Translate.vc / португальский → турецкий / Phoebe
Phoebe перевод на турецкий
3,670 параллельный перевод
Se a Paige não conseguisse falar contigo, levava a Phoebe ao hospital. O hospital.
Hastane.
O Memorial é ao fundo da rua.
Eğer Paige size alamadım, o hastaneye Phoebe alırdım. Memorial caddede.
- Phoebe?
- Phoebe?
A Phoebe está ferida.
Phoebe yaralandı.
Phoebe?
Phoebe?
Phoebe?
Phoebe
- Phoebe, Paige.
- Phoebe, Paige.
Fazemos a Phoebe e a Paige usarem os delas.
Biz Phoebe ve Paige onların kullanır.
Phoebe.
Phoebe.
Ele não tem amigos nenhuns, Phoebe.
O hiç arkadaşı, Phoebe yoktur.
Nem toda a gente vê as mesmas coisas aqui, Phoebe.
Herkes Phoebe, burada aynı şeyleri görür.
Achas mesmo que te atraí até aqui só para te matar, Phoebe?
Gerçekten ben sadece, Phoebe seni öldürmek için buraya dışarı sokulmuş düşünüyor musunuz?
A Phoebe.
Phoebe.
De ir ver da Phoebe?
Phoebe alma?
A visão é do teu futuro, Phoebe.
Vizyon gelecek, Phoebe taşımaktadır.
- Então, precisamos da Phoebe.
- O zaman Phoebe gerekir.
Piper, podes levar antes tu a Phoebe ao médico?
Hey, Piper, yerine doktora Phoebe alabilir?
Tia Phoebe, precisamos de ajuda.
Teyze Phoebe, sizin yardımınıza ihtiyacımız var.
Phoebe, consegues ouvir-me?
Phoebe, beni duyuyor musun?
Oh, Phoebe, bons olhos te vejam.
Ah, Phoebe, görmek için çok memnunum.
OK, estamos a divertir-nos muito, mas a Phoebe trouxe-nos aqui esta noite para nos dizer algo, não foi, Pheebs?
Tamam, bu adamlar, gerçekten eğlenceli olmuştur, ama Phoebe aslında, size, bir şey söylemek için bu gece burada Pheebs bize değil mi getirdi?
Enfim, Phoebe.
Her neyse, Phoebe.
Phoebe, porque é que estás a demorar tanto?
Hey, Phoebe, ne kadar uzun sürüyor?
- Olha a Phoebe e o Jason.
- Phoebe ve Jason bak.
OK, tu orbitas e trazes a Phoebe, e eu começo com a poção.
Tamam, küre dışarı ve Phoebe, almak ve ben iksir başlayacak.
Tu e eu. Assim, a Phoebe e o Jason podem ter um pouco de tempo sozinhos, sim?
Sen ve ben şekilde Yani, Phoebe ve Jason yalnız zaman biraz olabilir, öyle mi?
Como é que me sinto, Phoebe?
Nasıl Phoebe, hissediyorsunuz?
Mas, espera, sabemos onde está o rei agora, por isso, trazemos a Phoebe voltamos, e apanhamo-lo.
Ancak, kral şimdi nerede biliyoruz, bekleyin biz de alacağız Phoebe bu yüzden geri dönüp onu alabilirsiniz.
Não, não foi a Phoebe que lançou o feitiço, foi o Richard.
Hayır, Phoebe bir büyü değil, Richard yaptı.
Espera aí, que é que isto tem a ver com a Phoebe?
Bir saniye, bu Phoebe ile ne ilgisi var?
Estou a falar de o Richard ter mexido na roda kármica e de a Phoebe ter sido afetada no processo. Ela própria o disse.
Ben karmik tekerleği ile Richard vidalama bahsediyorum ve Phoebe onun tarafından aşağı haddi.
OK, vai buscar a Phoebe, que eu vou buscar o Richard.
Tamam, Richard almak gidecek Phoebe, getir.
- E atingiram a Phoebe.
- Ve Phoebe vurdu.
Tenho uma poção que vai ajudar a Phoebe.
Ben Phoebe yardımcı olacak bir iksir var.
Phoebe, não podes fazer isto.
Phoebe, bunu yapamaz.
Porque é que a Phoebe congelou?
Ne...? Neden Phoebe dondu?
- Essa não é a Phoebe.
- Bu Phoebe değil.
A Phoebe não é o nosso único problema.
Phoebe bizim tek sorun değil.
Consertamos a Phoebe primeiro, depois tratamos do rei do cardume e depois, se ainda estivermos vivas, preocupamo-nos com isso.
Peki, Phoebe ilk düzeltmek, ve sonra sürüsü kral özen hala bundan sonra hayatta ise ve, biz o zaman endişe olacak.
Vejamos se consigo fazer um feitiço para deskarmizar / i a Phoebe.
Ben de-karma Phoebe için bir büyü araya eğer görelim.
Que é que o karma dela tem a ver com a Phoebe?
Onu karma Phoebe ile ne ilgisi var?
- Que é que estás a fazer aqui?
- Burada ne yapıyorsun? - Phoebe arıyorsunuz.
- À procura da Phoebe.
Onu gördün mü? O kariyerim yok değil, çünkü yok
Assim que vires a Phoebe, atira isto, ela voltará ao normal.
Gördüğünüz an Phoebe, bu atmak, o normale döneceğim.
A única maneira de a emendar é usar isto na Phoebe.
Bu düzeltmek için tek yol Phoebe bu kullanmaktır.
Não estaríamos nesta confusão se não fosse pela Phoebe ser incapaz de lidar com conflitos.
Bu Phoebe olmasa Bu karmaşa içinde olmaz çatışma ile başa çıkmak için güçlü olmak değil.
Se calhar, é melhor focarmo-nos em salvar a Phoebe.
Belki Phoebe kaydedilmesi ile ilgili odaklanmalıdır.
Acho que é por isso que precisamos de descobrir porque é que ela usou a Phoebe antes que seja tarde, certo?
Doğru, çok geç önce Sanırım o Phoebe ile neden anlamaya ihtiyacımız var olduğunu düşünüyorum?
- Phoebe, estou farto.
- Phoebe, yeter.
Nem sequer sabemos se a Phoebe cá está.
Phoebe burada ise bile bilmiyoruz.
Eu ligo à Phoebe.
Ben Phoebe arayacak.