Translate.vc / португальский → турецкий / Turner
Turner перевод на турецкий
2,281 параллельный перевод
Com licença, Dr. Wallace, temos de preparar o recluso.
Affedersiniz, Dr. Turner.
"A história da Dra. Turner é hipnotizante e instrutiva e um feito extraordinário para uma autora estreante."
"Dr. Turner'ın hikâyesi, yeni bir yazar için bir anda büyüleyici, eğitici ve kayda değer başarı elde etti."
Vamos ver o "Post". " No seu primeiro livro, Violet Turner deixa-nos entrar na vida dela com uma admirável gentileza.
Bu da "Post" tan. " Violet Turner, ilk kitabında kayda değer bir açık yüreklilikle hayatına girmemize izin verdi.
A Dra. Turner preocupa-se mais consigo própria do que com os pacientes.
Dr. Turner, tedavi edici yönünden çok bencil tarafını ortaya çıkarmış.
Há um padrão claro de narcisismo na terapia de Violet Turner.
" Violet Turner tipi terapide açık bir narsistlik örneği sergileniyor.
- Sou a Dra. Violet Turner.
- Ben Dr. Violet Turner'ım.
A Dra. Turner achou que era importante que a Katie entendesse a perda do bebé antes da intervenção.
Dr. Turner, ameliyat öncesi Katie'nin bebeğini kaybetme düşüncesini tam olarak idrak etmesi gerektiğini hissetti.
E de que forma é que a Dra. Turner o fez?
Dr. Turner onu nasıl sakinleştirdi?
E como é que sabe exactamente o que foi dito durante a sessão de terapia da Katie com a Dra. Turner?
Katie'nin seanslarında, Dr. Turner'la tam olarak ne konuştuklarını nereden biliyorsun?
A Dra. Turner costuma partilhar pormenores pessoais dos doentes dela, mesmo quando o Dr. Wilder não é médico deles?
Hastalarını tedavi etmediğinizde bile Dr. Turner, hastalarının kişisel detaylarını sizinle hiç paylaştı mı?
Pode, por favor, enumerar os nomes dos outros pacientes sobre os quais a Dra. Turner partilhou tais informações pessoais?
Dr. Turner'ın kişisel bilgilerini sizinle paylaştığı hastaların isim listesini çıkarabilir misiniz?
Fazer uma investigação é uma coisa, mas insinuar que a Dra. Turner não é profissional...
- Tabii ki bağlar. - Soruşturma farklı, Dr. Turner'ın tamamıyla profesyonellikten yoksun olduğunu ima etmek...
Estamos preocupados com o profissionalismo da clínica em geral, e pode estender-se a outros que não a Dra. Turner.
Biz, Oceanside Wellness'in profesyonellikten yoksun olduğundan endişe ediyoruz. Bu soruşturma Dr. Turner'ın ötesine uzayabilir.
Mas para já, é nela que estamos concentrados, sobretudo na partilha de informações privilegiadas no seu livro.
Ama şimdilik Dr. Turner'a konsantre oluyoruz. Özellikle olası ayrıcalıklı bilgileri paylaşmak...
Sou a Violet Turner.
Ben Violet Turner'ım.
Muito bem, repito, isto não tem que ver com a Dra. Turner.
Bir daha söylüyorum, bu Dr. Turner'la ilgili değil.
Síndrome de Turner?
Turner Sendromu?
Cooper!
- Merhaba. Kendisi Dr. Violet Turner.
Olá, sou o Dr. Cooper Freedman. Esta é a Dra. Violet Turner.
Eskiden Betsey'in babasıyla aynı yerde çalışıyorduk.
E a avaliar pela nossa análise aos ficheiros da Dra. Turner, temos muito com que trabalhar.
Dr. Turner'ın kayıtlarından sizi dava edecek bir şeyler buluruz. - Biraz iş yükü olur ama.
Sinal de Grey Turner.
Grey Turner belirtisi.
