Translate.vc / португальский → турецкий / Peep
Peep перевод на турецкий
88 параллельный перевод
Não admira que uma pequena olhadela não pudesse encontrar as suas ovelhas.
Küçük Bo-Peep'sin koyunlarını bulamamasına şaşırmamalı.
Peep boo!
Peep boo!
A pequena pastorzinha perdeu as suas ovelhinhas.
Küçük Bo Peep kuzusunu kaybetti.
A pastorzinha está pronta para a ação.
Küçük Bo Peep maceraya hazır mı?
Skipper, encontramos esta moeda na caixa das moedas do peep show.
Skipper, bu çeyrekliği dikiz odasındaki madeni para kutusunda bulduk.
Grandes seguros. E a sua preferência, Little Bo Peep.
Büyük güvence, ve sizin tercihiniz, Küçük Bo Peep.
E a proposta implica eu vestir-me de Little Bo Peep?
Bu Küçük Bo Peep gibi giyinmemi gerektirir mi?
Estás a trabalhar para a pequena Bo Peep.
Çoban Bo için çalışıyorsun.
Onde é que raio arranjas-te essa marca, pequena pastorinha!
Bu plakayı hangi s.kimden aldın, Küçük Bo Peep?
Silêncio, Bo Peep, ou as tuas ovelhas são atropeladas.
Sakin ol sulu göz, yoksa koyunlarını keserim!
Jesus, Maria, mãe da Carochinha, que é isto?
İsa, Meryem, Bo Peep'in anası, neyin var?
Costuma parar no Peep-O-Rama em Deacon Street.
O, Deacon Caddesindeki yerde oturur.
Era uma stripper, num peep show.
Bir striptizci'ymiş, gözetleme şovunda çalışan.
Então, porque estás vestida como a Little Bo Peep?
O zaman neden küçük Bo Peep gibi giyindin?
Menina Peep, olhe as suas ovelhas!
Bayan Peep, koyunlarınız!
- "Eu salvo-a, menina Peep." - "Meu herói"!
- Seni kurtaracağım, Bayan Peep.
- Para a Celebrity Peep Shows.
- Ünlülerin basınını.
- Não é uma pastorinha.
- O Küçük Bo Peep.
Eu não ouvi nenhum "peep"... dessas outras mulheres o dia inteiro.
Tüm gün boyunca... diğer kadınlardan bir cik sesi bile duymadım.
Vamos mantê-lo a 100 porcento com três de PEEP.
Yüzde yüz oksijen verelim. Üç ünite de PEEP.
- Está com PEEP? Ao máximo.
PEEP veriliyor mu?
A Pequena Bo-Peep e a ovelha dela... e o Elvis e a Marilyn a dançar o cha-cha-cha.
Küçük Bo-Peep ve koyunu... ça-ça dansı yapan Elvis ve Marilyn.
Pressão final aspiratoria de cinco.
Tidal hacim 500. PEEP 5.
- Saturação, 91, com 5F PEEP.
- Değer 91 ile 5F PEEP.PEEP Oxygen Basınç değeri
- Devíamos aumentar o PEEP?
- Onun PEEP ini yükseltelimmi?
- 89 sobre 100 % com cinco de PEEP.
- 89 a 100 ve beş PEEP.
Podes não acreditar, mas está num peep show lá em cima.
İster inan ister inanma, yukarıda bir gözetleme gösterisi sunuyor.
Parece tirada de um livro de histórias.
- Bo Peep havası var sanki.
O rato ficou muito cansado. "Peep, peep, quando iremos para casa?"'
Ne zaman eve döneceğiz? "' Kral sordu ;
Peep, peep, peep.
Oyun oynuyoruz.
- Lutaram pela miúda do peep show?
Dikiz gösterisindeki kız yüzünden mi kavga ettiniz?
- Peep show? - O Victor não vai ao peep show.
Viktor asla dikiz gösterisine gitmez.
E os peep shows, as lap dances, gastamos cinco dólares.
Dikiz gösterisi, kucak dansı. Beş dolar şuna, beş dolar buna.
Comparei o sangue na faca com o da vítima do peep show. É idêntico :
Bıçaktaki kanı dikiz kulübesindeki cesedinkiyle karşılaştırdım.
- A stripper do peep show, que dançou para o Victor no dia em que ele morreu. Só um momento.
Amy Cannon, Viktor Reç öldürüldüğünde onunla olan dikiz gösterisi dansçısıydı.
Que a Amy atendia clientes por fora. Acho que ela os atraía no peep show e levava-os para o barco.
Dikiz gösterisinde olta attığı müşterileri evine getiriyor olmalı.
Junta uma fotografia do Infante às que já temos e vai com o Tripp ao peep show e mostra-as ao pessoal.
Infante'nin fotoğrafını altılı deste içine koyalım. Dikiz salonuna gidip oradakilere gösterin.
- Já o identificámos. - O Infante ia regularmente ao peep?
Infante dikiz gösterilerinin müdavimi miymiş?
Não sei o que te dizer, querida.
Ne diyeceğimi bilemiyorum, Peep.
Peep, peep, peep.
Cik cik, cik cik, cik cik.
Peep! O que é que encontraste?
Ne buldun peep?
Apanhou o Grande Godo e a Peep! Temos de salvá-los!
O büyük gloop onu kurtarmamız gerekir!
Cuidado! Não disparem! Podem acertar na Peep e no Grande Godo!
Dikkat edin ateş etmeyin büyük gloop'a gelebilir
A Peep é uma traidora!
Peep bir hain.
Nada como aquela Bo Peep que instalou a cerca invisível e...
Herkese benzemez. O velet görünmez çit çekmişti. Yaralarım bir hafta boyunca kapanmadı.
Eu sei que vós, garotas, não são a pequena Bo Peep, sob esses vestidos.
Demek istediğim, sizler o kıyafetlerin içinde "cee" oynayacak çocuklar değilsiniz.
Schiwng-schowng, peepers ou peep.
Babafingo, hıyar veya çavuş.
- Taihoa, Bo Peep ( expressão Maori )
- Keçileri kaçırmış.
Os Cavaleiros Papoulas do Rei vagaram durante anos.
Fare yorulmuştu. - " Peep. peep.
- Então porque ia a peep shows?
Öyleyse niye dikiz gösterilerine gidiyordu?
BO-PEEPS CLUBE PARA CAVALHEIROS
BO-PEEP'in yeri Beyler Kulübü