Translate.vc / португальский → турецкий / Propaganda
Propaganda перевод на турецкий
925 параллельный перевод
E por quê? Porque a únicas imagens que o mundo vê vem da propaganda facista.
Peki neden, çünkü dünyanın gördüğü tek görüntü faşist propaganda makinesinden geliyor.
Para derrotar os facistas tem que ser com propaganda.
Dinlemiyorsun. Faşistleri yenmek için onları önce propaganda savaşında yenmemiz gerek.
Os finlandeses não acreditavam na propaganda russa, mas nas bombas russas eles acreditavam.
Finlandiyalılar Rus propagandasına inanmadıklarını ama Rus bombalarına inandıklarını söylerler.
Estávamos a falar, ao almoço, o bom que é, em termos de propaganda...
Yemekte, şu Chicago'lu adamın yakalanmasının kasabamıza...
Ministro da Propaganda.
Propaganda Bakanıydı.
O marido da Baronesa, é o Ministro da Propaganda, ele pode cancelar a tournée dele.
Barones'in kocası, Propaganda Bakanı. - Onun tek sözüyle bu turne iptal edilir.
Desculpe, Conde, é embaraçoso, mas a senhora que veio consigo... está a espalhar propaganda comunista na casa de banho.
Özür dilerim Kont, çok utanç verici ama yanınızda gelen hanım... bayanlar tuvaletinde komünist propagandalar yapıyor.
Aquela propaganda é má em todo o lado, mas incitar as funcionárias... da casa de banho a entrar em greve?
O tip propaganda her yerde kötüdür, ama tuvalete girenleri... grev yapmaya kışkırtıyor!
Isso é só propaganda capitalista.
O sadece kapitalist bir propaganda.
Sua Excelência, o Sr. Garbitsch, Ministro do Interior, Ministro da Propaganda.
Sayın Garbitsch, içişleri ve propaganda bakanı, konuşacak.
Ele criou a personagem mais famosa da propaganda americana, Mabel, a vaca.
Kendisi, Amerikan reklamcılığının en önemli karakterini yarattı - İnek Mabel.
Ele está juntando material sobre nossa campanha... em combate à propaganda alemã.
Efendim, aslında Bay Conan Doyle, Alman propagandasına cevap vermek için Güney Afrika'daki mücadelemiz için bilgi topluyor.
A propaganda alemã contra a Inglaterra.
İngiltere'ye karşı Alman propagandası. Karşı propaganda.
- Isso o incomoda? Não, um vencedor de vez em quando... é a melhor propaganda para um cassino.
Arada bir çok kazanan oyuncu, kumarhane için en iyi reklamdır.
Sector de Reeducação cultural. Propaganda.
Kültürel Eğitim Vakfı.
Muito importante num sítio como este.
Propaganda. Böyle bir yerde propaganda çok önemli.
O melhor golpe publicitário de sempre.
Uzun zamandır yakaladığımız en iyi propaganda malzemesi.
Alguns até disseram que eu estava a fazer campanha eleitoral.
Bazıları propaganda yaptığımı söyledi.
Ia parecer propaganda.
Reklam yapıyorum gibi görünür!
A distribuição da propaganda.
Dağıtılan bildiriler.
Aqui está outro bocado de propaganda da treta. "E a tua família vai aceitá-la?"
İşte bir saçmalık daha. "Peki aileniz bunu kabullenecek mi?"
E certamente não acaba com a prostituição.
Fuhuşun da sonunu getirmeyecektir. Resim çekmeyin. Propaganda yok.
Excelência, oponho-me a esse tipo de propaganda.
Sayın yargıç, bu ticari ilana itiraz ediyorum.
Propaganda?
Ticari ilan mı?
Olhe... Até fazia propaganda.
Bak, reklam bile yapmış.
Foi usado como objecto de propaganda do Nacional Socialismo.
Burası Nasyonel Sosyalizm'in vitrinlerinden biri olarak kullanılıyordu.
Não pode chegar cá e fingir que sabe escrever, encenar e representar, numa peça de auto propaganda, sem passar por mim primeiro.
Önce benim onayimdan geçmeden buraya gelip kendi propaganda parçanda hem yazabiliyormus, hem yönetebiliyormus hem de oynayabiliyormus gibi yapamazsin.
