Pv перевод на турецкий
29 параллельный перевод
Arranja tempo PV. Ao vivo da praia do sul. Não há dúvidas.
Sapıkça bir şey yaşayacağımıza şüphe yok çünkü Dünya ağır sıklet şampiyonu 10-Large bu salonu yıkacak!
- É uma daquelas putas da Pacific.
Selam. PV sürtüklerinden biri.
Porque ouvi dizer que em PV o tipo de equipa é de animar ou morrer.
Çünkü PV'de ponpon kız ol ya da öl gibi bişey duymuştum
Vamos lá, vamos dar cabo duns cus da Pacific Vista, pessoal!
Hadi Gidiş şu PV kıçlara neler yapabileceğimizi gösterelim.
Escolham, Pacific Vista.
Söyle, PV.
É a Pacific Vista que começa.
PV önce başlıyor.
Vocês viram a coreografia da Pacific.
PV'nin kareografisini biliyorsun.
Sabes, até um macaco treinado sabe que o pico de saída de um raio P.V.
Pekala. Eğitilmiş bir maymun bile bunu bilebilir. Bir PV tertibatının doruktaki verimi önemli ölçüde artırılabilir.
Fala o capitão Jack e está a ouvir a PV Rádio Pirata,... o melhor lugar para as suas férias.
Ben Kaptan Jack ve bu da PV Pirate Radio, bahar tatili varış noktanız.
Olá, pessoal, fala o capitão Jack. ... e estão a ouvir a PV Rádio Pirata.
Selam parti insanları, ben Kaptan Jack ve şu an PV Pirate Radio'yu dinliyorsunuz.
O meu amigo na FDA deu-nos os ficheiros deles sobre a PV.
Gıda ve ilaç yönetimi ( FDA )'ndeki dostum PV dosyalarını bize verdi.
Foi chamado para corrigir o medicamento mais recente da empresa para a gripe.
PV'nin en gözde olan soğuk tıp iptalini düzeltmek için görevlendirildi.
Quando a PV põe um medicamento no mercado, já investiram biliões de dólares nele.
PV pazara yeni bir ilaç sunarken bir milyar dolar yatırım yapıyor.
Peter, se formos para a PV mostrar distintivos vamos destruir a história da Helen.
Peter, PV'de rozetlerimizi gösterdiğimiz anda Helen'ın hikayesini mahvederiz.
PV é a razão pela qual vai viver o suficiente para passar ao lado dos corredores das fraldas para adultos.
Kendinizi yetişkin bezi reyonunda bulacağınız kadar yaşamanızın sebebidir, PV.
A PV queria saber quanto custaria tirar o remédio do mercado.
PV bu ilacı pazardan çekerse ne kadara mâl olacağını öğrenmek istiyor.
A Helen tem uma fonte na PV.
Helen'ın PV'den bir kaynağı var.
Não correspondem com o Zybax ou qualquer outro produto da PV.
Değil. Zybax ya da başka bir PV ürünü hakkında görüşmüyorlar.
Representantes da PV apareceram e trocaram as amostras.
PV temsilcileri gelip onları değiştirmiş.
Para encobrir os rastos, a PV disse que eram embalagens novas.
- Doğru. İzlerini örtmek için PV, yeni kutulama yaptıklarını söylediler.
A PV vai enterrar-nos num processo judicial a não ser que tenhamos provas.
Elimizde kanıt olmadığı sürece PV bizi yasalarla uğraştırır.
É suposto aparecer na PV e levar o memorando?
Sadece PV'ye gidip, bildiriyi mi alacaksınız?
Vou sair pela porta da frente da PV com tudo o que precisamos para os prender.
PV'nin kapısından çıktığımda elimde onları alt etmemizi sağlayacak her şey olacak.
O Sullivan sabe que ela está a investigar a PV.
Sullivan kadının PV'yi araştırdığını biliyor.
Se um empregado da PV sabe do encobrimento do Zybax, e começa a dar informações à Helen...
Eğer bir PV çalışanı Zybax örtbasını biliyorsa Helen'a istihbarat sağlamaya başlar...
A PV pensou que se calasse o Mendell e a Helen e depois arriscassem com qualquer medicamento disponível, aceitar acordos em tribunal sairia mais barato do que tirar tudo do mercado.
PV Mendell ve Helen'in işini bitirip dışarıda istedikleri gibi cirit atacaklardı. Davalarla uğraşmak geri toplamaktan daha ucuza patlayacaktı.
- E também nunca tiveste VPH?
PV'ü de mi kapmadın? - Hayır!
- Por uma gaja rica em PV?
Palos Verdes'deki zengin bir sürtük tarafından mı?
Marshall, PV...?
Marshall, Peavey, Vox?