Translate.vc / португальский → турецкий / Sam
Sam перевод на турецкий
27,719 параллельный перевод
Sam?
Sam?
Que a Annalise sempre soube do Sam e da Lila, defendeu a Rebecca quando era mais inteligente deixá-la ser condenada.
Annalise bunca zaman Sam ve Lila'yı bilerek Rebecca'yı savunmazdı, suçu yıkmak en iyisi olurdu.
Fizeste-o pelo Sam.
Sam için öldürmüşsün.
O Sam andava a trai-la com uma mulher mais nova...
Sam genç bir kızla seni aldatıyor.
E depois usar-nos a todos como se fôssemos marionetes, enquanto defendíamos a Rebecca, matamos o Sam...
Sonra hepimizle kukla gibi oyna Rebecca'yı savunalım, Sam'i öldürelim.
O Sam arrancou-te da sarjeta e desde então que trato de ti.
Sam seni varoşlardan getirip işe alayım diye vicdan yaptırdı o günden beri de sürekli kıçını pohpohluyorum.
Por isso o Sam foi assassinado e levaste um tiro.
Sam'in öldürülmesi, senin vurulman...
Chamava-se Sam.
İsmi Sam'di.
Sam!
Sam.
- Foi o Sam.
Sam yapmış.
Nós fizemos isto, Sam.
Bunu biz yaptık Sam.
Não era Deus que estava dentro da tua cabeça, Sam. Era eu.
Kafanın içindeki tanrı değildi Sam.
Mãe, eu tenho um Sam!
Anne bana Sam çıkmış!
Sam, entendeste-me mal.
Sam beni tamamen yanlış anladın.
Sabes Sam, tu precisas de mim.
Görüyorsun Sam, bana ihtiyacın var.
Estamos numa memória, Sam.
- Bir anının içindeyiz Sam.
No Sam Winchester?
Sam Winchester üzerine?
O Sam não pode falar porque está a encerar, tipo, tudo, mas deixe mensagem e...
Sam şu an konuşamıyor çünkü her yerine ağda yapıyor ama... -... mesaj bırakın.
Eu vou conduzir um pouco. Vou ver como está o Sam.
Arabayı alıp Sam'i görmeye gideceğim.
Olha para aquilo, Sam.
Şuna bak Sam.
Uma miúda simples de uma cidade pequena, e tu, o bem falante e bonito Sam Winchester.
Basit bir kasabadan basit bir kız ve sen yakışıklı sayılan Sam Winchester.
Sam...
Sam...
Não, Sam.
- Hayır Sam.
Este é o Sam Winchester de que eu me lembro.
Bu benim hatırladığım Sam Winchester.
Costumavas ser um herói, Sam.
Sen eskiden bir kahramandın Sam.
Sam!
Sam!
Onde está o Sam?
Sam nerede?
Sam, alguma vez te disse o quanto eu te respeito?
Sam sana ne kadar saygı duyduğumu söylemiş miydim?
O que aconteceu ao Sam Winchester que era atrevido, decisivo, e pronto a sacrificar-se por um bem maior?
Cesur ve kararlı Sam Winchester'a ne oldu? Kendini daha büyük bir iyilik için feda edebilecek kişiye?
Porque o velho Sam nunca teria feito isso, nunca mesmo.
Çünkü eski Sam bunu yapmazdı, asla.
- Sabes que tenho razão, Sam.
Haklı olduğumu biliyorsun Sam.
Não podes vencer esta, Sam.
Bunu yenemesin Sam.
Tu ajudas... Mas o Sam e o Dean Winchester são os verdadeiros heróis.
Sen yardım ettin ama Sam ve Dean Winchester gerçek kahramanlar.
- Onde está o Sam?
- Sam nerede?
- Não te preocupes com o Sam.
- Sam için endişelenme.
Agora, Sam...
Şimdi Sam biliyorum anlaman gereken çok şey var.
A não ser que Sam diga sim.
Tabi Sam evet demezse.
Certo, agora, Sam... Tenho que te dizer que... isto é egoísta, meu.
Tamam Sam sana söylemeliyim bu bencilce dostum.
Sam?
- Sam!
Muito bem, Sam.
Tamam Sam.
Sam, tens a certeza?
Emin misin Sam?
Sam, amo a tua alma boêmia e isso tudo, mas os meus sapatos estão a magoar-me como o inferno.
Bohem ruhunu seviyorum Sam, ama tabanlarım fena acıyor.
Tu e o Sam disseram-me que ela morreu.
Sen ve Sam bana öldüğünü söylediniz.
Sam Archer foi chicoteado até que uma artéria rompeu e sangrou até à morte.
Sam Archer arteri patlayana dek kırbaçlanmış ve kan kaybından ölmüş.
A minha mãe ainda era viva quando o Sam adoptou-me?
Ben Sam'ın yanına gönderildiğimde annem hayatta mıydı?
Além disso, era o nome da mãe do Sam.
Ayrıca bu Sam'in annesinin ismi.
Fizeste-o pelo Sam.
Sam için yapmışsın.
Relatórios de Ciudad Juárez, Damasco, Istambul e várias outras cidades da África Subsariana, são preocupantes da mesma maneira.
Juárez, Şam, İstanbul ve Sahra'nın alt tarafındaki Afrika ülkelerinden nahoş haberler geliyor.
Por isso, vá lá, Sam.
Hadi ama Sam.
Sam.
Sam.
Antes de discutirmos opções militares, vou fazer um telefonema para Damasco e ver o que permitem.
Askeri seçenekleri değerlendirmeden önce Şam'ı arayıp nelere izin vereceklerini öğrenmek istiyorum.