Translate.vc / португальский → турецкий / Ubient
Ubient перевод на турецкий
35 параллельный перевод
O Chefe Executivo da Ubient Software é suposto ser algum tipo de duplo agente do futuro?
Demek istediğim, Ubient yazılım'ın başkanı gelecekten gelen bir çifte ajan mı?
O patrão da Ubient Software é supostamente um agente duplo vindo do futuro?
Ubient Yazılım'ın başkanı gelecekten gelen bir çifte ajan mı yani?
Todos correm o sistema operativo Enzyme da Ubient.
Hepsi Ubient'in Enzim işletim sistemini kullanıyor.
Ubient?
Ubient mi?
Mas mesmo assim, a Ubient é uma das maiores empresas do mundo.
Ama öyleyse bile, Ubient dünyadaki en büyük şirketlerden biri.
Está a apelar à destruição de todo o software da Ubient.
Ubient Yazılım'ın sonunu ilan ediyor.
Prometo-lhe que assim que o problema estiver resolvido, a Ubient fará os possíveis para recuperar os seus dados.
Söz veriyorum, bu sorun çözüldükten sonra, Ubient kayıp verilerinizi kurtarmak için her şeyi yapacak.
Pois, é aquele vírus da Ubient.
Doğru, şu Ubient virüsü.
Nós usamo-lo para cruzar referências na linguagem utilizada no manifesto anti-Ubient com os e-mails contendo ameaças dirigidas ao Drew Imroth.
Bunu Anti-Ubient bildirisinde kullanılan dille Drew Imroth'a gönderilen nefret mailindeki dili karşılaştırmak için kullandık.
Vocês acreditam mesmo que é ele que está por trás do que está a acontecer à Ubient?
Hâlâ Ubient'e olanların arkasında onun olduğuna inanıyor musunuz?
Mas a Ubient está a perder milhões de dólares por hora!
Ama Ubient saatte milyonlarca dolar kaybediyor.
Manter apenas o Trask sob supervisão no NTAC não nos dá garantias de que os ataques contra a Ubient parem.
Trask'ı NTAC'te gizli tutunca Ubient'e olan saldırıların duracağı garanti değil.
Porque a este ritmo, a Ubient software deixará de existir em três dias, o que quer dizer que perdemos todo o nosso suporte financeiro, sem falar no nosso programa de spyware.
Çünkü bu hızla, Ubient Yazılım üç gün içinde yok olacak, bu da demek oluyor ki bütün mali desteğimizi kaybedeceğiz, casus yazılım programımızdan bahsetmiyorum bile.
E os ataques à Ubient?
Peki ya Ubient'e yapılan saldırılar?
A partir desta manhã, que a Ubient software opera livre de vírus.
Bu sabah itibariyle, Ubient Yazılım virüssüz.
Os próximos trimestres serão tremidos, se tanto... Mas graças a ti, a Ubient está viva.
Önümüzdeki iki mali dönem biraz sarsıntılı olacak, ama senin sayende, Ubient ayakta.
- O senhor trabalha... para Ubient Pharmaceutical, certo?
Şu an Ubient İlaç Firması için çalışıyorsun, değil mi?
O doutor Kirk tem um laboratório na Ubient Farmacêutica.
Dr. Kirke Ubient İlaç Şirketi'nde araştırma laboratuvarın başına geçiriliyor.
Com um pouco de sorte, podemos prendê-lo e fazê-lo ligar aos superiores da empresa.
Biraz da şansla öğle vaktine kadar onu yakalayabilir ve Ubient İlaç'taki üstlerini ele vermeye ikna edebiliriz.
Conte-nos sobre a Ubient.
Bize Ubient'ten bahsedin.
Achas que estávamos errados sobre a Ubient.
Ubient hakkında yanıldığımızı mı düşünüyorsun?
Primeiro, pensamos que Sr. Kirke estava a trabalhar em nome dos seus empregadores na Ubient Farmacêutica.
Başta Bay Kirke'ün Ubient İlaç Şirketi'ndeki işverenleri için çalıştığını düşünmüştük.
A história da Ubient não se resume à produção farmacêutica, é a história de um pequeno grupo de pessoas que se dedicaram a materializar o potencial do cérebro humano à escala mundial.
Ubient'in hikayesi sadece ilaç üretimiyle ilgili değil. İnsan beyninin potansiyelini dünya sahnesinde gözler önüne sermeye karşı büyük merakları olan küçük bir grup insanın hikayesi.
Há muita gente com as iniciais A.E. que trabalham na Ubient, mas este é o nosso homem.
Ubient'te A.E. baş harfleriyle çalışmış epey kişi var ama bence adamımız bu.
Este é sobre os ensaios em humanos que fez na Ubient e medicamentos para a demência.
Bu, Ubient'te bunaklık ilaçlarını denediği insan deneklerle ilgili.
Tem de haver mais alguém na Ubient que saiba de alguma coisa.
Ubient'te bir şeyler bilen başka biri olmalı.
Decerto estão todos muito ocupados a gerir a Ubient Pharmaceutical, por isso, vamos diretos ao assunto.
Hepiniz Ubient İlaç Firmasını yönetmekle çok meşgulsünüzdür eminim, o yüzden vakit kaybetmeyelim.
O Andrew Epperly não trabalha na Ubient Pharmaceutical.
Andrew Epperly, Ubient İlaç Firmasının bir çalışanı değil.
Na altura em que trabalhava na Ubient Pharmaceutical.
Ubient İlaç Firmasının bir çalışanıyken diyelim o zaman.
Não houve nenhum ensaio clínico com nenhum medicamento chamado NZT, na Ubient.
Efendim, Ubient'te NZT adında bir ilaç için deney yapılmadı.
É óbvio que não querem que ninguém associe o NZT à Ubient.
Belli ki kimsenin Ubient ve NZT arasında bağ kurmasını istemiyorlar.
A mulher da Ubient.
Ubient'teki kadın.
- Então, a Ubient concordou?
- Ubient yapmayı kabul etti yani?
A Ubient só soube do estudo quando alguns dos doentes já tinham desaparecido.
- Ubient, hastalardan birkaçı ortadan kaybolana kadar çalışmanın içeriğinden haberdar değildi.
A base da Ubient é em Seattle.
Ubient'in merkezi Seattle'da.