Translate.vc / португальский → турецкий / Sensual
Sensual перевод на турецкий
2,633 параллельный перевод
- Sensual, de qualquer maneira.
- Ne olursa olsun seksiymiş.
É bastante sensual.
Seksi sayılır.
Desculpa, para um velho é bem sensual.
Üzgünüm, yaşlı bir adam için oldukça azgın birisi.
Mas ele é um jovem muito corajoso, sensual e viril.
Ama o çok sert, seksi, çok erkeksi bir genç delikanlı.
Ainda inteligente, sensual e bem sucedida. Estou orgulhoso de ti.
Hâlâ akıllı ve seksi şimdi ipler senin elinde.
Pai Natal sensual.
Seksi Noel Baba.
Senão, ela só verá uma cara laroca num corpo sensual.
Diğer türlü, tüm yapacağı seni güzel yüzlü ve ateşli bir erkek olarak görmek olacak.
Kim, eu vou deixar de ser o Pai Natal sensual.
Kim, artık Seksi Noel Baba olmayacağım.
Isso quer dizer que não vai haver Coelhinho da Páscoa sensual?
Bunun anlamı, artık... Seksi Paskalya Tavşanı yok mu?
- E o Cinco sensual?
Peki ya Cinco de Seksi?
- E o Martin Luther King sensual?
Seksi Martin Luther King?
Parece que para o ano terei de ser eu o Pai Natal sensual.
Sanırım gelecek sene Seksi Noel Baba ben olacağım.
És altamente linda e sensual e, neste momento, todas as células do meu corpo estão furiosas comigo.
İnanılmaz güzel ve seksisin ve şu anda vücudumdaki tüm hücreler bana kızgın.
A Katharine Hepburn não era sensual. A Audrey Hepburn era.
Katharine Hepburn değil, Audrey Hepburn seksidir.
Eu conheci-o e ele é perigosamente sensual.
Ben tanıştım ve fena halde seksi.
"Alguém quer conhecer... "... uma sensual modelo e ginasta... "
" Kim tanışmak ister seksi jimnastik mankeni...
Foi do género, mulheres mais velhas, uma professora sensual que te queria seduzir...
Şey gibi miydi, hani yaşlı kadınlar seni baştan çıkarmak isteyen seksi bir öğretmen...
É mesmo sensual.
Harika bir elbise.
Mas tu continuas sensual. Tommy.
Ama hala çok ateşli görünüyorsun.
Ela não continua sensual?
Hey, Tommy. Çok ateşli görünüyor değil mi?
- Soa-me sensual.
- Kulağa çok çekici geliyor..
- Acho que com o tema da exposição... as pessoas esperavam uma coisa mais sensual.
- Ne? - Bence, insanlar ana fikirli, daha seksi bir şeyler bekliyor.
Você é mais sensual pessoalmente.
Şahsen daha seksi olduğunu söylemeliyim.
Isso inclui ser um marido muito sensual.
Yani gelmiş geçmiş en seksi koca olacağım.
Não, é demasiado sensual.
Bence fazla seksi oldu.
Bem bom! Ela é sensual!
Abla seksiymiş.
Traz o teu traseiro sensual para casa.
O seksi kıçını getir bana.
E a Lori? Ela é sensual.
Çok çekici.
Ele ser o tipo mais sensual de Boston é apenas um bónus.
Boston'daki en çekici adam olması da cabası.
Não sou uma miúda sensual e meia-muçulmana que vendeu 37 milhões de discos, mas não estou mal.
Senin gibi 37 milyon albüm satmış seksi, yarı Müslüman bir hatun değilim ama idare ederim.
Acho-te mais sensual do que nunca.
Seni her zamankinden daha seksi buluyorum.
O Ray é um actor fantástico, faz um chili vegetariano óptimo e é um amante muito sensual.
Ray harika bir aktör, çok güzel vejetaryen biber yapıyor ve tutkulu bir aşık.
Pareces um sensual estudante inglês.
Çekici bir ingiliz öğrencisi gibisin
Vocês vão perder um severamente sensual envolvimento entre gay e gótica.
Nadir görülen ateşli bir anı kaçırmak üzeresiniz millet!
O que achas? Gatinha ou ratinha sensual?
Sence hangisi, seksi kedi mi, seksi fare mi?
Não podes ser uma gatinha sem seres sensual?
Seksi olmayan kedi olamaz mısın?
Que tal a Ruth Bader Ginsburg sensual?
Seksi Ruth Bader Ginsburg nasıl olur?
Então, Wren, acho muito porreiro que não aches necessário seres sensual no Halloween, como as outras raparigas.
Wren, bu arada Cadılar Bayramı'nda bazı kızlar gibi seksi giyinmeye ihtiyaç duymaman bence harika bir şey.
Não tão sensual, mas és nova. Lá chegarás.
Onun kadar seksi değilsin ama daha gençsin, olursun.
Como pode alguém ser tão sensual?
Bir insan nasıl bu kadar çekici olur?
Ficas tão sensual. FASE GENITAL - Com sangue sensual.
Kanın da sen de seksisin.
Queres que seja a tua miúda sensual?
Senin seksi kızın olmamı mı istiyorsun?
O belo não é higiénico. Ser sensual também não. O sexo é anti-higiénico, por definição.
Tanım olarak güzel hijyenik değildir, seksi de hijyenik değildir.
Não me achas sensual?
Yoksa beni seksi bulmadığından mı?
Gosto dele e acho o Graham Parker sensual.
Onu severim ve bence Graham Parker çok seksi biri.
Não sou uma miúda sensual de 16 anos.
Ama artık bulamıyorlar. 16 yaşında seksi bir kız değilim.
Admirar a esposa de outro homem é algo agradável, mas o desejo sensual concretizado por si só é ganância, uma espécie de gula, e o desperdício de algo sagrado que nos foi concedido para que pudéssemos escolher a pessoa com quem nos realizarmos.
Başka birisinin eşini beğenmek, hoş bir durum söz konusu olabilir. Ancak cinsel duyguların kendine tecavüz etmesine müsamaha göstermek hırstır. Bir çeşit açgözlülüktür.
O fato é sensual.
Takımın çok seksi bir şey.
Não é sensual, mas é bem divertido.
Seksi değil ama çok komik.
Sensual?
Seksi mi?
Fico sensual?
- Seksi görünüyor muyum?