Translate.vc / португальский → турецкий / Sauvage
Sauvage перевод на турецкий
85 параллельный перевод
E à bandeira do castelo da Floresta Sauvage!
Ve bu da Vahşi orman kalesinin sancağı için!
E esta é Mademoiselle Sauvage, a professora.
Bu da Bayan Sauvage, öğretmenim.
Mon sauvage.
30.
Mon sauvage.
Vahşi erkeğim.
O Sr. Sauvage, o subsecretário em Paris, falou das suas pesquisas.
Paris'te hükümet için çalışan Bayan Savars ile yaptığınız çalışmalar hakkında konuşuyorduk.
- Pascal Sauvage.
Pascal Sauvage.
O império de Sauvage de 7 mil milhões de libras, English. Gere mais de 400 prisões em 60 países.
Sauvage'ın 7 milyar pound'luk bir imparatorluğu var Bay English... 60 ülkede 400 tane cezaevi işletiyor.
Sr. Sauvage, em nome de Sua Majestade, deixe-me dar-lhe as boas vindas à Torre.
Mösyö Sauvage, Majesteleri adına... Kale'ye hoş geldiniz.
Obviamente ainda não conhece o nosso anfitrião, o Sr. Sauvage.
Herhalde ev sahibimizle tanışmadınız, Mösyö Sauvage.
Pascal Sauvage, francesinho oportunista.
Pascal Sauvage, sonradan görme Fransız.
O problema é, senhor, que Vendetta e Klein, estão ambos ao serviço, do Sr. Sauvage.
Buradaki önemli nokta efendim, Vendetta ve Klein... her ikisi de Mösyö Sauvage için çalışıyorlar.
- Pascal Sauvage?
- Pascal Sauvage?
- Não está a insinuar que o Sauvage está envolvido?
Ama Sauvage'ın işin içinde olduğunu söylemiyorsunuz, değil mi?
O Sauvage emprega milhares de pessoas.
Sauvage, binlerce insan çalıştırıyor.
Esta noite estarei na recepção que o Sauvage fará em honra do novo embaixador francês.
Akşam, Sauvage'ın yeni Fransız elçisi onuruna verdiği resepsiyonda olacağım.
Vamos infiltrar-nos no quartel-general do Sauvage.
Sauvage'ın merkez bürosuna gireceğiz.
Eu sei que o Sauvage está por trás disto e esta noite vamos conseguir provas disso.
Eminim tüm bunların arkasında Sauvage var ve bu gece delilleri bulacağım.
Este é o nosso objectivo, o quartel-general de Sauvage, junto ao Hospital Municipal.
Buradaki bizim hedefimiz, Sauvage'ın merkez ofisi... Şehir Hastanesinin hemen yanında.
- Então entrará por esta janela, aqui. Seguirá pelo corredor e entrará no escritório do Sauvage.
Sonra camı kırıp içeri gireceksiniz... emniyetli koridordan geçip Sauvage'ın ofisine gireceksiniz.
Guiá-lo-á pelo edifício do Sauvage.
Sizi Sauvage'ın binasının üstüne yönlendirecek.
O Sauvage montou aqui uma espécie de laboratório.
Sauvage burada bir çeşit laboratuar kurmuş.
Onde é o escritório de Pascal Sauvage?
Pascal Sauvage'ın ofisi nerede?
Agora, diga-me. Porque é que o Sauvage quer ser coroado?
Şimdi başlayalım, Sauvage niye taç giymek istiyor?
Há meses que vigiamos o Sauvage.
Aylardır Sauvage'ı izliyoruz.
Porque todos os bandidos importantes que saíram das prisões do Sauvage nos últimos seis meses, foram contratados por uma das suas empresas.
Çünkü altı aydır Sauvage'ın hapishanelerinden çıkan... bütün azılı suçlular, onun şirketlerinden birinde işe giriyorlar.
Senhor, não pode ir à recepção do Sauvage, neste estado.
Efendim, Sauvage'ın resepsiyonuna bu vaziyette gidemezsiniz.
Eu dei-lhe ordens precisas para não se meterem com o Sauvage.
Sana kesinlikle Sauvage'a bulaşmamanı söylemiştim.
Após, terem sido devolvidas as jóias da Coroa a uma delegação da polícia em North London. Pascal Sauvage, pediu que a sua coroação tome lugar nesta terça-feira.
Kraliyet Mücevherlerinin Londra'da bir polis merkezine bırakılmasının... ardından Pascal Sauvage taç giyme töreninin bu Perşembe günü... yapılmasını talep etti.
