Translate.vc / португальский → турецкий / Tar
Tar перевод на турецкий
2,159 параллельный перевод
Além disso... esta é uma comunidade agrícola e se não atender em casa... minha clínica iria parecer um circo itinerante.
Ayrıca burası bir tarım şehri ve eğer ev vizitesi yapmıyor olsaydım ofisim gezici bir sirke dönerdi.
A Natasha foi apanhada, há dois anos, por aceder ilegalmente a servidores do Ministério da Agricultura.
Natasha iki yıl önce Tarım Departmanlığı'nın sunucularına izinsiz girdiği için tutuklandı.
Estou a efectuar um scan aos casos abertos.
Açık vaka dosyalarını tarıyorum.
Mas, alguém ( não ia tar a escrever sempre comp de quarto ) que por todos os índicio era algo muito especial.
Her belirtisi özel olan bir ev arkadaşı.
Deves'tar brincar.
Şaka yapıyor olmalısın.
- Perímetro seguro.
Bölgeyi tarıyoruz.
- Se pudesse...
- Sadece bir tar- -
Parece estar a digitalizar-nos.
Bizi tarıyora benziyor.
A imprensa vai rastejar em cima desta história como um bando de ratos.
Lanet medya öyküyü tarıyorlar bir fare misali.
Vou só tar aqui.
Ben şuracıktayım.
Sabemos que estes tipos são daqui. Devemos procurar quem trabalhe nos campos ou na agricultura.
Adamların yerli olduğunu biliyoruz, o yüzden tarımla uğraşanları ya da tarlada çalışanları aramalıyız.
O problema é que metade do estado é terra de cultivo.
Sorunumuz şu, Indiana'nın yarısı tarım arazisi.
Estamos a verificar as universidades da zona.
Şu an bölgedeki üniversiteleri tarıyoruz.
Elas chamaram lhe cabra mas no fundo, elas sabem que ela tem razão E elas vão entrar por aquela porta onde nos vamos tar à espera com alguma cerveja e aprovação
Annelerine "pis sürtük" deseler de kadının haklı olduğunun farkındalar ve birazdan bu kapıdan girdiklerinde ellerimizde diyet biralarımızla onlara "her türlü kabülümüzsünüz" ayağı çekeceğiz.
Um Anquilossauro, severamente debilitado pela fome, vasculha o terreno carbonizado, em busca de algo para comer.
Açlıktan ciddi bir biçimde zayıflamış bir Ankylosaurus yiyecek bir şey bulmak için kömürleşmiş araziyi tarıyor.
Metade da Megtaf anda no deserto á procura dele Margaret.
Megtaf'ın yarısı onu bulmak için çölü tarıyor, Margaret.
Isto aqui é uma comunidade agrícola.
Buranın geçim kaynağı tarım.
Ao facto de que quando o comboio passar por Findlay há uns 20 Km de terrenos abandonados.
Demek istediğim, Findlay geçidinden sonra yaklaşık 12 millik boş bir tarım alanı var.
Ela estava no seu quarto a pentear o cabelo.
Yatak odasındaydı. Saçlarını tarıyordu.
A passar nos corredores fora do elevador.
Asansörün dışındaki koridoru tarıyoruz.
E a outra foi uma definição num livro de agronomia.
Bir diğeri ise, tarım kitabındaki bir tanımdı.
Ela está a visualizar.
Etrafı tarıyor.
Estou a sondar.
Tarıyorum.
Eu estou tentando salvar o Rancho do meu pai, que está na eminência de uma bancarrota agrícola, enquanto vossemecê está, com essa sonsa, brincando aos cowboys!
Tarımsal bir çöküntünün eşiğindeki çiftliği kurtarmaya çalışıyorum. Sense bu şırfıntıyla burada evcilik oynuyorsun!
Não, nada disso.
Aman tarım, hayır.
Pois, o inspector Walt Ferris, da USDA.
Evet, Tarım Bakanlığı müfettişi Walt Ferris.
