Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Self

Self перевод на турецкий

266 параллельный перевод
Mas agora estes dias foram-se E não estou assim tão seguro
But now these days are gone l'm not so self assured
Depois das dez põem-no em self-service.
Saat 22 : 00'den sonra self servis başlıyor.
Ele está interesado no teu auto-serviço de flores.
Fikrine yatırım yapabilir : ... self-servis bir çiçek tezgahı.
Senhorita, é auto-serviço.
Bayan, burası self servis.
É a estação de serviço Economy.
Burası ekonomik self-servis istasyonu.
A estação de serviço Economy.
Ekonomik self-servis istasyonu.
Apresento-te a pessoa que inaugurou o "self-service".
Sybil, beyefendiyle tanıştırayım... kendisi az önce burada self-servis bölümünü açtı.
Recomendo o "self-service".
Buranın self-servisini öneririm.
RECOLHA DE BAGAGEM SELF SERVICE
SELF SERVİS BAGAJ TESLİMİ
Quero roupas novas e uma caçadeira "Witte especial", calibre 12. Roupas no balcão self-service.
Yeni bir takım elbise istiyorum ve Witte'nin 20 kalibre... pompalı tüfeklerinden istiyorum.
Como somos só nós os dois faremos self-service.
İkimiz kaldığımıza göre güzel bir yemek yeriz, tamam mı?
Mas nao e self-service.
SeIf servis degiI tabii ki.
Podem servir-se.
Her şey self-servis.
- É aquí que esperamos? - Sím, aquí há um self-service.
- Evet, selfservis o tarafta.
Isto não é um "self-serice".
Bu açık büfe değil.
Sirvam-se! Chega para todos.
Self servis beyler.
Junta-te ao teu "eu" tartaruga.
Get down with your turtle self.
Auto-Abastecimento
Self Servis
O teu cone gigante... está a gozar com a nossa política de "self-serve".
Seç-al politikamızı berbat ediyor.
Sou um "self-made". "Made in Índia".
Hindistan üretimi.
Quer montar um acampamento, ou um self-service?
Ana kamp mı kurmak istiyorsun, açık büfe mi?
Faz self-service na bomba?
Benzini kendiniz mi koyarsınız?
A primeira coisa que aprendi foi o "self arrest".
Öğrendiğim ilk şey, düşerken kendini kazmayla durdurmaktı.
Já voltou a ser você mesmo?
Back to your old self again?
Deve-me, por serviços.
Sadece self-servis yapılır!
Danny Self conhece-as.
Danny Avrupa kökenli arı yetiştiriyor.
Se você o dissesse à impressa pareceria que estava a fazer publicidade de si.
Basına sen sızdırırsan self servis olur.
Auto-sabotagem.
Self-sabotaj.
Este nosso "pelotão" de dois... vai fazer um reconhecimento ao bar.
Binbaşı Marco, bu iki kişilik ordu self-servis barda keşfe çıkacak.
Parou numa estação de gasolina de auto-serviço na Riverside.
Riverside Drive'da, self-servis bir benzincide durmuş.
Aquilo parecia um self-service para médicos.
- Doktorlar gelip giderdi.
E agora vai ser capa da SELF.
Yakın zamanda SELF dergisinin kapağında yer alacak.
Dois copos, meia garrafa de licor depois... estava num'buffet self-service'!
İki içki ve yarım bir Quaalude'dan sonra kızın büfeden yiyebilirsiniz bölümündeydim.
Enquanto a Mia não processar o lençol, não há forma de saber... se o sêmen é apenas resultante de uma atividade solitária.
Mia çarşafları inceleyinceye kadar, bulduğumuz meninin self servis olup olmadığını anlamanın bir yolu yok. - Asla.
but if we all stop with our self-distraction we'll start a world reaction...
ama eğer dursak bencilliği bıraksak yeni bir düzen kursak...
Pizza numa lavandaria self-service.
Çamaşır evinde Peeroni pizza.
É um posto de self-service.
Burası "kendin al" istasyonu efendim.
Esses chalés são magníficos.
Bu self-servis dağ kulübeleri harika.
Saia quem quiser.
Galiba burada self-servis var.
* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * self isto * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * * para amar ou odear
"Bir insan için en büyük seçim, elindekiyle kendini aşmak için, yaratacağı mı yoksa yok mu edeceği, seveceği mi yoksa nefret edeceği midir?"
Portanto nós vamos sair para... o self-service.
O zaman.. Öğlen büfesi vakti.
Só tens que te preocupar com o que vais pedir no self-service.
Öğlen büfesi için ne sipariş edeceğini düşün.
O que é o self-service?
Öğlen büfesi nedir?
Self-service.
- Ne kadar?
Self service!
Self servis!
Vou buscar o outro.
- Orada self servis rafında.
Isto é self-service?
Orada ne var?
Tudo vai virar "self-service".
Her şey artık self-servis olacak.
Ali estava eu no Lorenzo, a preparar a minha fatia no self-service e vejo um tipo sobre as caixas de pizza, a olhar mal para mim.
- Merhaba. - Merhaba. - Lorenzo'nun Yeri'ndeydim.
Self-service.
Açık büfe.
A situação é esta.
Brooke Davis Chris Keller'ın Chris Keller'a self servis yapabileceğini düşünüyor... diğer bir ifadeyle gidip... İşte anlaşma :

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]