Translate.vc / португальский → турецкий / Tomás
Tomás перевод на турецкий
2,425 параллельный перевод
Tomás, é a avó.
Tomas, ben büyükannen.
Tomas conta dos reféns, por favor. Vamos!
- Rehinelere bakar mısın lütfen?
Porque tomas Xanax?
Neden Xanax alıyorsun?
O que tomas?
- Sen ne alıyorsun?
Para que os tomas?
Neden alıyorsun peki?
Com que frequência tomas banho?
Ne sıklıkta banyo yapıyorsun?
Tomas conta de tudo, não deixas nada para os outros fazerem.
Genelde her şeyle sen ilgileniyorsun, başka kimseye fırsat bırakmıyorsun.
Se queres alguma coisa, tu a tomas.
Hayattan bir şey istiyorsan kendin elde etmelisin.
Como contar a minha viagem se cada detalhe te magoa e tomas tudo como um insulto?
Her şey seni bu kadar kolay üzüyorken gezi hakkında nasıl konuşabilirim?
Por que não tomas um pequeno-almoço, querido?
Kahvaltı edersin, tamam mı canım?
Eu... estou atrás de ti na aula de educação civica. Chegas sempre ao toque, porque tens aulas de ginástica antes e depois tomas banho.
Arkanda oturuyorum senin
Se não tomas cuidado contigo, não te deixo jogar mais.
Eğer kendine dikkat edemiyorsan artık oynaman yasak.
Já és adulta. Tomas as tuas decisões e dizes que esperas que ela te apoie.
Kendi kararlarını kendin verirsin, ve sonra onun da desteklemesini umarsın.
Ou tomas uma decisão, ou deixas-me em paz.
Ya bir karar ver, ya da beni rahatsız etme.
Quem vai salvar-te a vida enquanto tomas decisões?
Sen o kararlarını verirken kim hayatını kurtaracak?
Sadie, agradeço a tua preocupação mas tu tomas conta das doações ao terceiro mundo e eu tomo conta dos negócios.
Sadie, tavsiyenin kıymetini biliyorum ; fakat nasıl sen sosyal yardımlarla ilgileniyorsan ben de iş kısmından sorumlu durumdayım.
Deixando apenas o Tomas Molinez.
Bu da sadece Tomas Molinez kaldı demek.
Parece que encontramos o nosso tipo. Tomas Molinez.
Failimizi bulduk gibi.
Foi empregado da Riverton, Marx e Flegel,
Tomas Molinez. Riverton, Marx ve Flegel'de yeminli mali müşavir olarak çalışmışsın.
Era você que estava com a faca, e, se eu fosse a si, Tomas, fazia um acordo...
Bıçağı tutan tek kişi sensin. O yüzden, yerinde olsam Tomas kendimle bir anlaşma yapardım.
Os dois tipos que ajudaram o Tomas Molinez no assassinato, são de Brime.
Tomas Molinez'e cinayet için yardım eden iki şahıs ikisi de Brime ilçesinden.
Sim, Tomas Martinez, e a morada.
Evet, Tomas Martinez. Adresi de var.
Tomas Martinez, 1,79m, 80kg.
Tomas Martinez, 1.73, 79 kilo.
UMA NOVELA DE TOMAS MARINO
TOMAS MARINO'NUN ROMANI
Tomas Marino, o escritor, o neto da Rosa.
Tomas Marino, yazar, Rosa'nın torunu.
Olha, Tomas, este sitio não é como na cidade.
Bak Tomas, burası şehre benzemez.
Tomas, que alegria ver-te, rapaz!
Tomas, seni gördüğüme sevindim!
Tomas, para dizer a verdade tive que sair uns dias de Madrid.
Açıkçası, birkaç günlüğüne Madrid'den uzaklaşmam gerekiyordu.
Vita procura o Tomas.
Tomas'ı bul.
Onde está o Tomas, Vito?
Nerede o?
Busca o Tomas?
Tomas'ı bul!
É o cão do Tomas. Encontrei-o perdido por aí.
Etrafta dolaşırken buldum.
Tomas...
Tomes.
- Tomas!
- Tomes!
- Tomas, não te ouço.
- Seni duyamıyorum.
- Acalma-te, Tomas!
- Sakin ol!
Demos-lhe um dedo do Tomas e ele comeu-o.
Ona Tomes'ın parmağını verdik ve yedi.
E Mario e Tomas estão bem e não vão dizer nada, certo?
Mario ve Tomes da kimseye bir şey söylemeyecekler, öyle değil mi?
Tomas, chega aqui.
Tomes, gel buraya.
O que se passa, Tomas?
Ne oldu?
- E o Tomas?
- Tomas ne olacak?
E o Tomas? Onde está o Tomas?
Tomas nerede?
Tomas?
Tomas?
O Tomas está vivo!
Tomas yaşıyor!
Tomas, agarra-te!
Tomas, dayan!
Tomas, já te tenho!
Tuttum seni!
Tomas, disseram-me que nunca mais voltava a jogar futebol, pelo menos como guarda-redes.
Tomas, bir daha hiç futbol oynayamayacakmışım. En azından kaleci olarak.
Obrigado, Tomas.
Teşekkürler Tomas.
Tomas, podes soltar-nos. Nós não estamos infectados.
Tomas, bizi çözebilirsin, biz etkilenmemişiz.
Tomas!
Tomas!
Vá lá, Tomas. Eu já fiz essa partida.
Hadi ama, bu şakayı ben zaten yapmıştım!