Não me lixes com a tua propaganda!
Bana neden ders veriyorsun?
Não reconheces propaganda dos comunas de Nova lorque quando a vês?
Beni o sihirli kapıdan sokacak iş. Hayatım boyunca dışarıdaydım.
Devia pensar que era propaganda.
Reklam olduklarını düşünmüş olmalı.
Ele não é propaganda para o lugar mais badalado da cidade, né?
- Aksi takdirde duruşma yürüyemez. Konuşmalısın.
Contrariamente a uma cena propaganda, o respeito pela igreja será restaurado e preservado como sempre foi.
Bazı propagandaların tersine kiliseye saygı yeniden sağlanacak ve eskisi gibi sürecek.
- Isso são factos.
- Bu propaganda.
- Deixe-se de propaganda!
- Reklam yapmayı bırak!
Quando um individuo mostrava indícios de recuperação era enviado para um hospital de doentes crónicos, onde... rapidamente se curava, graças a operações mecânicas e de propaganda.
Eğer bireylerden biri ıslah edilebilirlik bakımından umut vaadediyorsa mekanik ve propagandasal tedavinin kısa zamanda kendisini iyileştireceği bir kronik hastalıklar hastanesine gönderilirdi.
Para você seria uma vitória.
Senin için bir propaganda zaferi.
Se ripostarmos, damos-lhes nova propaganda para usarem contra nós, e fazemos o jogo dos comunistas, que querem que comecemos uma guerra para que a Rússia venha em apoio da China e assumir o comando.
Çünkü karşı ateş açarsak, onlara, bize karşı kullanmaları için yeni propaganda malzemesi vereceğiz ve savaş isteyen Komünistlerin ekmeğine yağ süreceğiz. Böylece Rusya, Çin'in imdadına yetişip yönetimi ele geçirebilecek.
Escolheram o San Pablo para ser destruído, usando as suas novas armas de boicote e propaganda.
Yeni boykot ve propaganda silahlarını kullanarak imha etmek için San Pablo'yu seçtiler.
Uma das minhas especializações é armas... e outra a propaganda de guerra.
Uzmanlıklarımdan birisi silahlar ise bir diğeri de askeri propaganda.
Acho que quando os alemães viram que estavam a perder a guerra... tentaram um golpe de propaganda...
Bence Almanlar savaşı kaybedeceklerini anladıkları zaman propagandayla korkutmaya çalıştılar.
Apesar das histórias publicadas anteriormente nos jornais o míssil encontrado aqui é apenas uma arma de propaganda alemã... da última guerra.
Daha önce doğru olmayan haberler yayınlanmış olsa da burada bulunan füzenin Almanların son savaşta kullandıkları bir propaganda silahı olduğuna inanılmaktadır.
Acabo de repartir a propaganda do dia com as pessoas.
Az önce halka, sabah propagandası programını dağıttım.
Varsh agora planeja acirrar os ânimos contra os Estados Unidos... prendendo e acusando um americano inocente de um grave crime... e depois encenando um julgamento teatral de propaganda para o mundo.
Varsh'ın şimdiki planı, insanları Birleşik Devletler'e karşı ayaklandırarak masum Amerikalı'ların ciddi suçlar ile suçlanmalarını sağlayıp tutuklatmak sonra da propagandasını dünyaya yaymak için göstermelik mahkemelerde yargılamak.
Se não fosse a cabra, nem se conseguiria entrar de tanta propaganda.
Keçi olmasa propagandadan içeri giremezdiniz.
Não estou muito interessado em propaganda.
Propagandayla ilgilenmiyorum.
Comecei a acreditar na minha própria propaganda.
Kendi sloganlarıma kendim inanmaya başladım.
Ele está a usar-te para fazer propaganda contra nós.
Bize karşı propaganda yapmak için seni kullanıyor.
É propaganda alemã para nos pegar... fora de guarda.
Saçmalık! Alman propagandası.
Propaganda eleitoral.
Ve ayrıca,...
- Propaganda.
- Reklam yapıyormuşum gibi.
Está fazendo propaganda para quem?
- Kimler adına propaganda yapıyorsun?