Translate.vc / португальский → турецкий / Querias
Querias перевод на турецкий
14,676 параллельный перевод
Pensava que era o que querias.
Senin de bunu istediğini sanmıştım.
Eu pensava que tu querias que eu fosse parte da família.
Benim de ailenin bir parçası olmamı istediğini sanıyordum.
A Alisha disse que me querias ver.
Alisha beni görmek istediğini söyledi.
Está bem, sim, a torneira ainda está partida, mas disseste que querias tudo de volta exactamente como estava, e eu ouvi-te.
Tıkaç hala kırık, herşeyi aynen olduğu gibi, istediğini söylemiştin.
Estás a dizer que querias não ter nascido?
Keşke seni aldırsaydık mı demek istiyorsun?
Pensei que querias ir para casa.
Eve gitmek istediğini sanıyordum.
Sabes, parecia que não me querias dizer de todo.
Aslında bana hiç söylemek istemediğini düşünmeye başladım.
Conseguiste tudo que querias? Toda informação que precisavas?
İhtiyacınız olan tüm bilgileri aldınız mı?
Querias fugir?
Kaçmak mı istedin?
Então, sobre o que querias falar?
Ee, ne konuşmak istemiştin?
Apenas assumi que tu querias algum espaço.
Şey biraz mesafeye ihtiyacın olduğunu farz etmiştim.
Um dia disseste que querias a cabeça dela como um banquinho para os pés.
Bir keresinden kafasını tabure gibi kullanmak istediğini söylemiştin.
Há dois anos, pediste-me que quebrasse a ligação porque querias matar o Klaus.
İki yıl önce, Klaus'u öldürmek istediğin için efendilik bağını kırmanın bir yolunu bulmamı istemiştin.
Ouvi dizer que querias roubar o corpo de um bruxo desprevenido.
Bazı masum cadıların bedenini çalmaya çalıştığını duydum.
Acho que querias dizer confiança.
Sanırım "güven" demek istedin.
Klaus, quando disseste que querias que trabalhássemos juntos pela Hope, quis ver como era e agora já vi.
Klaus, ne zaman sen istediğini söyledi. Nefret aşkına birlikte çalışmak, I o neye benzediğini görmek istedim.
Em 1745, ele cometeu o erro de ter uma terra que querias.
1745 yılında.. .. senin istediğin bir araziyi istemek gibi bir hata yaptı.
Querias fazer algo tão desprezível e repugnante?
Aşağılık ve iğrenç bir şey mi yaratmak istedin..
Disseste que querias saber.
Bilmek istediğini söylemiştin.
Não, querias manter a tua preciosa superioridade.
Hayır, sen hep üstün olmak istiyorsun.
- se só querias escolher joalharia masculina.
.. arkadaşlarının beni buraya neden getirdiğini merak ediyorum.
Se querias uma história feliz, devias ter-me perguntado sobre as minhas férias nas Maldivas.
Madem daha mutlu bir hikaye istiyordun.. .. belki de Maldive'lere olan.. .. son ziyaretimi sorarsın.
As pessoas eram coisas que usavas para obteres o que querias.
İnsanlar senin için sadece.. istediklerini getirmen için kullandığın bir araçtı.
Querias ser entendido, Klaus.
İnsanların seni anlamasını istedin, Klaus.
O que querias que dissesse?
Ne söyleyebilirdim ki!
- Querias falar comigo?
Beni mi görmek istemiştin? Evet.
- O Jace disse que querias falar comigo.
- Jace beni görmek istediğini söyledi. - Aynen.
Era o que tu querias, não era, sair desta equipa?
İstediğin şey buydu, değil mi takımdan ayrılmak?
- Querias ascender.
- Meydana çıkmaya çalışıyordun.
A tua mensagem de fogo dizia que não me querias voltar a ver.
Alev mesajında açıkça benimle bir daha görüşmek istemediğin yazıyordu.
Querias isto.
Bunu sen istedin.
Tu é que querias ir lá.
O yere en başta gitmek isteyen sendin.
Não te querias encontrar comigo.
Beni görmek istemedin.
Tua mãe disse que querias vir conhecer o oeste,
Annen bana batıyı görmek istediğini söyledi.
Ele deve ser subornado por ela, mas se resultar talvez isso exponha a Reyes e o julgamento seja anulado, como querias.
Reyes onu hâlâ parmağında oynatıyordur ama işe yararsa Reyes'in yalanlarını ortaya çıkarıp istediğiniz o beraat kararını alabiliriz.
- Não querias ajudar?
- Yardım etmek istemedin mi?
- Não querias que ajudasse.
- Etmemi istemedin ki.
- Disseste que querias ser boa.
- İyi olmak istediğini söylemiştin.
Não era o que querias?
İstediğin şey bu değil miydi?
Querias que te convencesse?
Seni ikna etmemmi istedin mi?
Tu querias que ela morresse.
Ölmesini istiyordun.
Querias-me aqui?
Evet beni burada istemişsin?
O que querias dizer, lá atrás, sobre a tua familia?
Orada ailen hakkında konuşurken neyi kastetmiştin?
Estava a perguntar-me se querias ir beber uma bebida?
Bir şeyler içebilir miyiz diye merak etmiştim.
Disseste que querias perigo.
Tehlike istediğini söylemiştin.
Por isso querias quebras as tuas amarras e renascer.
Yani, zincirlerini kırıp yeniden doğmayı mı istedin?
Acabaste de dizer que querias escapar das tuas amarras.
Biraz önce zincirlerini kırmak istediğini söyledin.
Disseste que querias falar.
Konuşmak istediğini söyledin.
Querias provar que eras um homem grande ao abanar uma faca na minha cara?
Suratıma bıçak sallayarak kendini büyük göstermeye mi çalıştın?
Se eu conseguir evitar uma tragédia que fará também a Terra tremer... um bónus. Tu querias ter livre-arbítrio.
- Özgür irade istedin.
- Querias um advogado.
- Avukata ihtiyaç duyduğunu söyemiştin.