Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Principio

Principio перевод на турецкий

492 параллельный перевод
Se marcha? Estive com voces durante cinco mil kilómetros. eu devo voltar ao principio.
Gitmem gereken 3000 milden fazla yol var yeni konvoylar getirmek için geri geldiğimiz yere geri döneceğim.
Porque não me conta tudo desde o principio.
Her seyi en basindan anlatin.
A principio não o reconheci.
Ilk anda taniyamadim.
No principio temia por mim e pelo Boy.
İlk başta kendim ve Çocuk için endişe duyuyordum.
Na juventude, meu principio maior era jamais mentir. Sempre dizer a verdade.
Gençliğimde hayatımın en önemli ilkesi, "asla yalan söyleme daima doğruyu söyle" olmuştur.
Só se pode anular quando algo está errado desde o principio.
Eğer doğru şekilde olmasaydı bozabilirdin.
Não lhe dei grande importância no principio.
Önce önemsemedim.
Num hospital em Baltimore disseram-me que tinha um principio de tuberculose.
Baltimore'da bir hastane tüberküloz başlangıcı teşhisi koymuştu.
Só não reconhecia a sua voz no principio.
Birden sesini tanıyamadım.
Damos sempre uma festa no Diwali. E o principio do Inverno, é a melhor altura.
Burada Diwali partisi verilir, çünkü kış başlangıcıdır ve şu an en uygun zaman.
Desde o principio! Eu disse-lhe isso conheço os Britânicos e os seus truques infantis!
Başından beri sana söyledim İngilizleri ve çocukça hilelerini bilirim diye.
- Desde o principio que soube, daquela rapariga.
- Kız hakkında her şeyi biliyorum.
Uh, não a principio, mas, uh... Quem referiu ela primeiro?
Ama çok daha sonra - ilk önce ne söyledi?
Bem, eu quero dizer que ela não referiu nomes a principio.
şeyy, önce hiç kimseden bahsetmedi.
Ainda acho que o principio básico está bem. Talvez podemos confiar...
Hâlâ temel kanunun doğru olduğunu düşünüyorum.
O principio básico é o mesmo envolvido que aqui.
Aynı olay, burada da yaşanıyor.
Disse que no principio a terra era muito quente para ter vida.
Dedi ki, "ilk başta herhangi bir yaşam için dünya çok sıcakmış."
Se no principio só havia : Caim, Abel, Adão e Eva de onde pode ter vindo essa outra mulher?
Başlangıçta sadece Kabil, Habil, Adem ve Havva varsa eğer bu fazladan kadın nerden geldi?
Devia ter feito isso desde o principio.
En baştan bunu yapmalıydım.
Pelo menos ao principio.
En azından, başlangıçta öyleydi.
Então está a trabalhar com base no principio que ela é francesa?
Fransız olduğunu mu düşünüyorsunuz?
" Cleve espera participar desde o principio.
"Cleve'in, bizim de ortak olabileceğimize dair umudu var."
A principio, nada mais se retira do que o presente, e os seus tormentos.
İlk başta yalnızca,'şimdi'den soyutlanma ve yarattığı gerilim var.
Na verdade, é a única coisa de que tem certeza no meio deste mundo atemporal que a principio o atinge com a sua opulência.
Doğrusu, zenginliğiyle başta onu sersemleten şu tarihsiz dünyanın ortasında emin olduğu tek şey bu.
Ela pergunta-lhe sobre o seu colar o colar de combate que usou no principio da guerra que ainda está por chegar.
Kadın, adamın boynundaki kolyeyi sorar ;.. ... savaşın başlangıcından bugüne değin taktığı mücadele kolyesini.
Vamos começar do principio.
Önce en önemli işler.
Queres falar sobre isso, ou não estaria aqui, em principio.
Bence aklında konuşmak istediğin bir şey var. Yoksa buraya gelmezdin.
O liberalismo nas organizações revolucionárias, fundadas no principio da colectividade, é extremamente nocivo.
Devrimci örgütlerde kolektiflik ilkesine dayanan liberalizm son derecede zararlıdır.
O nosso grande principio é :
En büyük ilkemiz şudur :
Mas como é o principio.
Ama senin için bir başlangıç.
Que é bom sacar? Que estavas atrás do dinheiro desde o principio?
En başından, paraya kadar mı,?
A principio, é muito simples.
Prensipte, her şey çok basit.
Quando me fez preguntas sobre Mozart, a principio suspeitou porque eu nem sabia dizer o nome.
Bana Mozart hakkında bir şeyler sorduğunda şüphelendi ; çünkü bir an adını hatırlamamıştım.
Ao principio, eu pensava que era o dinheiro.
Önceleri, para olduğunu düşündüm.
A proporção é a mesma que no principio.
Başladığımız noktaya geri döndük.
Vou apagar tudo e começar do principio.
Hepsini sileceğim ve baştan başlayacağım.
Querem que repita desde o principio?
Baş kısmını tekrarlayacak mıyım?
Ao principio, vai levá-la p'ra toda a parte. Até se fartar. Ela vai sentir-se desamparada.
Liliane'i önce her yere götürecek, sonra yorulacak.
Mas, claro está, no principio trabalhavam para ele porque ele os alimentava e os vestia, mas mais tarde, quando as árvores começaram a dar frutos, passou a ser uma questão muito diferente, e os padres abandonaram a ilha, para nunca voltar.
Ancak, tabii başlangıçta, onun için çalıştılar, çünkü adadakileri besleyip giydirdi, sonrasında, ağaçlar ürün vermeye başladığında ise... olay çok farklı bir boyut kazandı, din adamları adadan kaçıp gittiler, ve bir daha da dönmediler.
No principio dizem-me que não existe tal menina.
Önce bana öyle bir çocuğun olmadığı söyleniyor.
"O que vão ver aconteceu no fim de Junho e principio de Julho de 1976."
Az sonra izleyeceğiniz olaylar 1976 yılında Haziran sonu-Temmuz başı yaşanmıştır.
Só ao principio. Depois baixaram muito a voz.
- Sadece başlangıçta, sonra sesinizi alçalttınız.
ao principio, me parecía engraçado, mas ja não.
İlk başlarda komik olduğunu düşünüyordum. Ama artık komik bulmuyorum.
Desde o principio!
Basindan beri!
Não é mais que o principio, E.G.
Bu daha başlangıç, Emma.
- E isto é apenas o principio.
- Ve bu daha başlangıç
Tens de a recuperar e para isso tens de voltar ao principio.
Şimdi onu geri getirmelisin, bunu yapmanın yolu en başa dönmek.
Temos de acabar com ele no principio.
Onu daha önce devirmeliyiz.
Porque é que o Mickey não me disse a verdade desde o principio?
Mickey neden bana başında gerçekten nerede olduğumu söylemedi?
No principio, queria lá saber.
Önce, ne olduğuna aldırmadım.
Que principio!
Ne başlangıç.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]