Eu posso autorizar. Ela vive aqui.
- Bayan Paterson burada yaşıyor.
Está-me a ouvir, Sr. Peterson?
Beni duyuyor musunuz, Bay Paterson?
Nasci em Agosto de 1924 e chamo-me Janet Frame.
Ben ; Janet Paterson Frame, 1924 yılı Ağustos'unda doğmuşum.
Lembras-te do que ele fez na reunião da Bund, em Paterson?
Paterson'da Bund toplantısında ne yaptığını hatırlıyor musun?
Neste canto, vindo de Paterson, New Jersey, de calções brancos com risca preta, o vencedor de 18 dos seus últimos 21 combates Rubin "Furacão" Carter!
Bu köşede Petterson, New Jersey'den. Siyah üzerine beyaz çizgili şortuyla 21 maçın 18'ini kazanmış olan, Kasırga Rubin Carter!
Paterson era uma cidade marginalizada, um lugar pobre e violento.
Paterson küçük bir kasabaydı. Fakir ve şiddet dolu bir yerdi.
Quando voltei a Paterson era campeão de meios-médios do Exército da Europa.
Ünvanlı bir dövüşçü olmuştum. Paterson'a geri döndüğümde ordunun Orta-Hafif Siklet Boks şampiyonuydum.
O combate desta noite reúne Rubin "Furacão" Carter, de Paterson, e Joey Cooper que nunca foi vencido.
Bir köşede Paterson New Jersey'den, Rubin Carter ve diğer köşede ise ayakta zar zor duran Joey Cooper'ı görüyoruz.
Neste canto, vindo de Paterson, New Jersey, de calções brancos com riscas pretas Rubin "Furacão" Carter!
Bu köşede Paterson, New Jersey'den siyah üzerine beyaz çizgili şortuyla Kasırga Rubin Carter!
Registo de contacto de clientes Paterson, 2 : 45
- Karttaki imzaya bak.
Mae Thelma e a família vivem em Paterson. Ela e o Rubin são amigos.
Rubin Carter oradaki ekibe katılarak, Toronto'ya yerleşti.
Lesra formou-se brilhantemente na Universidade de Toronto.
Mae Thelma ve ailesi hala Paterson New Jersey'de yaşıyor.
Lembras-te quando os Guido te apanharam em Garret Mountain tinhas o carro do teu pai e eu atirei uma pedra ao fulano?
Hatırlıyor musun, o Paterson'lu tipler seni Garret Dağı'nda sıkıştırmıştı babanın arabasındaydın... -... ve ben bir taş atmıştım.
Está decidido. O Albert divide Nutley com os D'Alessios e o Barone fica com tudo a norte de Paterson.
Albert, Nutley'i D'Alessio'yla bölüşüyor ve Kuzey Paterson Barone'un.
Pelo menos, Bill Pope e Owen Patterson... deveriam ter sido indicados, isso se se acredita em prémios.
Bence BiII Pope ve Owen Paterson aday oImaIıydı. Hiç oImazsa aday oImaIıydıIar.
Jody Ann Paterson adora caminhar à chuva, unicórnios e gajos engraçados.
Jody Ann Paterson yağmurda uzun yürüyüşleri sever, tek boynuzlu atları ve komik erkekleri.
Ruiva. De Paterson, Nova Jersey.
" Kırmızı kafa, Paterson, New Jersey.
Linda, de Paterson, New Jersey.
Paterson New Jersey'den Linda'yı tanıştırayım.
Lembraste do que fizemos na reunião em Paterson?
Paterson'da Bund toplantısında ne yaptığını hatırlıyor musun?
Paterson ou lá o que é... que se passa contigo, estás louco?
Paterson, her neyse, sen çıldırdın mı?
Vou levá-lo para aquele aramzém em Paterson e espetar-lhe merda de...
Onu Paterson'ların ambarına götürüp arabayı onun...
O soro do laboratório é para três dias no mínimo.
Paterson'un laboratuvarındaki serum en fazla 3 gün dayanır.
Quanto a isso de ser pistoleiro, só tenho esta Paterson Colt do meu avô e um cinto emprestado para metê-la.
