Tã перевод на турецкий
63 параллельный перевод
Natal na terra do macarrà £ o, nà £ o à © tà £ o mau assim.
Noel'de İtalya'da olmak da fena değil.
à ‰ tà £ o estreito como uma virgem.
Orası bakire bir kızınki kadar dardır.
Tã calado!
Sus lan!
É incrível que o pai era tã invocado.
Babamın böyle vahşi bir yanı olduğuna inanamıyorum.
Ela deixa-vos para lá de Sydney. Tã-tã!
O akıntı sizi Sidney'e kadar götürecektir.
Ninguém, tã tã.
Yok, yok, şap-şal.
O sol nasce, tã tã.
Güneş doğmak şap-şal.
Que a tinhas transformado num monstro... ou que ela iria dar um assim tà £ o bom?
Onu bir canavara dönüştürdüğünü mü, yoksa bu duruma ne kadar iyi uyum sağladığını mı?
Tà £ o egoà sta.
Ne kadar bencilsin.
Por isso quando o fazes, bem, perdoa-nos... mas apenas quisemos ver porque ela era tà £ o especial.
Kusurumuza bakma ama, onda özel ne olduğunu, biz de görmek istedik.
Nà £ o tenho nada assim tà £ o mau.
O kadar kötü bir anım yok ki.
Nà £ o sejas tà £ o trà ¡ gico.
O kadar hüzünlü bakma.
Nà £ o à © assim tà £ o fà ¡ cil.
O kadar kolay değil.
Nà £ o à © tà £ o potento como aquele a que està ¡ s habituada.
Senin alıştıkların kadar etkili değil.
Nà £ o têm a mesma sensaà § à £ o que as coisas vivas.
İnsanlardan içtiğinde yaşadığın heyecanı vermez.
Tu sabes tà £ o bem.
Tadın güzel.
- Do alà © m túmulo.
- Hem de mezarımdan.
Têm fome?
Acıktınız mı?
Escuta, sei que à © s tà £ o ocupada como o quanto à © s boa... por isso vou fazer este "corte e folha ( sheet )". Curto e doce ( sweet ).
Bak, biliyorum seksi olduğun kadar meşgulsün de, o nedenle ben de kısa keseceğim.
Tà £ o ocupada que nà £ o tenho tempo... de ir aos Recursos Humanos e contar-Ihe que hà ¡ um cretino repugnante e assediante que trabalha aqui como enfermeiro.
O kadar meşgulüm ki, İnsan Kaynaklarını gidip hastane görevlisi olarak ne kadar iğrenç, tacizci bir yaratık çalıştırdıklarını söyleyemeyeceğim.
Nà £ o sou assim tà £ o forte.
O kadar güçlü değilim.
Nà £ o têm uma dessas coisas tipo serpentina, ou o que quer que Ihe chamem?
Şu yılanımsı aletten ya da adı her neyse, ondan yok mu sizde?
Desde quando à © que tu e a sra. Maida sà £ o tà £ o intimos?
Ne zamandan beri sen ve Bayan Maida bu kadar yakınsınız?
Porque ele era tà £ o... o quê?
Çünkü o... Neden o?
Isso à © tà £ o nobre.
Ne kadar soylu bir davranış.
Mal posso olhar para ti, a passar fome e assim tà £ o fraco.
Ne kadar aciz ve güçsüz olduğunu görmeye dayanamıyorum.
Està ¡ s tà £ o confuso, Aidan.
Kafan çok karışık, Aidan.
- Nà ³ s nà £ o chegamos tà £ o longe. Vamos resolver isso.
'Yorum yok'.'Yorum yok'.
Eles nà £ o têm nenhuma correspondência das impressões digitais.
- Birini daha hakladı, duydun mu? - Ciddi mi?
Eles têm grandes residências, esses diretores.
Umrumda değil. Bana ondan bahsetmene gerek yok.
Eu nà £ o sabia que era um assunto tà £ o delicado.
- Merhaba, benim. Nasıl gidiyor?
Mas os quartos têm mini-bar.
Bilmiyorum...
"Acompanhada ao tã-tã por Kurkus Pahitu."
"Ona Tom-Tom'da Kurkus Pahitu eşlik edecek."
Tã-tãs, cachorros-quentes, gravuras representando oficiais ingleses como macacos...
Tom-tom, sosisli...,... Britanya Askerlerini maymun gibi gösteren çizimler.
O meu pai era Maori... Perdi-o na guerra. 'Tã moko'.
Babam bir Maori'ydi onu savaşta kaybettim.
As coisas têm sido um pouco à ¡ speras.
Evet. Teşekkür ederim. İşler biraz kötü gitti.
TÃ £ o quente.
Çok ateşli.
Tã-dã.
Ta-da.
- Tã-dã.
- Ta-da.
Oxalá fosse assim "tã" simples.
Keşke bu kadar basit olsaydı.
Oxalá fosse assim "tã" simples.
Keşke. Bu kadar basit olsaydı.
Oxalá fosse assim tã simples.
- Keşke buuu kadar basit olsaydı.
- Oxalá fosse assim tã simples.
- Keşke buuu kadar basit olsaydı.
Oxalá fosse assim tã simples.
Keşke buuu kadar basit olsaydı.
- Oxalá fosse assim tã simples.
- Keşke buuu kadar basit olsaydı. Keşke...
Quem conheces? Jerry, nhá " ¯ ng cà ¡ i tên!
İsim ver Jerry!
E eles sà £ o os únicos que têm uma cà ³ pia do...
Gidelim!
- à ‰ tà £ o vergonhoso. - O quê? - Que ainda nà £ o avanà § amos um centà metro!
Artena AB genel müdürü Marianne Axelsson 2011 yılı, Yılın İş Kadını seçildi.
 Como diabos pudeste ser tà £ o burro?
Siz ne düşünüyorsunuz?
TÃ £ o bom.
Çok güzel.
Porque é que dizes, "tã"?
Neden "buuu" diyorsun?