Translate.vc / португальский → турецкий / Pepper
Pepper перевод на турецкий
720 параллельный перевод
Vai beber umas gasosas.
Git birkaç tane Dr Pepper's iç.
Chamo-me Harry Pepper.
Ben Harry Pepper.
Se tiver alguma avaria, faça-me um favor... não chame o Harry Pepper.
Telefonunuzla probleminiz olursa bana iyilik yapın. Harry Pepper'i çağırmayın.
Cremos que ele e Pepper roubaram cavalos do posto perto do rio.
Salı günü Poteau Nehri bölgesinde bir posta arabasını soyduğunu sanıyoruz.
Conhece um tal Ned Pepper?
Soyguncu şanslı Ned Pepper'ı tanıyor musun?
- É Ned Pepper, hein?
- Demek Ned Pepper'la?
Pois, se tenho que enfrentar Ned Pepper, te custará $ 100.
Ned Pepper'ın peşine düşeceksem, 100 dolara patlar. Bunu hesaplayabildim.
Não posso perseguir Ned Pepper e cuidar do bebé ao mesmo tempo.
Bir yandan bebek bakarken, öte yandan Pepper'ın çetesinin peşine düşemem!
- Tem visto Pepper últimamente?
- Pepper'ı en son ne zaman gördün?
- Não me recordo de nenhum Pepper.
- Pepper falan hatırlamıyorum.
Onde está Ned Pepper?
Ned Pepper nerede?
Quando vai chegar Pepper?
Pepper buraya ne zaman gelecek?
Ned Pepper está lá.
Şu kesinlikle Ned Pepper.
Não te chamam "o afortunado" por casualidade.
Ona boşuna şanslı Ned Pepper dememişler.
- Apontava para Pepper.
- Ned Pepper'ı nişanlamıştım.
A próxima vez aponte para o cavalo e acertará Pepper!
Bir daha ata nişan al, belki Pepper'ı vurursun!
Esse Ned Pepper... talvez queira matar esses dois para que não falem.
Pepper'ı düşünüyordum. Belki hakkında bilgi vermesinler diye o ikisini kendi öldürürdü.
Se busca Ned Pepper, por aqui não anda.
Ned Pepper'ı arıyorsan, yanlış izdesin.
É este o que disparou no cavalo de Pepper?
Ned Pepper'ın atını vuran bu adam mı?
Estamos perto do acampamento de Ned Pepper.
Ned Pepper'ın kampına yaklaştık.
Ned Pepper disse que se me molestar, não te pagará.
Ned Pepper bana dokunursan, para alamayacağını söyledi. O senin patronun.
- Por que estás a resmungar, Pepper?
- Ne mιrιldanιyorsun Pepper?
- Que estás para aí a resmungar?
- Pepper, ne mιrιldanιp duruyorsun?
Pepper.
Pepper.
- Apresento-te o Pepper.
- Bu Pepper.
Pepper, olha.
Bak Pepper.
Pepper, manda o Cass selar-me o cavalo.
Pepper, Cass atιmι eyerlesin.
- Olá, Pepper.
- Merhaba Pepper.
- Obrigado.
- Teşekkür ederim Pepper.
Fazemos o que tínhamos planeado fazer.
Kalkιştιğιmιz işi bitireceğiz Bay Pepper.
Errado, Sr. Pepper.
Doğru değil Bay Pepper.
Quero uma Dr Pepper.
Bir soda içerim.
Obrigado pela Dr Pepper.
Soda için sağolun.
Acalma-te, Pepper, também queres a minha pele?
Sakin ol güzelim. Gördüğüm kadarıyla bir ödül avcısıyla daha karşı karşıyayız.
Ninguém escapa ao Xerife JW Pepper.
Hiç kimse Şerif JW Pepper'dan kaçıp kurtulamaz.
Sabia que caíam nas mãos da família Pepper!
Pepper'ların bir kolu onları nallayamazsa başka bir kolu nallar!
Daqui fala o Xerife JW Pepper,
Ben Şerif JW Pepper,
Xerife JW Pepper, da Polícia do Louisiana.
Şerif JW Pepper, Louisiana Eyalet Polisi.
Já te contei como o "sortudo" Ned Pepper e o seu bando me perseguiram? - Não.
Ama Lucky Ned Pepper'in beni nasıl avladığını anlattım mı?
Uma sanduíche diablo e uma Dr. Pepper. Rápido. Estou com pressa.
Bana hemen bir sandviç ver, çok acelem var.
Red Pepper.
Red Pepper'da.
Restaurante Red Pepper?
Red Pepper restoranında mı?
- Queres uma Dr. Pepper?
- Bir Dr. Pepper içer misin?
Dê-me um bolo e uma Dr. Pepper, Sr. Leonard!
Bana bir ay çöreği ve bir Dr. Pepper, Bay Leonard.
Muitas coisas boas para vocês e um taco gigante para mim.
- Sizlere bir sürü cici şeyler ve bana da koca bir yudum Dr. Pepper.
Encontrámos um livro, "O Presidiário Reabilitado", de Dwight Pepper.
Dwight Pepper tarafından yazılmış "Islah Edilmiş Mahkûm" adında bir kitap bulduk.
Dr. Pepper?
Doktor Pepper?
Era para me encontrar com Dwight Pepper aqui.
Aslında burada Dwight Pepper ile karşılaşmayı bekliyordum.
Esse não foi o tipo que escreveu aquele livro melado para ensinar os prisioneiros a tricotar e fazer biscoitos?
Dwight Pepper, mahkûmlara ilgi göstermekle ilgili kitabı yazan ahbap değil mi o? Onlara nasıl oya işi yapılacağını, bisküvi pişirmeyi öğretin.
Sr. Pepper, hoje não tenho tempo.
Bay Pepper, bugün sizin için hiç vaktim yok.
É Dr. Pepper, como o refrigerante.
Ben Dr Pepper, Sody gazozu gibi.