Os sistemas de defesa de longo alcance vigiam os céus.
Gökyüzünü uzun menzilli savunma sistemleri tarıyor.
O Bressler quer acabar com a fome e a sua pesquisa na agricultura oferece um acesso aberto a esse banco de dados.
Bressler açlığı bitirmek istiyor ve tarımda yaptığı araştırmalar bu konuda yeni bir yön gösteriyor.
As organizações humanitárias aplaudiram o anúncio, mas o mercado agrónomo foi apanhado de surpresa...
İnsani yardım kuruluşları duyuruyu alkışladı ancak, tarım şirketlerince sürprizle karşılandı.
Criar uma indústria agrícola para o meu povo e para os filhos e filhas do meu povo em gerações futuras.
Halkım, onların çocukları ve gelecek nesiller için bir tarım sanayii oluşturmak.
Analisando.
Tarıyorum.
Um dia destes, estava a desembaraçar o cabelo da Cecilia, quando um bocado do pente partiu-se acidentalmente e ficou nos seus seios.
Bir gün, Cecilia'nın saçlarını tarıyordum o anda tarağın bir parçası kırıldı ve göğüslerinin arasına düştü.
Em 1973, o Congresso dos EUA aprovou uma nova lei de subsídios agrícolas.
1973'te ABD kongresi yeni bir tarım ödeneğini kabul etti.
O órgão chave que traça as diretrizes nutricionais é o Departamento de Agricultura dos Estados Unidos.
Amerikalıların beslenme yönergelerini hazırlayan anahtar kurum, ABD Tarım Bakanlığı.
O Dr. David Klurfeld é cientista nutricional e chefe do Programa Nacional de Nutrição Humana, do Serviço de Investigação Agrícola dos EUA.
Doktor David Klurfeld bir beslenme uzmanı ve ABDTB Tarım Araştırma Hizmetleri'nde insan beslenmesi ulusal programı yöneticisi.
Não se trata da saúde das crianças, mas da saúde financeira dos grandes produtores agrícolas.
Bunun çocukların sağlığıyla hiç ilgisi yok. Tamamen büyük tarım sektörünün finansal sağlığıyla ilgili.
Devias de iniciar uma plantação para ter outra renda, meu.
Dostum şuraya tarım işçileri için bir barınak dikmelisin.
Eu realmente, peço desculpa de tar-mos nesta situação.
Gerçekten ama, gerçekten böyle bir durumla karşılaştığımız için çok üzgünüm.
Fi, querida, é por isso se penteia o cabelo logo após o banho.
Fi, banyodan sonra saçlarını bu yüzden tarıyoruz işte, hayatım.
- Eu estou.
- Tarıyorum.
o Neil, que está a aprender a vender equipamento agrícola em Houston.
Houston'da tarım aletleri satmayı öğrenen Neil'a...
Aluga equipamento de quinta na área onde o corpo foi encontrado.
Cesedin bulunduğu yerde tarım malzemeleri kiralıyormuş.
O computador está a analisar.
Bilgisayar şu anda tarıyor.
Estavam a grafitar o prédio frente ao beco, então o dono instalou uma câmara.
Çocuklar mekanın karşısındaki binayı tarıyorlardı. Bina sahibi kamera kurdurtmuş.
Em 57, vi ele transformar o Secretário da Agricultura em Secretário do Interior.
57'de, Tarım Bakanı'nı İçişleri Bakanı'na dönüştürdüğüne şahit oldum!
Meu Deus.
Aman Tarım!
Estamos a traçar o perfil a todos.
Her birini tek tek tarıyoruz.
Terras agrícolas em Pembroke, 40km a sul de Boston.
Pembroke'ta bir tarım arazisi. Boston'ın 40 km. güneyinde.
Deixa tar.
Ben konuşurum.
DEPARTAMENTO DE PESCA E AGRICULTURA
Balıkçılık ve Tarım Bakanlığı
Analisando...
Tarıyorum.