Translate.vc / португальский → турецкий / Rave
Rave перевод на турецкий
254 параллельный перевод
Ulvenstein realmente precisa de algumas meninas para sua rave verão.
Ulvenstein'in yaz revüsü için biraz kıza ihtiyacı var.
E embora111 anos seja um tempo mu ¡ to vurto... para v ¡ ver entre adm ¡ rave ¡ s Bagg ¡ nses, Boff ¡ nses...
111 yıl böylesine muhterem hobbitlerle yaşamak için çok kısa bir süreydi. Bagginsler ve Boffinler Grubblar Chubblar...
Alguém transformou o local numa rave.
Tüm elektronik göstergedekilerle.
- A rave do século.
- Yüz yılın saçmalığı.
A Linda tem bilhetes para uma rave que são difíceis de conseguir.
Linda yeni bir dans gösterisine iki bilet aldı. Biletler zor bulunuyor.
- A uma rave?
Öyle bir yere gitmek istiyorum ¨ Rave'e mi?
Não gosto que vás a raves...
Rave'lere gitmeniz hoşuma gitmiyor...
Mãe, não é uma rave, É uma festa normal.
Rave değil anne normal bir parti.
- A Elin é que gosta de raves.
- Elin rave'den başka birşey demiyor ama sen ona bkama
Mas nós nunca estivemos numa rave.
Ama biz hiç rave'e gitmedik ki.
Sabias que as raves estão fora de moda?
Rave'lerin out olduğunu biliyor muydunuz? Bir dergide okudum.
Ele vai ter tipo uma rave na sua cave.
Bodrumunda eğlence gibi bir şey varmış.
O Hans e eu vamos dançar ao Del rio.
Hans ve ben Rave'e dansa gidiyoruz.
Então o que é, uma festa de rave?
Peki ne, parti gibi birşey mi?
É uma espécie de festa de rave.
Dehşet bir parti.
Um cliente do Quake quer dar uma rave obscura
Quake'in müşterilerinden biri yeraltı partisi düzenleyecek
Porquê segurança? Não vamos fazer uma rave.
Uyuşturucu partisi düzenlemiyoruz ya.
Se estás à procura de uma rave, acho que vieste tarde.
Eğer çıIgın partilerden birine geldiysen, geç kaldın.
Quero dizer, o fundamento de uma rave é mesmo esse, é experimentar.
Zaten denemenin zevki de budur.
Devia estar a tocar na rave a que eles foram.
Gittikleri yerde çalıyordu herhâlde.
Eles têm publicidade para todos os tipos de rave.
Her kulübün ilanı vardır.
Este Ethan estava a vender chá de figueira-do-diabo na rave do deserto.
Şu Ethan, çöldeki kulüpte boru otu satıyordu.
Não era isso que estavas a dizer na rave na cara daquele tipo.
Kulüpte adamın yüzüne öyle demiyordun ama.
Darryl, ele ainda está na festa de Pier Street?
Darryl, hala Pier Sokakta ki Rave'de mi?
Além do facto de que ele é o suspeito principal de três outros assassínios, e de que nem mais nem menos do que 5 pessoas o viram deixar a festa antes do ataque, e de que tudo isto, excetuando a arma que está ausente, faz disto, em qualquer outra sala de audiências, uma condenação certa?
Bunun dışında diğer üç cinayetinde baş şüphelisi en az beş kişi onun saldırıdan hemen önce Rave'i terk ettiğini görmüş ve kayıp silah dışındaki her şey onu şüpheli yapıyor ve diğer duruşmalarda kesin sonuç olur?
Devia ter ficado na casa de uma amiga num sábado... a fazer um trabalho, em vez disso fui a uma rave.
Bir cumartesi gecesi arkadaşımda ödev yapıyor olmalıydım, ama partiye gittik.
Nada de armazéns abnadonados ou festas rave.
Terkedilmiş depolar ve gece klüpleri de olmaz.
Hoje há uma grande rave junto à linha do comboio.
Tren alanının orada büyük eğlence var Tommy.
Deve ter estado na rave em que nós também estivemos!
Geçen hafta orda olmalıydı. Tam ordaydık.
" "E temos o Corolla, Canola... " "e o nosso" Rave ". " " É Rav?
Ve elimizde, Corolla, Canola... ve Rave. " Rav mı yoksa?
Vocês dão logo nas vistas, não é? É um convite para a rave Rainlight, amanhã às 22h, mas não diz onde é. Olha.
Belli etmeden duramıyorsunuz, değil mi?
Liga-se no dia da rave e dizem onde é.
Davetiyenin geçerli olduğu gün arıyorsun, yerini söylüyorlar.
Estava escuro na rave.
Çok karanlıktı.
- Na rave?
- Kulüptekini mi?
A rave de onde me tiraste.
Beni çıkardığın kulüp.
Trouxeste a Polícia à minha rave. Causaste isto a ti mesmo.
Kulübüme polisleri getirirsen başına bunlar gelir.
Por falar disso, há uma rave no Whiskey Pete's.
Ne için konuşuyoruz... Whiskey Pete'in saçmalığı mı.
Um jovem de 16 anos numa cidade com drogas legalizadas e uma "rave?"
16 yaşında, yasal uyuşturucularla bir rave'de.
O próximo autocarro para a "rave" parte dentro de 5 minutos.
Rave'e giden otobüs beş dakika sonra kalkacak.
É tipo uma rave ou qualquer coisa assim.
Sapıtmak, dağıtmak için.
Eis... o nascimento da cultura rave.
İşte bu..... rave kültürünün doğuşu.
Vou organizar uma rave nocturna para todos os meus amigos robôs.
Tüm robot dostlarım için sabaha kadar sahilde bir parti veriyorum.
Vamos a alguma rave, depois?
Buradan sonra dağıtacak mıyız?
Aconteceu há alguns dias, quando vim aqui a uma rave.
Herşey birkaç gün önce bir parti için buraya gelmemle başladı ve..
Perderam o barco para a rave.
- Partiye gidecek tekneyi kaçırdılar.
Devia estar a decorrer a rave do ano, mas a ilha está deserta.
Parti olması gereken adadayız ama burası tamamen terk edilmiş.
Deve ter sido um espectáculo da rave.
Bu bir gösteri, partinin bir parçası.
- Quero ir a uma rave.
- Rave falan yok mu?
- E a rave desta semana?
- Parti?
Pelo caminho, soubemos de uma rave.
Jill'in yerini.
A festa da "Rave a Noite Toda".
Birşey yaptık. Bütün party boyunca.