Translate.vc / португальский → турецкий / Teach
Teach перевод на турецкий
117 параллельный перевод
When did I teach you to stab like that?
Bunu ben ne zaman öğrettim?
Era suposto ter sido o sobrinho do Teach a levá-lo.
Teach'in kuzeni onu bırakacaktı normalde.
- Oh, well, you know, you let a young witch into your family, teach her everything that you know, only to be betrayed by her.
- Oh, iyi, bilirsin, aileniz içine genç bir cadı, bildiğiniz onu her şeyi öğretmek izin, sadece onun tarafından ihanet edilecek.
Mostrar-te-ei...
~ I'll teach you ~
A "Each One Teach One".
Herkes Birisine Öğretsin.
Each One Teach One, um momento, por favor.
Herkes Birisine Öğretsin, bekleyin lütfen.
Each One Teach One, um momento.
Herkes Birisine Öğretsin, bekleyin.
Uma amiga da minha mãe falou-me na Each One Teach One, por isso... vim até aqui para manter-me fora de sarilhos.
Bir dostum Herkes Birisine Öğretsin'den bahsetti. Bu yüzden buraya beladan uzak durmak için geldim.
Each One Teach One...
Herkes Birisine Öğretsin?
As pessoas... da Each One Teach One. ligaram-me...
Herkes Birisine Öğretsin'den insanlar beni aradılar.
- Sim. - Chamam-lhe a luz de Teach.
- Teach'in Işığı denir ona.
O Capitão Teach, o pirata, jurou que condenaria os inimigos a um fogo eterno.
Kaptan Teach bir korsandı. Düşmanlarını ebedi bir ateşin içine atacağına yemin etti.
Ofereceram-lhe um papel no filme Yo Teach...!
Nihayetinde, Hocam'da rol alması için teklif götürdüler.
Eu estive no Yo Teach...!
Ben de Hocam'dan rol kaptım. Günümü gün ediyorum.
Yo Teach...! não presta.
Hocam çok boktan bir dizi.
Ele vai ficar tão ciumento de eu estar numa de Yo Teach...! Entendes?
Hocam'da yer alacağım için gözü kalacak bende.
Não quero alinhar nessa do Yo Teach...!
Hocam'da yer almak istemiyorum!
- Nothin' Nothin'you can teach me - That I can't learn
* Çünkü bana hiç, hiç * * hiçbir şey öğretemezsin * * benim öğrenemeyeceğim * * öğrenemeyeceğim *
Liguei à Mrs. McKnight da "Each One Teach One", escola de ensino alternativo.
Each One Teach One'dan Bayan McKnigh ı aradım.
Mrs. McKnight, "Each One Teach One"...
Bayan McKnight. Each One Teach One.
"Each One Teach One", aguarde, por favor.
Each One Teach One, bekleyin, lütfen.
"Each One Teach One".
Each One Teach One.
Espera, querida. "Each One Teach One", aguarde.
Each One Teach One, bekleyin.
Falaram-me da "Each One Teach One", por isso... Vim para cá para ficar longe dos sarilhos.
Kankam Each One Teach One'dan bahsetti bana ben de beladan uzak durmak için buraya geldim.
"Each One Teach ( ensinar ) One"?
Each One... Teach One mı?
O meu avô ouviu-nos, ele e o Teach discutiram.
Biliyor musun? Dedem bizi duydu. Onunla Teach atıştılar.
Depois o Teach fez o que fez e a casa ardeu.
Daha sonra Teach yaptığını yaptı ve ev yandı.
Já lhe disse que foi do Teach.
Dedim ya, Teach'in fikriydi.
Foi o Teach!
Teach.
O Teach... O Teach apareceu e... só soube o que ele fez quando ele me disse.
Teach dışarı çıktı o bana söyleyinceye kadar ne yaptığını bile bilmiyordum.
O Teach disse-o no julgamento.
Teach bunu doğruladı, dostum.
O Teach estava passado, não parava de berrar comigo. "Temos de fazer qualquer coisa, tens de me ajudar, temos de resolver isto!"
Teach duvarları tekmeliyordu bana " Bir şey yapmalıyız bana yardım etmelisin.
O pirata que todos os piratas temem.
Edward Teach, bütün korsanların korktuğu korsan.
Edward Teach!
Edward Teach!
Dá uma espreitadela, Edward Teach.
Arkana bak, Edward Teach.
Capitão Teach, ela está a morrer.
Kaptan Teach. O ölüyor.
Come on teacher teach me
"Hadi hoca" "öğret bana"
So run me round the bases, put me through my paces, and teach me all the things a slugger's lover should know
Hadi o zaman beni koşturun oyunun temposuna sokun ve sert oyuncunun aşığı nasıl olunur bana öğretin.
Here's a lesson they should teach in school when a girl gets curvy and the boys all drool if math and science just ain't you style just give that teacher a wink and a smile for a passing grade you won't have to wait
İşte okulda öğrenilmesi gereken bir ders kızın kıvrımları biçimlendiğinde, erkeğin salyası akar. Eğer matematik ve fen tarzın değilse öğretmene göz kırp ve gülümse iyi not almak için beklemeyeceksin.
there's a lesson they should teach in school when a girl gets curvy and the boys all drool if math and science just ain't your style just give that teacher a wink and a smile for a passing grade you won't have to wait
İşte okulda öğrenilmesi gereken bir ders kızın kıvrımları biçimlendiğinde, erkeğin salyası akar. Eğer matematik ve fen tarzın değilse öğretmene göz kırp ve gülümse iyi not almak için beklemeyeceksin.
Ensina aquela psicopata, rapaz.
Oh, teach that psycho bitch, you cunt.
És o capitão agora que o Teach morreu, não és?
Teach öldüğüne göre artık kaptan sensin öyle mi?
É um navio de guerra e aproxima-se a partir da última posição conhecida do Capitão Teach.
O bir savaş gemisi ve Kaptan Teach'in..... görüldüğü son noktadan yaklaşıyor.
Se fosse o Teach a regressar, não teria o estandarte içado durante a aproximação?
Teach olsaydı..... yaklaştığında sancağını çekmiş olmaz mıydı?
Então, pelo menos é pouco provável que o Capitão Teach tenha apanhado a chalupa do Governador antes de regressar.
Yani Kaptan Teach'in.. .. valinin gemisini ele geçirmiş olma olasığı düşük.
A Mrs. McKnight da Each One Teach One, encontra-se no 11º andar do Hotel Theresa, na Rua 125.
Bayan McKnight. Herkes Birisine Öğretsin. Adresi ;
- Na Each One Teach One.
Herkes Birisine Öğretsin.
Tu não és a "Miss Teach", pois não? - Não.
Bi sorun yok di mi?
As pessoas da "Each One Teach One" telefonaram-me
Şu görevliler...
e disseram-me que a minha filha escrevia poemas. Por acaso, eu tenho... Espere...
Each One Teach One görevlileri beni aradılar ve dediler ki bebeğim şiirler yazıyormuş.
Edward Teach, o "Barba Negra".
Karasakal.