Silahlı haydut olmama gelince, dededen kalma Paterson tabancam ve onu koymak için ödünç aldığım bir kemerim var.
Temos um polícia, Frank Paterson, que levou dois tiros no colete. E?
2 polis, Frank Paterson
Eu vi o Paterson a puxar para cima lá fora. Corri.
Dışarıda Paterson'ı gördüm giderken.
Tu foste buscar-me um copo de água... e agora a tua mãe, Paterson, e Jerome estão mortos?
Bana bir bardak su getirmeye gitmiştin ve şimdi annen, Paterson ve Jerome öldü mü?
O Paterson não andava atrás de ti.
Paterson senin arkanda değildi.
E se o Jerome viesse pela janela quando fui a casa de banho buscar-te a água, terias tempo para esfaqueá-lo descer e matar o Paterson.
Ve eğer Jerome camdan geldiyse Ben sana banyodan su getirirken, Onu bıçaklamak için ve aşağı inip Paterson'ı öldürmek için zamanın oldu.
Apenas um de Riverton Seven isso foi uma loucura, vestido como o Estripador, matou a tua mãe, o Paterson, e quatro dos seus colegas de nascimento finalmente antes de pará-lo.
Sadece Riverton 7lisinden biri Katil gibi giyinip delirdi, Annesini Paterson'ı ve 4 arkadaşını öldürdü
Edgar, devo marcar a nossa viagem a Paterson no Dia de S. Valentim?
Edgar, Sevgililer Günü'nde Paterson yolculuğumuzu ayarlayayım mı?
Apanhei o comboio para Paterson, Nova Jérsia, a 14 de Fevereiro.
14 Şubat'ta, trenle Paterson, New Jersey'e gittim.
Paterson, Nova Jérsia.
Nereye? Paterson, New Jersey.
E a Nicole Paterson?
Peki ya Nicole Paterson?
Nem pensar. Mas a Nicole Paterson tem toda a equipa de futebol a fazer cartazes para a campanha dela.
Ama bütün takım ve yedek futbol takımı Nicole Paterson için afiş hazırlıyor.
Vota Paterson.
Oylar Paterson'a.
A Nicole Paterson pode ter crachás e cartazes, mas o que é isso comparado com um filme?
Nicole Paterson rozetlerin ve afişlerin olabilir ama bir filmle mukayese edilebilir mi?
É mais óbvio que gostas da Amy Loubalu do que as extensões da Nicole Paterson.
Amy Loubalu'yu Nicole Paterson'ın ek saçlarından çok sevdiğin çok bariz. Evet.
Olá a todos, sou eu, a Nicole Paterson, a vossa próxima Rainha Flor!
Herkese merhaba, ben Nicole Paterson, bir sonraki gelişim kraliçeniz.
Votem Paterson!
Oylar Paterson'a.
Também podemos comer um cupcake?
Biz de kap kek alabilir miyiz? - Oylar Paterson'a.
Sim, como se a Nicole Paterson pudesse competir com isso.
Evet Nicole Paterson bununla yarışamaz.
Está embalado como os que trouxe da casa de banho da Lydia.
Lydia'nın banyosundan hatırladığım Paterson's Pudraları ile aynı şekilde paketlenmişti.
Por um lado, é muito mais interessante do que Paterson, em New Jersey.
Öncelikle buralar Paterson, New Jersey'den çok daha fazla ilgi çekici.
Ainda podemos usar o esconderijo em Paterson.
Hala Paterson'daki güvenli evi kullanabilirz.
Sonya, notei uma invasão no esconderijo, em Paterson.
Sonya, Paterson'daki güvenli eve izinsiz bir giriş tespit ettim.
Os nossos Libertadores continuaram a ofensiva aérea PATERSON, NOVA JÉRSIA com outro ataque às instalações costeiras alemãs em França.
Savaş muhafızlı kurtarıcılarımız Fransa'daki Alman kıyı tesislerine havadan taarruzda bulunmaya yine devam ettiler.
- Paterson, Nova Jérsia.
- Paterson, New Jersey.
Paterson?
Paterson mu?