Translate.vc / португальский → турецкий / Postal
Postal перевод на турецкий
1,667 параллельный перевод
- Mando-te um postal?
- Kart gönderelim mi?
Uma comunidade digna de um postal ilustrado, representativa de milhares de cidadezinhas espalhadas pelos EUA.
Amerika'nın her köşesinde kurulu olan kartpostalları andıran minik kasabaların tipik bir örneği.
Alguém tem de vigiar a caixa postal, não?
Posta kutusunun yanında biri kalacak değil mi?
- Fica com a caixa postal.
Kutunun yanında kal!
Uma caixa postal nos Grandes Rápidos.
Grand Rapids'ten bir mektup.
Aqui está um postal do nosso homem.
Bizimkinden bir tane.
Vão enviar-vos de volta para Juárez.
Gidelim. Seni Juarez'e geri postalıyorlar.
- Posso enviar-te um cartão postal?
- Sana kart gönderebilir miyim?
Voltou à América e transformou-se... Primeiro piloto no serviço postal aéreo americano.
Amerika'ya geri döndü ve A.B.D. Hava Postacılığının ilk pilotlarından birisi oldu.
Mandem-nos um postal!
Bize kart yollayın.
Botas de combate e um casaco com capuz, seu idiota.
Asker postalı ve de bir parka, seni aptal.
Não lhe vou enviar um postal de aniversário, é urgente!
Doğum günü kartı yollamıyorum. Acil bir durum.
Se tiver um mínimo de imprecisão, se você exagerou ou mudou o menor detalhe, eu lhe processarei impiedosamente por furto qualificado e fraude postal, a não ser que me diga agora, que porra está contecendo.
Bu konuda en ufak bir usulsüzlük dahi varsa, eğer en küçük bir detayı dahi abartmış veya değiştirmiş isen,... yasaların elverdiği en geniş ölçüde, seni, büyük miktarda para çalmak ve posta sahtekârlığından dolayı dava edeceğim, ta ki, hemen şimdi bana ne haltların döndüğünü anlatıncaya kadar.
Furto qualificado? Fraude postal?
Büyük miktarda çalmak mı, Cliff?
- Outro cartão postal.
- Bir kartpostal daha.
O serviço postal deve ser lento onde ele está.
Hiç kuşkusuz sebebi gittiği yerde posta işlerinin zayıf olmasındandır.
Diz o quê, nesse postal?
Bu sefer ne demiş?
Uma palmada nas costas se as coisas derem certo, ou a bandeira no caixão se se derem erradas.
Her şey yolunda giderse sırtını sıvazlıyorlar. Ama gitmezse mezarına bayrak sarıp postalıyorlar.
Um velho postal ilustrado da Suíça.
İsviçre'den eski bir kartpostal!
- Código postal.
- Posta kodu. - 80536
- Código postal.
- Posta kodu?
- Código postal.
- 80536. - Doğum tarihi.
- Código postal.
- 80536. - Sokak adresi.
Isto vai dar um belo postal de Natal.
Çok eğlenceli bir Noel kartı olacak. Zamanlayıcı!
A tia Gwen mandou agradecer o postal.
Teyzem Gwen gönderdiğin kart için teşekkür yolladı.
- Eu não Ihe enviei nenhum postal.
Ona kart falan göndermedim.
Esta mesa é tão grande que tem código postal próprio.
Tanrım! Bu masa o kadar büyük ki masaya özel bir posta kodu vermek gerekir.
A primeira, era escrever o postal.
Birincisi, kartı yazmaktı.
Não me interessa que código postal é que tens.
Ne kadar zengin olursan ol.
É menos um postal de Natal que mando este ano.
Bu sene Noel kartlarını bir tane eksik göndermem gerekecek.
Vamos meter aquele coirão na cadeia.
Hadionun tabutunu hazırlayıp postalıyalım.
Obrigadinha pelo postal.
Kart için teşekkürler.
Como aqueles que tocam os "Parabéns" quando se abre um postal.
Hani kartpostalı açınca "Mutlu Yıllar" melodisi çalan tarzdan bir ses çipi.
- Boa, envia-me um postal.
Bana kart atarsın.
Não há caixa postal nesse endereço.
O adrese bağIı bir posta kutusu yok.
A única praia que você verá é a do cartão-postal que eu enviarei... das minhas férias.
Göreceğin tek plaj tatilden sana yollayacağım kart olacak.
Você disse que ia enviar um cartão-postal da praia?
Ona plajdan kart yollayacağını söyledin.
Estava a trabalhá-lo um pouco. Então... isto é um código postal 212.
Ona biraz iş atıyordum alan kodu 212.
- Estou a fazer um vídeo postal.
- Görüntülü kartpostal yapıyorum.
É um postal para o Seth. São os parabéns por ter um pai que é Homem do Ano.
Babasının yılın adamı olması nedeniyle Seth'e yazılmış bir tebrik kartı.
Não te esqueças de enviar um bilhete postal.
Lütfen posta kartı at.
- Angela, não tinha o teu código postal.
Selam, Angela. Posta kodun bende yoktu da.
Marcas de botas.
Postal izleri.
- Não a quero no meu código postal!
Ben onu posta kodumda bile istemiyorum.
Recebi um postal de mamãe,
Annem kartpostal yollamış.
Um pequeno postal para o recordarmos.
Küçük bir kartpostal onu hatırlamamız için.
Também havia a chave de uma caixa postal.
Aynı zamanda bir posta kutusu anahtarı da var.
- Caixa Postal da Estação de Ansonia, em Manhattan. - Tens uma morada?
Adres var mı?
- Nós mandamos-te um postal.
Sana kartpostal atarız.
- Envia-Ihe um postal.
Kartpostal atarsın artık.
E não há nenhuma morada a não ser uma caixa postal em nome de Sr. Anon Imo.
- Anonim.