Translate.vc / португальский → турецкий / Tory
Tory перевод на турецкий
244 параллельный перевод
Ele é da maçonaria e aspirante a membro do Parlamento pelos Tory.
O bir Mason ve bir Tory milletvekili.
Outro Tory, Leo Amery, reclamava uma guerra mais dura. Porque não bombardear a Alemanha?
Bir başka muhafazakar parlementer Leo Amery daha agresif tutum içindeydi. "Neden Almanya'yı bombalamıyoruz ki?"
O Capitão Lindsay, um Tory, foi falar com o líder da oposição trabalhista.
Muhafazakar Yüzbaşı Lindsay, rakip İşçi Partisi'nin lideriyle görüştü.
Sempre fui Tory, sempre, sempre.
Ömrüm boyu muhafazakardım, ömrüm, ömrüm.
Votem em Pestell e mantenham os Tories de fora.
Oylarınız Pestell'e, Tory'ler dışarı.
não tenho medo de nada.
- Hiçbir şeyden korkmam Pekâlâ, Tory...
O pior já passou
Sabaha çıkacak. İyi tarafından bak Tory. En kötüsünü atlattın.
Aquilo parecia-te um duende?
Tory, sence o şey bir Leprikan mıydı?
Estou na quinta O ´ Grady.
Ben Tory Reding, O'Grady çiftliğinden arıyorum.
Uma mulher telefonou dizendo que havia uma emergência.
Tory adında bir bayandan. Acil durummuş. Hemen git.
Doí-me a orelha.
Kulağım çok acıyor Tory.
Ora, cresça, Tory!
Büyü artık Tory.
Troy, Mac Parker.
Tory, Mac Parker.
Teremos a Tory com o bouquet.
Tory elinde buketiyle bekliyor.
Irene, Cheryl, parem de correr.
Tory, Cheryl ortalıkta koşuşturmayın.
Marianne, se eu soubesse que estavas tão faminta por conversas políticas, tinha embrulhado e enviado pelo correio para tua casa um Tory ( membro do partido ), para tu gritares com ele.
Marianne, siyasal muhabbete bu kadar aç olduğunu bilseydim bir Tory'yi pakete sarıp bağırman için evine postayla gönderirdim.
Lloyd George está em coligação com os fanáticos leais à Coroa.
Lloyd George orada fanatik Tory'lerle koalisyonda.
Sabias que, debaixo do bastardo do Tories, sete por cento do país actualmente possui 84 % da riqueza?
Bunu biliyor muydun, Alçak Tory * lerin döneminde ülkenin % 70 i, şu an ülkenin % 84 lik bir servetine sahip.
Tory, muito bem, vamos fazer as tuas malas.
Tory? Tamam. Haydi bavulunu hazırlayalım.
Tori, vais precisar de levar o teu saco cama.
Tory, uyku tulumunu koymamız lazım.
- Reza, Tory.
- Dök içini, Tory. - Dök içini.
- Obrigada, Tory.
- Teşekkür ederim Tory.
Perdoa a minha linguagem, Tory.
Özür dilerim... dilimi tutamadım, Tory. Pardon.
Disse que agiu em conluio com a sua mandatária, a Tory Foster.
Kampanya müdürünüz Tory Foster ile danışıklı olarak yaptığını söyledi.
O Saul disse que a Tory o contactou há alguns dias.
Saul, kendisi ile birkaç gün önce irtibata geçtiğini söyledi.
Eu dei luz verde à Tory.
Tory'ye ben onay verdim.
Vou ser sincera contigo, Tory, pensei nisso algumas vezes, mas ainda aqui estou e há muito para fazer, por isso...
Ve samimi olmam gerekirse, Tori, bunu bir kaç kez düşündüm. Ama hayır, halen buradayım. Yapılacak çok fazla şey var.
Devias tentar o Tory. Na Pacific?
Pasifik Caddesi'ndeki Tori'ye bakabilirsin.
Tory, já te disse.
Tory, sana söyledim.
- É uma grande ideia, Tory!
- Bu harika bir fikir, Tory!
Ei, Tory.
Hey, Tory.
Tory, ninguém se importa.
Tory, kimin umurunda.
Tory, o que estás a fazer?
Tory, ne yapıyorsun?
- Diz-lhe, Tory.
- Söyle O'na, Tory.
Oh, é a Tory.
Oh, bu Tory.
- Tory, diga à Laura que agradeço...
Tory, Laura'ya ona ne kadar teşekkür etsem az...
Tory, venha ver isto.
Tory, gel şuna bir bak.
Obrigada, Tory, e muito obrigada, tenente.
Teşekkür ederim, Tory. - Sizde de teşekkür ederim, Teğmen.
Estou na Tory Burch a ver ponchos.
Tory Burch'te pançolara bakıyor olacağım.
Vou ter com a Tory.
Tory'le buluşmaya.
O Cade e a Tory sentados numa árv ore
Cade ve Tory bir ağaçta oturuyor
Tory?
Tory?
Tory.
Tory.
- Não, Tory.
- Hayır, Tory.
Tory, quero apresentar-te um empreiteiro que também é o recém-eleito presidente da Câmara de Progress, Carolina do Norte,
Tory, seni iyi bir yerli müteahhitle tanıştırayım. Aynı zamanda Kuzey Carolina, Progress'in yeni seçilmiş belediye başkanı olur.
Bons olhos te vejam, Tory.
Seni görmek güzel, Tory.
Essa não pode ser a Tory Bodeen.
Bu Tory Bodeen olamaz.
A Tory vem cansada da viagem e temos de ir comer qualquer coisa.
Tory uzun yoldan geldi, karnını doyurmalıyım.
Ouvimos gritar.
Tory, çığlıklarını duyduk!
São como o partido Tory em forma de mulher com uniformes e algemas.
kanunu uyguluyorlar ve emir veriyorlar. Üniformaları ve kelepçeleri olan kız...
- Tory.
- Tory.