Na Câmara dos Comuns, o Primeiro Ministro disse que está ansioso pela cerimónia e que está convencido de que o Sr. Sauvage será um bom Rei e que trará o melhor, da Europa Moderna, às nossas antigas instituições.
Parlamentoda, başbakan töreni merakla beklediklerini... ve Mösyö Sauvage'ın iyi bir kral olacağına ve eski kurumlarımıza... modern Avrupa'nın en iyi özelliklerini getireceğine inandıklarını söyledi.
O Sauvage está a caminho do seu castelo, em França.
- Sauvage Fransa'ya gidiyor.
De facto, no momento em que o Sauvage tiver aquela coroa na cabeça. Ele poderá fazer o que quiser com o país que eu amo. E é por isso que eu e você temos de detê-lo.
Gerçek olan şu ki, Sauvage'ın başına taç konduğu andan itibaren... canım ülkeme ne isterse yapabilir ve... işte bunun için sen ve ben o adamı durdurmalıyız.
Eu saltarei da galeria no fim deste quarto, e deterei o Sauvage.
Galeriden salonun bu tarafında aşağıya atlayıp... Sauvage'ı tutsak alacağım.
Então, utilizando o Sauvage como refém, sairemos daqui para fora, está claro?
Sonra, Sauvage'ı rehine olarak alıp, buradan çıkacağız.
As surpresas são mesmo a minha especialidade, Sauvage.
Sürprizler benim özelliğimdir, Sauvage.
Não tão depressa, Sauvage.
O kadar çabuk değil, Sauvage.
O Sauvage pode ter enganado o país, com o seu falso Arcebispo e os seus truques secretos, mas ele nunca me enganou.
Şimdi, Sauvage sahte başpiskoposu... ve dalavereleriyle ülkeyi kandırabilir... ama beni kandıramaz.
Foi este homem, Pascal Sauvage quem roubou, as jóias da Coroa quem forçou a Rainha a abdicar e quem mataria qualquer um que se atravessasse no seu caminho.
Bu adam, Pascal Sauvage... Kraliyet Mücevherlerini çaldı... kraliçeyi tahttan feragata zorladı... ve o önüne çıkanı öldürebilecek biridir.
O meu leal subordinado está à espera com um DVD, que mostra os planos cruéis de Sauvage para este país.
Sadık yardımcım, Sauvage'ın bu ülkeye yönelik... iğrenç planlarını gösteren D VD ile orada bekliyor.
- Nunca na vida, Sauvage!
- Asla vermem, Sauvage!
Os destaques de novo : Em celebração do seu regresso ao trono, a Rainha declarou o 5 de Agosto um feriado nacional, e numa cerimónia privada, conferiu o grau de Cavaleiro, a um desconhecido agente da MI7, responsável por desmascarar a conspiração do empresário francês Pascal Sauvage.
Kraliçenin tahta dönüşünü kutlamak üzere... 5 Ağustos Kraliçe tarafından milli tatil ilan edildi... ve Fransız iş adamı Pascale Sauvage'ın planlarını boşa çıkaran...
O Sr. Sauvage, aguarda agora, julgamento por alta traição um crime cuja sentença ainda é a pena de morte.
Bay Sauvage, şimdi idamla cezalandırılabilecek... bir suç kabul edilen vatana ihanetten yargılanmayı bekliyor.
Este é Philippe Sauvage.
Bu Philippe Sauvage.
Sr. Sauvage?
Bay Sauvage?
Sr. Sauvage.
Bay Sauvage.
Existem mais como você, Sr. Sauvage?
Dışarıda sizin gibi çok insan var mı, bay Sauvage?
Você é Philippe Sauvage, oficial do exercito Americano?
Siz eskiden ABD ordusunda görev yapan, Philippe Sauvage mısınız?
Não discuta sobre isto Sr. Sauvage.
Bu konuda benimle kavga etme. Bay Sauvage.
Sr. Sauvage o que pensa que Bowden gostava que você fizesse?
Bay Sauvage Bowden senden ne yapmanı isterdi?
Sr. Sauvage de certeza que não quer ficar connosco?
Bay Sauvage gelip bizimle kalıp kalmayacağına emin misin?
Eu reconheço que não começamos com o pé direito Sr. Sauvage enganei-me redondamente.
Bak, iyi bir başlangıç yapmadığımızın farkındayım bay Sauvage, tamamen benim suçum.
"L'enculeur sauvage"!
L'enculeur du monde!