Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Site

Site перевод на турецкий

2,874 параллельный перевод
Se talvez eu pudesse, pedir aos paroquianos, ao site oficial do Governo...
Eğer... eğer kilise cemaatinizdekileri devletin resmi internet sitesine yönlendirebilirsem...
UMA PASSWORD É NECESSÁRIO PARA EXIBIR O SITE revelações _ 1.18
Bu siteyi görüntülemek için bir şifre gereklidir.
Não sabia que a Alexis tinha um site.
Alexis'in internet sitesi olduğunu bilmiyordum.
Estavam a filmar para o site hoje, mesmo que ninguém o tenha visto, podem tê-lo filmado.
Bu gece internet sitesi için çekim yapıyorlardı yani eğer Beau'yu gören kimse yoksa bile birisinin onun videoya çekmiş olmalı olasılığı var.
Aqui está uma citação do Armstrong no site dele para os seus seguidores.
Buyur, Armstrong'un sitesinde takipçilerine yazdığı yazıdan bir alıntı.
Os DVDs, o site, acabaria tudo.
Dvd'ler, internet siteleri, hepsi son bulacaktı.
Visita o meu site, vê as minhas planilhas, faz as contas.
İnternet sitemdeki harcama planlarıma bakarsanız... - Eyvah.
O site retirava as fotos, mas outras mais surgiam.
Sayfa kapanır ama bir başkası açılır.
E ela tem um site cheio de fotografias bastante artísticas dela.
Evet, hatta artistik pozlarının bulunduğu bir web sitesi de var.
"Para ser justa?" Para ser justa, então tu transformaste-te num site de encontros e disseste-me uma e outra vez que tu não tinhas sentimentos.
"Dürüstçe"? Dürüstçe, sen bana kaç kez dedin ki : Jim için herhangi bir duygum yok.
Eu controlo o site do News Night.
Sadece News Night'ın sitesini yönetiyorum.
O site Fotosdeboemia.
Hipstashotz sitesi.
- É um site de partilha de fotografias... estas foram carregadas por mais de 50 miúdos.
Burası bir fotoğraf paylaşım sitesi, 50'ye yakın çocuk bunları yükledi.
Então encontrei este site e a Serena concordou vir ter comigo ao Liki Tiki Lounge. Espere aí.
İnternet sitesini buldum ve Serena'yı benimle Liki Tiki Lounge'da buluşmaya ikna ettim.
Encontrei vários vídeos no site de conversas, Chefe.
Sohbet odasında birden çok kamera var, Patron.
O seu site tem pouco menos de um bilião de utilizadores.
Sitesinde yaklaşık bir milyar insan var.
- Segundo a Detective Carter, a Srtª. Morton vendeu-lhes o site de encontros dela
Dedektif Carter'ın dediğine göre Bayan Morton çöpçatanlık sitesini Friendczar'a satmış.
Sr. Reese, a Emily Morton prometeu fazer o Pierce lançar o seu site.
Bay Reese, Pierce, Emily Morton'a teknolojisini açmaya söz verdi.
Não estava no site.
- Sitede yazmıyordu.
O último sítio que pesquisaram neste computador foi da Aero Sudamerica.
Bilgisayarda son ziyaret edilen site Aero Sudamerica.
Mas o que eu sei, é que isso não irá alterar o valor do teu site.
- Bilmiyorum. Ama bunun sitenin değerini düşürmeyeceğini biliyorum.
Um fã tirou e postou isto no site de fãs do programa na noite do assassinato.
Bir hayran cinayetin olduğu gece bunu çekmiş ve Wall Street'in Eşleri hayran sitesine göndermiş.
Qualquer um que se inscrevesse no site do programa saberia, pela foto, que a Hannah estava no prédio da Margo.
İşin aslı Wall Street'in Eşleri sitesine abone olan herkes o fotoğraftan Hannah'ın, Margo'nun apartmanının önünde olduğunu anlayabilir.
Recebeu um aviso do fã site no seu telemóvel, não é?
Hayran sitesinden telefonuna mesaj geldi, değil mi?
Nos primeiros anos do século XXI, O Pirate Bay tornou-se o maior site de partilha de ficheiros do mundo.
21. yüzyılın ilk yıllarında, Pirate Bay dünyanın en büyük dosya paylaşım sitesi olur.
