Translate.vc / португальский → турецкий / Pesos
Pesos перевод на турецкий
1,249 параллельный перевод
Maxie Devine, campeão mundial de pesos-pesados.
Maxie Devine, Dünya Ağır Sıklet şampiyonu.
Temos pesos.
Ağırlıklarımız var.
O que é? - O meu conjunto de pesos.
- Ağırlık setim.
Seis semanas a viajar pelo México, tudo com os pesos do Peterman.
Altı hafta boyunca tüm Meksika'yı Peterman pesoları ödeyerek gezdik.
Homer, gostarias de ser campeão mundial de pesos pesados?
Homer, dünyanın ağır sıklet şampiyonu olmak ister misin?
E agora, peço-vos que recebam de volta à sociedade decente senhoras e senhores, o campeão mundial de pesos pesados Drederick Tatum!
Ve şimdi, medeni topluma geri dönüşünü kutlayalım bayanlar ve baylar, dünyanın ağır sıklet şampiyonu Drederick Tatum!
Lembra-te, começa com pesos mais leves e vai aumentando.
Unutma, hafif ağırlıklarla başla, giderek arttır.
Equilíbrio de pesos. A menor mudança, mais leve ou mais pesado...
Denkleştirilmiş ağırlık dengesi... en ufak bir değişiklikte bile... daha hafif veya daha ağır...
Noutra sala, estava um outro gajo, a levantar pesos.
Diğer odada, başka bir adam ağırlık kaldırıyordu.
- Envolve pesos? - Não.
- Ağır bir şey kaldırmak gerektirecek mi?
- E você, com pesos?
- Ağırlık mı kaldırıyorsun?
E depois um conjunto de pesos.
... sonra da bir ağırlık seti.
Dois pesos duas medidas, não acha?
Çifte standart mı?
Tudo contado... perto de 200 pesos.
- Hesap ortada... 200 peseta.
200 pesos?
200 peseta mı?
Uns míseros 200 pesos cada um?
Adam başı 200 peseta mı?
- São 200 pelos dois.
- 200 pesos ikinizin ederi.
Magoou as costas a levantar pesos.
Ağır kaldırmaktan belini incitmiş.
Com a luz que aqui há, não conseguiste ler os números dos pesos.
Ağırlığı okuyamıyor musun? Tamamdır.
- Pesos médios?
- Orta siklette mi dövüşüyordun?
Deve treinar para levantar esse tipo de pesos pesados.
Bu şekilde ağır kaldırmak için eğitim almalısın.
- Sim, levanto pesos todos os dias.
- Evet hergün demir basıyorum.
Esta noite vão ter os três cintos de pesos-pesados.
Bütün sıkletlerin maçı bu gece yapılacak.
A fazer amizade com o Roscoe, o levantador de pesos.
Kaya kırıp, halterci Roscoe ile özel bir dostluk kurmalı.
Faço bicicleta e levanto pesos leves.
Sadece bisiklet, hafif ağırlık.
Lembras-te quando quase foste campeão de pesos pesados?
Ağırsiklet boks şampiyonu olmayı kıl payı kaçırdığın zamanı hatırlıyor musun?
Diz-Ihes que pago cem pesos a quem me trouxer a esmeralda viva.
Esmeralda'yı bana getirene tam 100 peso ödül vereceğim.
Chefe, conseguimos cinquenta pesos por isto.
Hey şuna bakın. Bunu en az 50 pesoya satabiliriz.
- Sim. Podes ficar com ele por cinquenta pesos.
50 peson varsa onu alabilirisin.
Ele é o campeão de pesos pesados do Sul.
Adam Güney'in ağır siklet şampiyonu.
No edifício principal, há uma sala com pesos, bicicletas, "step", banhos, ioga, aeróbica, exercícios controlados...
Konağın merkezinde kondüsyon salonları, step aletleri, kaplıcalar, yoga, aerobik, bisiklet imkanlarımız var.
Não está certo, bater num rapazinho, sendo ele o campeão americano de pesos pesados.
Hiç doğru yapmamış. Koskoca Amerika ağır sıklet boks şampiyonunun, sana vurması hiç doğru değil.
As coisas tornam-se surpreendentes neste combate de pesos médios.
Seyirciler bu akşam Cooper'ın bu hale düştüğünü görünce epeyce şaşırdı.
Campeonato de Pesos-Médios, Filadélfia 14 de Dezembro de 1964
"Orta Siklet Şampiyonluk Maçı, Philadelphia, 14 Aralık 1964"
Em 1994, Rubin "Furacão" Carter recebeu o cinturão de Campeão do Mundo de pesos médios do Conselho Mundial de Boxe, honra jamais concedida a um pugilista já retirado.
Şu anda Vancouver'da avukatlık yapıyor. " " 1993'te Dünya Boks Konseyi tarafından Kasırga Rubin Carter'a Dünya Orta Siklet Boks şampiyonu kemeri verildi. Bu şerefe daha önce ring dışında hiçbir boksör nail olmamıştı. "
Alan nunca foi derrotado nos pesos pesados.
Alan ağır siklette şu ana kadar hiç yenilmedi.
- É campeão dos pesos-pluma.
Orta sıklet şampiyonu.
O importante é a garantia da hipótese para o título Pesos-Médios.
Benim için sadece orta sıklet ünvan maçı önemli.
E agora, senhoras e senhores, a divisão dos Pesos-Médios.
Ve şimdi de bayanlar ve baylar, orta sıklete geçiyoruz.
Primeiro, no canto vermelho e 5 empates. Nascido em Madrid e adoptado por Filadélfia a combater agora, de Los Angeles, Califórnia Caesar "El Califa" Dominguez! O seu adversário, do outro lado, no canto azul e 9 empates, eis o ex-n º1 do "ranking" mundial dos Pesos-Médios, de Los Angeles, Califórnia eis Vince Boudreau!
Kırmızı köşede, Madrid'den Philadelphia'ya gelen ve şu anda Los Angeles'ta dövüşen 73 kilo, profesyonel kariyerinde 32 zafer, 6 mağlubiyet ve 5 beraberlik bulunan Cesar "Halife" Dominguez!
Eu peguei nele, atei-lhe pesos e afundei-o.
Götürüp bir yere attım.
Quantos pesos-pesados da Cirurgia são precisos para pôr uma lâmpada?
Bir ampulü takmak için kaç ağır sıklet cerrah gerekir?
- Nada. Tive uma dor de barriga horrível, quando estava a levantar pesos.
Biraz önce ağırlık kaldırırken midemdeki bu amansız ağrı baş gösterdi.
Tem levantado pesos?
Halter mi kaldırdın?
Ligue para a namorada dele peça para mandar os pesos.
Onun kızı Aspen`e çağırın.
- Trouxe os pesos do Bob?
- Bob`un ağırlıklarını getirdin mi?
Temos reunião esta noite com pesos-pesados.
İşe konsantre olabilecek misin? Evet.
Concentre-se. Pesos-pesados. Meu tipo de gente.
Konsantre oldum bile.
Quatrocentos pesos.
- Dört yüz peso.
Você também... 400 pesos.
Sen de öyle- - 400 peso.
Dois pesos.
Bir peso.