Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Professor

Professor перевод на турецкий

15,151 параллельный перевод
Um outro professor alemão, Franz von Wendrin, provou que Jesus era "efectivamente" ariano e que nasceu em Mecklenburg.
Bir diğer Alman profesör, Franz von Wendrin, İsa'nın aslında "Aryan" olduğunu ve Mecklenburg'da doğduğunu kanıtladı
Um professor de lógica?
Mantık profesörü mü?
Professor Kitty McWhiskers, da Universidade de Miau Miau Miau...
Profesör Pisi Mcwhiskers, Miyav Miyav Miyav Üniversitesi'nden...
E chamas-te de professor.
Bir de profesör olacaksın.
Protector, professor.
Koruyucu, öğretmen.
Um professor disse-me uma vez que sou mestre em auto-reinventar.
Bir öğretmen bir keresinde bana, yeniden keşfin metresi olduğumu söylemişti...
Um dia, uns alunos estavam a fazer um exame de Filosofia. Para começar, o professor pegou numa cadeira, colocou-a junto a uma secretária e disse : "Para o vosso último teste, provem que esta cadeira existe."
Bir defasında öğrenciler felsefe sınavına girmiş ve öğretmen sınıftaki sandalyeyi masanın üstüne koymuş "Bu sandalyenin varlığını bana kanıtlayın." demiş.
Escreveu duas palavras, levantou-se, entregou o teste ao professor, saiu da sala de aula. O professor olhou para o teste e nele estava escrito :
O iki şey yazmış, kalkmış sınav kağıdı öğretmene verdikten sonra sınıftan çıkmış öğretmen bakmış şöyle yazıyormuş...
Fui ter com o professor de filosofia
Felsefe doktorunu görmeye gittim
O professor quer inscrevê-lo num concurso nacional.
Öğretmen onu ulusal bir yarışmada görmek istiyor.
Espectáculo do gorila maluco do professor Houldini.
Profesör houldini'nin deli goril canavarı gösterisi.
É de esperar quando empurras um professor de matemática para uma queda de água.
Şelaleden aşağı atılan bir matematik profesörü için olağan bir durum.
Professor, pode afastar-se do meu amigo?
Profesör, zahmet olmazsa arkadaşımdan uzaklaşır mısınız?
Ponha-se de joelhos, Professor.
Dizlerinin üzerine, profesör.
Então, um professor trouxe-me de volta.
Öğretmen de beni geri yolladı.
O meu professor de natação.
O benim yüzme koçu.
Recebi resposta do meu amigo, o Professor Atkins.
Arkadaşım Profesör Atkins'ten cevap aldım.
O marido da Soraya era professor, e morreu na onda, tal como o meu irmão Tigo e o resto da turma.
Soraya'nın kocası bir öğretmendi ve o dalgada kardeşim Tigo ve sınıfın geri kalanıyla birlikte öldü.
Eras muito bom professor, Arthur.
Çok iyi bir öğretmendin Arthur.
A ideia é fazer uma antologia, sem comentários que possam enviesar o trabalho entre professor e aluno.
Böylece öğretmen ve öğrenci arasını açabilecek yorumları içermeyen bir antoloji olarak kalır. Birkaç rakam...
- O seu marido foi meu professor. - A sério?
- Kocanız benim öğretmenimdi.
- O meu professor de canto.
- Ses eğitmenim.
Contrata um professor para ir a sua casa.
Evde eğitim verecek bir öğretmen tutabilirsiniz.
Sou o teu professor espiritual.
Ben senin ruhani hocanım.
É professor? Ou...
Ders mi veriyorsun, yoksa...
Mas com o professor certo, uma criada como esta?
- Ama doğru bir eğitmenle... -.. bir insan böyle mi olur?
Bem, o meu professor disse... que os cientistas acham que existem mais universos.
Öğretmenim, bilim adamlarının daha başka evrenler olabileceğini söylediklerini anlattı.
Talvez eu deva ter uma conversa com esse teu professor, pois ele está a ensinar-te muitos disparates.
Belki de öğretmeninle konuşsam iyi olur çünkü adam size anlamsız şeyler öğretiyor.
- O professor.
- Profesör.
TORNOU-SE PROFESSOR DE DIREITO NA SOUTHWESTERN UNIVERSITY.
Southwestern Üniversitesi'nde profesör oldu.
Porque o professor não lhes respondeu.
Çünkü öğretmenimiz cevaplamadı.
Tinha sido professor primário, mas trocara a profissão pela agricultura.
Kasabadaki okulda öğretmenken çiftçi olabilmek için işi bırakmıştı.
Em vez disso, insultaste Silla Ba Dibba, o teu professor.
Bunun yerine öğretmenin Silla Ba Dibba'yı aşağıladın.
Está na hora de conheceres o melhor professor de Kampala.
Bence artık Kampala'daki, en iyi öğretmenle tanışmanın vakti geldi.
Com livros, é como se o professor vivesse nas páginas e pode visitá-los quando quiser.
Kitaplarda, sayfaların içlerinden yaşayan öğretmen gibidirler ve istediğin zaman onları ziyaret edebilirsin.
O Professor Youens não quer saber.
Profesör Youens'in umurunda olmaz.
Professor?
Profesör?
Professor Youens?
Profesör Youens?
O Professor Youens teve um imprevisto portanto vamos rever o capítulo 26 como revisão para o exame da próxima sexta, certo?
Profesör Youens elinde olmayan sebeplerden dolayı geç kaldı. Gelecek cuma günkü teste hazırlık için 26. üniteye bakalım şimdi. Olur mu?
O Professor Youens deu nota ao meu trabalho sobre sistemas dinâmicos ou foste tu?
Dinamik sistemler ödevimi Profesör Youens mi yoksa sen mi okudun?
Quero falar com o Professor Strange.
- Profesör Strange ile konuşmak istiyorum.
Alguém que chame o Professor Strange.
Birisi Profesör Strange'i arasın!
Sim, Professor Strange.
Evet Profesör Strange.
Obrigado, Professor...
Teşekkürler Profesör...
Chamem o Professor Strange!
Birisi Profesör Strange'e haber versin!
Como disse nas primeiras doze vezes que tentamos a reanimação, Professor, e fracassámos.
İlk 10 deneyde de söylediğiniz gibi reanimasyona başvurduk ve başarısız olduk Profesör.
Professor Strange.
Profesör Strange.
Acho que o Professor Strange está a esconder alguma coisa. E acho que essa coisa é uma passagem secreta para fora desta lixeira.
Profesör Strange'in bir şeyler sakladığını ve ve o şeyin bu çöplükten çıkmak için gizli bir yol olduğunu düşünüyorum.
O Professor Strange disse-me que tenho amnésia.
Profesör Strange hafıza kaybım olduğunu söyledi.
Professor, os nossos empregadores vão parar-nos, tem de saber isso.
Profesör, patronlarımız kaynaklarımızı kesecek. - Bunun siz de farkında olmalısınız.
Tem a certeza, Professor?
Emin misiniz efendim?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]