Translate.vc / португальский → турецкий / Teatro
Teatro перевод на турецкий
4,455 параллельный перевод
Como o nosso professor de teatro do oitavo ano, lembras-te?
Sekizinci sınıftaki tiyatro öğretmenimiz gibi, hatırladın mı?
Pensámos que podia ser interessante tentar um episódio onde fosse como se estivéssemos a ver uma peça de teatro.
Tiyatro oyunu gibi bir bölüm izlemenin ilginç olacağını düşündük.
Mas acho que é um teatro para impressionar as damas.
Bence hepsi hanımları etkilemek için bir numara.
- Era da companhia de teatro.
- Tiyatro grubundan aradılar.
Em 15 de março de 44 a.C., César adentrou no Teatro de Pompeia onde o senado se reunia naquele dia.
MÖ 15 Mart 44'de Sezar senatonun toplandığı gün senatonun toplandığı yere, Pompey Tiyatrosu'na, girdi.
E se recusarem, ela não terá escolha, a não ser revelar o teu caso com o professor de teatro.
Eğer reddederseniz, drama öğretmeninizle ilişkiniz olduğunu açıklamaktan başka şansı kalmaz.
10 dias após Richmond, Lincoln foi ao teatro em Washington.
Richmond'dan on gün sonra Lincoln, Washington'da tiyatroya gitti.
Mandarei Garcia pesquisar por donos de teatro e marionetistas na área. Está bem.
Garcia'yı arayayım, bu bölgedeki kukla oynatıcıları araştırsın.
O ultimo conhecido foi uma prédio em Pine Street, costumava ser o teatro de seu pai.
Adresi var mı? Bilinen son adresi Pine Sokağında, babasının tiyatrosunda.
Então, sem delongas, o Teatro Rain orgulhosamente continua a grande tradição nessa apresentação especial de matinê de "O Roubo".
Daha fazla konuşmadan Rain Tiyatro gururla eski bir geleneği devam ettiriyor ve size çok özel bir matinede adı "Soygun" olan çok özel bir oyunu sunuyor.
Se o roubo que matou seu pai aconteceu no teatro...
Eğer babası tiyatroda öldürüldüyse...
Um teatro na Rotunda. E... pilha de feno.
Köşeye bir tiyatro ve saman yığını.
E o meu próximo alter-ego é o Nelson, uma rainha do teatro iludida!
Ve bir sonraki kişiliğim Nelson olacak, kendini kandıran tiyatro kraliçesi.
O Presidente foi alvejado no Teatro Ford!
Başkan Ford Tiyatrosu'nda vuruldu!
O Woody comprou um teatro para o Mark em Pontiac.
Woody, Mark'a Pontiac'ta bir tiyatro satın aldı.
Eu apareço para o ensaio, e olho para este vasto, este belo, enorme, teatro ao ar livre.
Prova için sahneye çıktım ve bu muhteşemliğe baktım, bu güzel bu muazzam, açık hava sahnesine.
o Teatro Chinês.
Çin Tiyatrosu.
Muito teatro.
Tiyatrodan başka bir şey yok.
Tinha 9 anos quando roubei o Teatro Palácio com um taco de basebol.
Palace Tiyatrosunu beyzbol sopası ile soyduğumda daha dokuz yaşındaydım.
Usov, estou nesse momento entrando no teatro.
Usov, oyuna gidiyorum.
Porque necessitaria desse lugar Quando tenho este teatro verdadeiro?
Bu sahnede gerçeğini yaşıyorken niçin sizin sahte sözlerinize ihtiyacım olsun ki? Pekala.
mas... Se comesse Tantas como voce,... Não vou conseguir dançar no teatro
Fakat eğer senin kadar yersem sahnede dans etmemin imkanı olmaz.
Vamos ao teatro?
Haydi tiyatro salonuna gidelim.
Sim, mas não perturbe ninguém E não saia do teatro, de acordo?
Kimseyi rahatsız etmemek şartıyla, evet. Binadan dışarı da çıkma, tamam mı?
A minha filha está no teatro.
Kızım tiyatro salonunda.
Mãe, mãe, o homem do teatro se perdeu de novo.
Anne. Sahnedeki adam yine kayboldu.
No teatro, não há ciúmes.
Tiyatro da kıskançlık yoktur.
Não se consegue ver nada para o teatro.
Tiyatro görüntüsüyle alakası bile yok.
Ninguém sai do teatro.
Pekâlâ, hiç kimse buradan ayrılmayacak.
Fuller, encontra-te comigo em frente ao teatro e traz o monitor.
Fuller, takip cihazını getir ve benimle ön tarafta buluş.
O teatro interessa muito à minha mulher.
Tiyatro karımın ebedî ilgisidir.
- Que belo teatro que construiu.
- Ne güzel bir tiyatro inşa etmişsiniz!
Perdemo-la para o Haymarket ou para o Teatro Phoenix? O Haymarket.
- Onu Haymarket'e mi yoksa Phoenix Tiyatrosu'na mı kaybettik?
O nosso teatro ainda não está completo.
Küçük tiyatromuz henüz tamamlanmadı.
É um prazer ter o seu encanto no nosso teatro.
Tiyatromuzu şereflendirmeniz bizim için daima zevktir.
E este é o famoso teatro de Michigan.
Burası da meşhur Michigan Tiyatrosu.
Nada disso. Fazia teatro musical, por isso era venerado.
Müzikalde oynamıştım, aslında bayağı saygı duyarlardı bana.
Para que é este teatro todo?
Bu telaş niye?
Acho que assim pode ajudar-nos a evitar todo esse teatro de merda de mãe e filha que tu não consegues se livrar.
Sarsıntılı olan anne kız ilişkisi içerisinde normalmiş gibi davranmaktan kaçınmamız gerektiğini düşündüm.
Em filmes, séries, peças de teatro de escola, teatro alternativo na Austrália Ocidental.
Hiçbir filmde, dizide, okul piyesinde veya Batı Avustralya'daki bir fransız tiyatrosunda.
916.659 ) } Isto parece-te um clube de teatro?
Bu da ne? Komedi saati mi?
Eles organizaram todo esse teatro de jantar, Para fingir que está tudo bem, mas na verdade estão apavorados que eles vão ter netos castanhos.
Yemek organize ediyorlar, çok sakinlermiş gibi yapıyorlar ama aslına bakarsan, bej renkli torunları olmasından çok korkuyorlar.
Quando a tua mãe acordar, dizes-lhe que estou no teatro?
Annen kalktığında tiyatroda olduğumu söyler misin?
Posso levar-te para o meu estabelecimento. É um teatro.
Seni çalıştığım yere götürebilirim, tiyatroya yani.
Quero-te amanhã de manhã no teatro para ensaiar.
Yarın sabah seni tiyatroda istiyorum.
Directamente do Teatro de Zigfeld.
Doğrudan "Zigfield" tiyatrosundan!
Não a levei ao teatro.
Onu tiyatroya bile getirmemiştim.
Isto é um teatro profissional.
Burası profesyonel bir tiyatro.
- Sabes, eu sou dono do teatro.
- Tiyatronun bana ait olduğunu biliyorsundur.
A negociação é um teatro.
Pazarlıklar bir tiyatroydu.
A culpa não é só minha, ele é actor de teatro.
Onun tam 10... O bir tiyatrocu.