Em 2008, Hollywood e a indústria do entretenimento moveram um processo judicial contra os homens por trás do site.
2008'de, Hollywood ve medya endüstrisi, siteyi kuran adamlara karşı dava açtılar.
Era um site que tinha de ser desligado.
Kapatılması önem arz eden bir siteydi.
O site da polícia foi atacado na sexta-feira e, ontem à noite, o site do Governo.
Polisin web sitesine Cuma günü saldırıda bulunuldu ve dün gece de hükümet web sitesi çökertildi.
Gerir tecnicamente um site tão grande e um tracker tão grande.
Bu kadar büyük bir siteyi ve böylesine geniş bir tracker faaliyetini işler halde tutmak.
Provavelmente fizemos muito dinheiro, mas o site custa muito dinheiro também.
Muhtemelen çok para kazandık, ancak sitenin masrafları da deli gibi para demek.
Trabalhaste no site enquanto estávamos no tribunal?
Şu an mahkemede yargılanırken aynı zamanda site üzerinde çalışmıyor musunuz?
Tudo começou com o site de Gottfrid "Os soldados mais estúpidos da América".
Herşey Gottfrid'in yaptığı "Amerika'nın En Sersem Askerleri" sitesiyle başladı.
Era um site onde se podia votar de 1 a 10 em soldados americanos que morreram na primeira guerra do Iraque.
1'den 10'a kadar not verebildiğiniz bir siteydi. İlk Irak işgali sırasında ölen ABD askerleriyle ilgiliydi.
Nem o governo americano, nem ninguém achou piada ao site.
Ne ABD yönetimi ne de başka biri siteden hiç de hazzetmedi.
Tinha uma segunda linha que o deixava utilizar para o site.
Siteye kullanması için boşta duran bir hattım vardı.
Então o governo dos Estados Unidos ordenou-nos que removêssemos o site.
Yani anlayacağınız ABD yönetimi siteyi kapatmamızı emretmiş oldu.
Demos luta durante bastante tempo antes de removermos o site.
Kapatmadan önce uzunca bir süre buna karşı durduk.
A nossa política sempre foi que o site é uma página vazia que é criada pelos utilizadores.
Düsturumuz hep bu sitenin kullanıcıları tarafından oluşturulan boş bir sayfa olduğuydu.
Faço-o porque dá muito gozo administrar um site grande.
Bu işi yapıyorum çünkü böylesine büyük bir siteyi işletmek çok eğlenceli.
Mas para o Fredrik, e era com ele que lidava o propósito era fazer dele um site grande.
Ama Fredrik için, ki muhatabım genelde Fredrik'ti amaç çok büyük bir site yapmaktı.
O maior site do mundo.
Dünyanın en büyük web sitesi.
Do meu ponto de vista gostei da ideia "maior site do mundo".
Kendi açımdan bakarsam olaya, dünyanın en büyük sitesi fikrini başından beri sevdim.
- Como o site é financiado?
- Nasıl mı finanse ediliyor?
Temos anúncios no site, que geram receitas.
Sitenin kendisinde bize para kazandıran reklamlar dönüyor.
Então ele não tinha qualquer envolvimento com a administração do site.
Yani diyorsunuz ki sitenin çalıştırılmasıyla hiçbir ilgisi yok.
O procurador Roswall acusa-vos de desrespeito. já que continuaram com o site online após o veredicto.
Eyalet savcısı Roswall, davalıları mahkeme kararına rağmen karardan sonra siteyi çalıştırmaktan ve mahkemeye itaatsizlikten suçladı.
Eu conheço um website, e podemos escolher a estrela que está mesmo ao pé das "Robbies" um a oito.
Bir site biliyorum. Sekiz tane Robby'nin yakınlarına bir yerlere koyarız.
Só vos fiz ver o site.
İnternet sitenize baktım.
Há cerca de 2 meses atrás recebi um e-mail anónimo com um link direccionado ao perfil dela num site de encontros.
Yaklasik iki ay önce göndereni belirsiz bir e-posta aldim. Bir randevu sitesindeki profilinin linki vardi.
Dê uma espreitadela no site de encontros.
Site ile iletisime geç.
A conta que enviou o email ao Moran foi usada para criar o perfil no site de encontros.
Moran'a e-posta gönderilen adres randevu sitesinde hesap açmak için kullanilmis.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]