Translate.vc / португальский → турецкий / Transit
Transit перевод на турецкий
147 параллельный перевод
Sic transit gloria mundi.
- Teşekkür ederim efendim. Bu akşam bel ağrımız nasıl efendim?
A campanha contra a empresa de transporte.
Inquirer'in "Public Transit Şirketi" ne karşı yürüttüğü kampanya.
Charles, devo lhe lembrar de um fato que esqueceu... você é um dos maiores acionistas da Empresa de Transporte Público!
Unuttuğunuz bir gerçeği hatırlatmalıyım. Public Transit'in en büyük hissedarlarından birisiniz.
Como Charles Kane, que tem 82.364 ações preferenciais... conheço as minhas posses, eu concordo com você.
Public Transit'in 82.364 hissesinin sahibi Charles Foster Kane olarak... Görüyorsunuz, sahip olduklarım hakkında bir fikrim var. Sizi tüm kalbimle anlıyorum.
Livre-trânsitos assinados pelo general DeGaulle.
General de Gaulle'un imzaladığı transit geçiş mektupları.
Ouvi dizer que os correios alemães traziam livre-trânsitos.
Alman kuryelerde, transit geçiş mektupları olduğu söyleniyor.
Desconfio que o Ugarte deve ter deixado os livre-trânsitos com o Sr. Blaine.
Ugarte'nın transit geçiş belgelerini Blaine'e bırakmasından şüphelendim.
Ouviu falar no Sr. Ugarte e nos livre-trânsitos?
Transit mektuplarını duydun mu?
Rick, você tem esses livre-trânsitos?
Rick, transit mektuplar sende mi?
A tua visita inesperada não estará ligada, por acaso, com os livre-trânsitos?
Ziyaretinin nedeni, şans eseri transit mektupları değil miymiş?
Vão surgir aí dois livre-trânsitos para o avião de Lisboa.
Lizbon'a iki transit mektubu vardı.
O meu livre-trânsito?
Transit mektuplarım mı?
Major Diepel, queira explicar a Operação Trânsito ao Coronel.
Binbaşı Diepel, albaya Transit Operasyonunu anlatın.
Operação Trânsito lançou pára-quedas atrás das linhas inimigas.
Transit Operasyonu düşman cephesine indi.
O que está fazendo? "Sic transit gloria mundi."
Sic transit gloria mundi.
- Estabilize-a. Tenho as coordenadas dela, mas ficou suspensa em trânsito.
Koordinatları elimde fakat transit durumunda.
Ela veio pelos passaportes.
Transit geçiş evrakları için gelmişti.
Estamos em trânsito, os três, percebe?
Biz buradan transit geçiyoruz, anladın mı?
Neste caso, os regulamentos permitem-lhe apenas um visto de trânsito.
Bu nedenle, yönetmeliğe göre, sadece transit vize alabilirsiniz.
Visto de trânsito! Sim.
- Transit vize.
In pecunium, sic transit gloria.
In pecunium, sic transit gloria.
"Sic transit gloria lesbie"
Sic transit Gloria lesbie!
Eu, em conjunto com meu parceiro detetive Jim McHugh, somos coordenadores de prevenção ao crime do Departamento de Polícia de Trânsito de NY.
Ben, tesadüfen partnerimle Detektif Jim McHugh, suç önleme koordinatörleri, New York Şehri için Transit Polis Departmanı.
Esse é o sistema de transporte.
Iz : Bu transit sistem.
É o meu dinheiro, que está a deixar de ir para me fornecerem um transporte bom, seguro e rápido.
Benim param beni iyi bir şekilde güvenli, sağlama alarak, hızlı transit yaparak yönlendirir.
Muita gente estava criticando a autoridade da empresa, E queriamos mostrar-lhes que podiamos fazer algo.
İnsanların çoğu transit yetkinin yenildiğini düşünüyor, biz onlara neler yapabileceğimizi göstermek istiyoruz.
- Estou estacionado no Estado-maior.
Ya sen? - Transit geçiyorum.
Transitório ou residente?
Transit misiniz, kalıcı mı?
Os polícias de trânsito ficam fulos quando agimos no seu território.
Müdahale edersem Transit polisi bundan rahatsız olabilir.
É o "Soul Mass Transit System".
Bu Ruh Toplu Taşıma Sissstemiiii.
Tahna, eu pus-me em risco por ti.
Transit Yardım Merkezini çalıştıran Mr Zayra'yı tanıyor musun? Tanışmıştık.
Herb Stempel foi trabalhar para o Departamento de Tráfego de Nova lorque.
" Herbert Stempel New York transit departmanında... çalışmaya başladı.
Umas zebras fecharam a via rápida há uma hora.
Bir saat önce bir grup zebra transit karayolunu kapattı.
Embora a maior parte deles estejam a caminho de mundos distantes... outros vivem e trabalham mesmo aqui.
Bunların çoğu uzak gezegenlere transit geçiş yapsa da pek çok kişi burada yaşamak ve çalışmak için geliyor.
Cartão UHC. Ou dos transportes.
Transit geçiş kartı.
Vão emitir um cartão de transporte e algumas fichas de crédito dentro de horas.
Birkaç saat içinde bir transit geçiş kartı ve birkaç kredi çipi gönderecekler. Buraya göndermelerini söyledim.
Gostaríamos de permissão para atravessar seu espaço.
Uzayınızdan, transit olarak geçmek istiyoruz.
Eu estava a ver os seus papeis de circulação e reparei no nome do Centauri que os aprovou.
Ama transit evraklarını kontrol ederken bazılarının bir Centauri tarafından imzalandığını gördüm.
Nós constatamos que os papeis de circulação vieram do seu escritório em Minbar.
Transit evraklarının Minbar'daki büronuzdan geldiğini öğrendik.
"chamado Templehopf," "com uma sala acolhedora."
"Templehof olarak bilinen bu yerin sakin bir transit salonu vardır."
Sic transit gloria...
"Sic transit gloria."
Sic transit gloria.
Sic transit gloria. ( İhtişam geçicidir. )
Faz as nossas ofertas à Autoridade do Trânsito.
Transit otoriteleri için sunumlarımızı hazırlıyor.
Um trabalhador da Metropolitan Community Transit morreu e um polícia está em coma após um ataque antes do amanhecer nos Estaleiros de Sunnyside em Queens.
Sunnyside onarım alanında gerçekleşen saldırı sonucu bir belediye çalışanı öldü ve bir polis memuru da komada.
Gorwitz trabalhava para a M. C. T. há 14 anos.
Gorwitz 14 yıldır Transit için çalışıyordu.
Diz que está em viagem de Buenos Aires para Londres.
Buenos Aires'den Londra'ya gelirken transit geçiyormuş.
A Rapid Transit Commission de Taipei perdeu o processo que tinha interposto contra a Matra...
Taipei Hızlı Araç Komisyonu.. .. Fransız şirketi Matra'ya karşı açtığı davayı kaybetti.
E a perturbação causada pela facção... Foi classificada como uma ameaça à segurança pública de classe Mercury.
Transit geçiş bölgesini dağıtmaları, Mercury derecesinde alarma neden oldu.
- Glass Transit, ao seu dispôr.
- Glass Transit.
O pai, empregado da Philadephia Transit, morreu em 1916.
Babası Philadelphia Tramvay şirketinde çalışmış.
Ainda não, Capitão!
Transit geçeceğiz... üstlerinden!