Translate.vc / португальский → турецкий / Sin
Sin перевод на турецкий
2,396 параллельный перевод
Fomos ao Denny's.
Daha önce bir Denny'sin önünden geçtik.
Tu és a Alice!
Sen Alice'sin!
Agora és a Gracie?
- O zaman sen şimdi Grace'sin?
Tu és o Escolhido.
Sen Seçilmiş Kişi'sin.
És Nick West, filho de Rebecca, não és?
Sen Rebecca'nın oğlu Nick West'sin, değil mi?
Tu és Dave Blakely, um dos bons.
- Sen Dale Blakely'sin. İyi adamlardan.
Porque és a Addison Forbes Montgomery uma cirurgiã de renome e nunca te vi virar as costas à luta.
Çünkü sen Addison Forbes Montgomery'sin... Birinci sınıf cerrahsın. Senin asla ama asla kavgadan kaçtığını görmedim.
E, tu estás sem salsicha á tanto tempo,
Ve, boo, Sen uzun zamandır, birisiyle yatmadığından kısacası temiz bir Yahudi'sin.
Não, quer dizer, você é a 250ª, querida.
Sen tabii ki 250.sin, bebeğim.
Hey. És o Dennis, certo?
Sen Dennis'sin değil mi?
- Então, também és DJ?
- Demek aynı zamanda DJ'sin?
Sam, tu és o Gavin.
Sam, sen Gavin'sin.
És a Sra. Espantoso.
Sen Bayan Muhteşem'sin.
Pensei que fosse o Derek.
Derek'sin siye umut etmiştim.
- Tu és a Jeanne, não é?
Sen Jeanne'sin, değil mi?
É a melhor amiga da Heather.
Sen Danielle'sin. Heather'ın en iyi arkadaşısın.
- E tu és Artemis.
- Ve sen Artemis'sin.
Espera um momento, ouvi-te dizer que íamos para a Cidade do Pecado ( = sin ).
- Bir dakika Günah Şehri'ne gittiğimizi söylemiştin.
Tu és o Chuck Bartowski, o segundo melhor espião com quem já trabalhei.
Sen Chuck Bartowski'sin hayatımda çalıştığım en iyi ikinci ajansın.
Acha que ele tem alguma coisa a haver com o roubo de números da segurança social?
Sizce onun bu SIN numaralarını çalma tehdidiyle bir ilgisi var mı?
O problema é que seja lá ele quem for Jericho 11, vai roubar os números da segurança social, não interessa se é
Sorun şu ki, Jericho 11 her kimse SIN numaralarını çalacak.
Estas informações redundantes, seriam os nomes de pessoas, números de cartões de crédito, seus códigos de segurança, seus números da segurança social?
Bu sözüm ona gereğinden fazla bilgi bu kişilerin isimleri, kredi kartı numaraları onların güvenlik kodları, hatta SIN numaraları mı?
Acredito que o valor dos números da segurança social no mercado negro seja de dez dólares cada.
Sanırım karaborsada SIN numaralarına biçilen değer ne kadardır, kişi başı 10 dolar mı?
De repente, tem acesso a milhões de números da segurança social, tudo o que ele precisava é de um comprador.
Birdenbire milyonlarca SIN numarasına erişim elde etti tüm ihtiyaç duyduğu bir alıcı.
Eu sei, havia 14 milhões de números da segurança social no computador.
Biliyorum, bu bilgisayarda 14 milyon SIN numarası vardı.
- Porque alguém está a roubar os números da segurança social, do meu computador enquanto falamos.
Çünkü biz konuşurken birisi bilgisayarımdan SIN numaralarını çalıyor. Hacklendim.
Não, tu és uma Mai.
Hayır, sen bir Mai'sin.
Podes ter tomado banho e penteado o pelo para o lado, mas continuas o mesmo velho Wilfred.
Saçını şampuanlayıp, saçını yana yatırmış olabilirsin, ama hala eski Wilfred'sin.
Quão católica és?
Sen ne kadar Katolik'sin?
Então tu é que és o Tashi?
Demek sen Tashi'sin, öyle mi?
- Tu não és eu, és o Vince Chase.
- Sen, ben değilsin Vince Chase'sin.
Afinal, você é o Gene, cortador de relva.
Sen Bahçeci Yeşil Gene'sin sonuçta.
Tu és incrível. E estás tão calmo...
su anda tam bir Zen'sin.
- Demais. Você deve ser "Burnham Matador"?
- Demek sen Katil Burnham'sin?
- Tu és a Caroline Channing.
Sen, Caroline Channing'sin.
Você é Chin Ho Kelly, certo?
Sen Chin Ho Kelly'sin, değil mi?
Tu és o Ted Mosby.
Ted Mosby'sin sen.
És o "Negrax".
Sen... Sen SiMax'sin!
Ele vence uma situação impossível de vencer, reescrevendo as regras.
Kazanılmayacak bir durumu kuralları yeniden yazarak kazanır. - Sen bir Trekkie'sin.
- És a Margaret. - Sim.
- Sen Margaret'sin.
Olá, és a Julie Nells, certo?
Sen Julie Nells'sin, değil mi?
Não. És o Neal Caffrey... infame vigarista e falsificador.
Ünlü düzenbaz ve sahtekar Neal Caffrey'sin.
Você é o Jimmy.
Sen Jimmy'sin.
Sabes, tu és... és um Sam novo, certo?
Sen yani Sam'sin, Lance Armstrong.
Diz ao chefe que venha ao portão.
Ben Şin Gimmel'den Rami.
E você é o Lewis, sim?
Sen de Lewis'sin, değil mi?
Agora és o Doctore.
Artık Doctore'sin.
És um Fuzileiro.
Sen bir Denizci'sin.
És o Neal Caffrey.
Sen Neal Caffrey'sin.
Aposto que és uma Carrie.
Bahse varım sen bir Carrie'sin.
És mesmo o Neal Caffrey.
Sen gerçekten Neal Caffrey'sin.