Chefe Johnson, o Greg e a Malin Turner.
Şef Johnson, Greg ve Malin Turner.
Esta é a Cassidy Turner, a minha chefe conselheira técnica.
Bu Cassidy Turner, kıdemli teknik danışmanım.
Will... podias por favor... levar a Sra. Turner e a sua equipa ao laboratório de pesquisa?
Will, Bayan Turner ve ekibini araştırma laboratuarına götürür müsün lütfen?
Tive de desenterrar fantasmas do passado do juiz Turner para conseguir estas quatro semanas.
Yargıç Turner'ın kirli çamaşırlarından faydalandım sana bu 4 haftayı vermek için.
O meu nome é Violet Turner.
Ben, Violet Turner.
Com licença, é a Drª. Violet Turner?
Affedersiniz, Doktor Violet Turner siz misiniz?
Turner como bode expiatório.
Dr. Turner'ı zaten günah keçisi olarak onlara sundun.
Violet Turner, certo?
Dr. Violet Turner, değil mi?
O Nat Turner foi ensinado a ler.
Nat Turner'a da okumayı öğretmişlerdi.
Lida com o gerente de negócios, um Drew Turner.
İşlerini müdürü Drew Turner hallediyormuş.
Acontece que o Turner tem uma procuração, toda a documentação necessária para abrir uma conta.
Hesap açılması için gerekenler Turner'ın aldığı vekaletname ile halledilmiş.
- Drew Turner.
Drew Turner.
Drew Turner.
Drew Turner.
O corretor disse que recebeu uma chamada de Drew Turner, a bela e sensual contabilista, na semana passada, a autorizar a transferência para a Costa Rica da conta do Kaplan.
Komisyoncu, geçen hafta seksi muhasebeci Drew Turner'in aradığını söyledi. Kaplan'ın hesabından Kostarika'ya para transfer etmiş.
A transacção foi iniciada pela gerente de negócios do Kaplan, Drew Turner.
İşlem, Kaplan'ın müdürü Drew Turner tarafından yapılmış.
Dissemos-lhe que Drew Turner é uma mulher, não dissemos?
Drew'in kadın olduğunu söylemiş miydik?
A Turner não veio fazer o retrato robot com a Abby.
Turner, Abby'e eşkal vermeye gelmedi.
A finada Sra. Turner não cometeu suicídio.
Bayan Turner intihar etmemiş.
A Sra. Turner foi asfixiada, e depois pendurada para fazer parecer que tinha sido suicídio.
Bayan Turner boğularak öldürülmüş. Sonra da intihar süsü vermek için iple asılmış.
A única outra pessoa além da Drew Turner que alega ter conhecido o Kaplan foi a senhoria, e a memória dela é muito confusa.
Drew Turner dışında Kaplan'la tanıştığını söyleyen tek kişi ev sahibi. Hafızasının iyi olduğu söylenemez.
Talvez Drew Turner fosse o Kaplan.
- Belki de Drew Turner Kaplan'dı.
Drew Turner?
Drew Turner.
E Drew Turner, a gerente de negócios. E...
İkincisi müdür Drew Turner'in.
Matou a Drew Turner?
- Drew Turner'ı mı öldürdü?
Precisamos de provar que o Brett e a Drew Turner se conheciam.
Brett ve Drew Turner'ın tanıştıklarını ispatlamalıyız.
Chefe, rodei uma matriz comparando os extractos dos cartões de crédito do Brett e da Turner.
Patron, Brett'in ve Drew Turner'ın kredi kartı ekstrelerini karşılaştırdım.
Teve que lavar o dinheiro, por isso conseguiu ajuda da sua contabilista, Drew Turner.
Parayı aklamak için bar arkadaşı, muhasebeci Drew Turner'den yardım aldı.
- Dra. Turner...
- Dr. Turner...
- Drew Turner?
- Drew Turner?
A Drew Turner tinha que estar envolvida nisso.
Drew Turner'da işin içindeydi.